Buluşma yerine gelmiş Buket'i bekliyorduk. Ne zaman kapı aralansa karşımda oturan Gizem'in gözleri ışıldıyor, beklediği kişinin gelmediğini anlayınca da ışıltı sönüyordu. Ne oluyordu? Ne oluyordu ya? Anlıyor muydum? Anlamaktan korkuyor muydum? İki kız masamıza doğru gelirken bir kızın benden uzun, güzel bir fiziğe sahip, çok koyu renk ama siyah olmayan küt halden biraz daha uzun saçları ve boncuk boncuk kapkara gözleri vardı. Diğerine göre daha güzeldi. Ne zamandan beri kızlara böyle alıcı şekilde bakmaya başlamıştım? Yanında ki kız ise benimle aynı boyda, sarışın, orantılı yüz hatları olan bir kızdı. Ayağa kalktım elimi uzattım. "Merhaba ben Yıldız." Sarışın olan hemen önüme atladı "Öyle mi?" derken elimi tuttu. "Ben de Buket." Diğer kız ise kafası ile selam verip "Ben de Doğa, memnun oldum." dedi ve masaya oturduk. Benim yanımda Buket vardı. Doğa ve Gizem ise yanyana oturuyorlardı. Gizem gözünü Buket'ten alamıyordu. Sanırım anlıyordum. Ve bu sefer anlamaktan korkmak bile işe yaramıyordu.
"Yaşın kaç Yıldız?"
"On yedi, sizin?"
"Benim yirmi üç. Doğa ise yirmi bir. Doğru değil mi?"
Kafa salladı Doğa sadece.
"Gizem'in zevkine göre fazla küçük ve çocuksun, şaşırdım."
"Ne olması gerekiyordu ki?"
"Bak tatlım, biz bazenleri Gizem ile tartışır ayrılırız. Son üç yıldır bu böyle. Sinirlenir, birisiyle ya da birileriyle sevgili olur ama sonunda hep birleşiriz biz."
Gözlerim dolmuş Buket'in ne demek istediğini anlamaya çalışıyordum. Neden böyle yapıyordu bana? Gizem onun acısını hafifletmek için benimle mi sevgili olmuştu? Nasıl olabilirdi. Kafamın içinde bir sürü soru vardı. Şu an Gizem'i sevmiyordum. İçimde saf bir nefret oluşuyordu. Erkenden bitecek olmasına sevindim. Ve sustum. Bitmişti benim için. İçimde büyüyen nefrete yol verdim. Tohumken filizlenip daha sonra da masallarda ki fasulye fidanı gibi göğü delebilirdi. Masadan kalktım. Gözlerim dolu dolu. Ağlamayacaktım. Önlerinde değil. "Size." dedim. "Size mutluluklar diliyorum. Bir daha asla ama asla Gizem, karşıma çıkma." Masadan kalkıp hışımla kafeden çıktım. Arkamdan birisinin "Yıldız!" diye bağırdığını duyar gibi olsamda dönüp bakmadım. Bir ara sokağa girdim. Arkamı döndüm. Doğa karşımda bana bakıyordu. Yanıma geldi. "Yıldız." dedi fısıldayarak. Daha fazla tutamazdım içimde. Sımsıkı sarılıp göz yaşlarımı boynuna akıttım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırmızı Lale (girlxgirl)
RomanceBuraya tamı tamına üç yüz altmış beş gündür geliyorum. Her gün burada sana sarılıp uzanıyorum. Sana şiirler okuyorum. Sana kitaplar okuyorum. Şarkılar söylüyorum. Burada bir sürü film izledim. Herkes bana deliymiş gibi baktı. Umrumda olmadı. Seni se...