"Ya Serkan abi o çok büyük ben ona ne çizeyim?" kırtasiyeye gelmiş Serkan Ağabey'e derdimi anlatmaya çalışıyordum. "Bu olur mu?" Sonunda bulmuştu. Sonunda. "Evet, işte bu ya sonunda." Almam gereken son parçayı da almış kapının önünde Doğa'yı bekliyordum. Beni arabası ile alacaktı. Geldiğinde ön koltuğa hemen yerleşmiş çizim dosyasını arkaya atmıştım. Onda bir şeyler vardı.
-Bir ay sonra-
Neredeyse her günümü Doğa ile geçiriyordum. Annem ile tanıştırmış olduğum için bir yemekte bazen bize geliyor hatta biz de bile kalıyordu. O kadar yakınım olmuştu ki bir olay yaşandığı zaman kendi içimde Doğa acaba nasıl tepki verirdi bu olaya diyordum. Her günün neredeyse altı saatini beraber geçiriyorduk. Tatil günleri ise tüm günü. Ondan çok hoşlanıyordum ama onu kaybetmek istemiyordum. Bu yüzden o araf çizgisini ayarlamak çok zor oluyordu. Okul saati bitmişti. Üç gündür görmüyordum Doğa'yı köyüne gittiği için. Okuldan çıkmış Berna ile yürürken karşıda tanıdık bir arabanın durup içinden ise her gün görmek istediğim ve bakmaktan hiç sıkılmadığım o yüzü gördüm. "Doğa!" diye bağırıp. Koşarak sımsıkı sarıldım. O kadar çok özlemiştim ki onu şu üç günde... Sarılarak anlatamıyordum. O da bana sımsıkı sarıldı. "Çok özlemişim seni Yıldız." dedi. "Bir de bana sorsana."Eve gelmiş anneme süpriz yapmıştık Doğa'nın gelmesi ile annem de benim kadar sevinmiş ona sımsıkı sarılmış idi. Holmes ve kocaman olmuş yavruları da aynı şekilde. Masada oturmuş muhabbet ediyorduk hep beraber. Cem ise ilk defa bir arkadaşıma bu kadar yakın davranıyordu. Ailem gibi olmuştu. Ve o masada onun bulunması beni huzurlu, güvende hissettiriyordu. Ondan çok hoşlanıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırmızı Lale (girlxgirl)
RomanceBuraya tamı tamına üç yüz altmış beş gündür geliyorum. Her gün burada sana sarılıp uzanıyorum. Sana şiirler okuyorum. Sana kitaplar okuyorum. Şarkılar söylüyorum. Burada bir sürü film izledim. Herkes bana deliymiş gibi baktı. Umrumda olmadı. Seni se...