bir daha gitme

245 8 1
                                    

Bir ay olmuştu. Bir aydır onu düşündükçe ağlıyordum. Otuz günün her günü bizim evimize gelmiş anneme bana iletmesi için kırmızı lale bırakmıştı. Hepsini alıp bir vazoya koyuyordum. Yine de görmek istemiyordum onu. Çok özledim. Görsem hemen iner siperlerim. Hemen yol açarım. Gönlümü aralarım. Görmek istiyordum da. Çok kararsızdım. Bir aydır sayısız mesaj attı. Sayısız kez aradı. Bir gün olsun vazgeçmedi. Pişman olduğunu biliyordum ama bu bana yetmiyordu. Kendi içimde onu affetmem gerekiyordu. Ayrı kalamıyordum. Ayrı kalmak beni yeterince yıpratmıştı.

Öğlene doğru Berna bana bir süprizi olduğunu ve tam dediği saatte dediği yerde olmamı söylemişti. Hazırlanıp gitmiştim. Bir aydır düzensiz hayatım yüzünden gözlerimin şekli değişmiş ruh halim hep düşüktü. Bahsettiği mekana gittiğim zaman Berna'yı görüp hemen yanına gittim oturdum. "Bana kızmayacaksın söz ver."
"Ne için kızmayacağım Berna? Tamam söz veriyorum."
"Bunu birisinin yapması gerekiyordu özür dilerim. Bekle geliyorum." dedi telefonuna gelen mesaja bakarak. Beş dakika içinde Berna değil. Karşımda Doğa duruyordu. "Yıldız." dedi. Yerimden kalktım. Yavaşça yaklaştım yanına. Ağlayarak sımsıkı sarıldım. Sanki dünya kavuşmamızı bekliyormuşçasına. O da ağlıyordu. Göz yaşlarını sildim, gülerek halimize. O da benim göz yaşlarımı sildi. Elinde tuttuğu kırmızı laleyi bana verdi. "Bu çiçeğin anlamı..." dedi. Tekrardan bana sarılması ile sarıldık. Sımsıkı. "Bu çiçeğin anlamı seni seviyorum demek. Ve ben... Otuz gündür ilk günkü gibi seni seviyorum. " Nerede olduğumuzu önemsemeyecek kadar aşkından sarhoş olmuştum bu kadının. Dudaklarına yapıştım. O da bana karşılık verdi. Kavuştuk. O konuyu ise açmamak üzere kapattık.

Gece yatağa yatmış uzanırken saçlarımı öptü sonra kulağıma yaklaştı "Bir daha gitme olur mu?"

Kırmızı Lale (girlxgirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin