"Nasıl engelleyemedin ya? Nasıl engelleyemedin Doğa! Ben tüm gece..." elimle kendimi gösterdim. "Halime baksana ya. Gidip birisinin altına mı yattım?" hıçkırıklar attım. "Senden nefret ediyorum. Bana bir daha sevgilim deme. Artık bana özel değilsin." Arkamı dönmüş giderken ayağım sehpaya takıldı. Canım yandı. Canım çok yanıyordu. Sehpaya tekme attım. Ayağım... Yere düştüm. Çığlık atıyordum. Ağlıyordum. Haykırmak istiyordum. Yanıma geldi. Elleri ile yerde iki büklüm olan bedenimi sardı. "Uzak dur."dedim. İtmeye gücüm kalmamıştı. Başımı karnına koydum. Deli gibi ağlıyordum. O da ağlıyordu. Pişman olduğunu biliyordum. Umrumda değildi. "Senden nefret ediyorum."
Saatlerce orada öylece durup sadece ağlamıştık. Kendime gelmeye başlayınca yerimden kalktım. Odaya gittim. Arkamdan da o geliyordu. Duşa kilitledim kendimi. Duşumu aldım. Duşta ağladım. Bana nasıl yapabildi? Bir buçuk yılı nasıl... Nasıl bu kadar kolay silmişti? Duvara yumruk atarak "Nefret ediyorum. Nefret.." diyebildim sadece. Saçımı kurutup odadan çıktım. Doğa oturmuş bakıyordu. Sadece boş bir duvara bakıyordu. Valizimi çıkarttım dolaptan. Eşyalarımı yerleştirmeye başladım. Doğa görünce koşarak yanıma geldi. Sarıldı. "Ne olur..." dedi ağlayarak. "Ne olur gitme. Beni bırakma. Lütfen... Lütfen affet beni. Bunun için her şeyi yapacağım. Lütfen gitme yalvarırım." Önüme döndüm karşılık vermedim.
Sabaha karşı uyuya kalmıştı ben balkonda dışarıyı seyrederken. Sabahın erken saatlerinde bir not yazdım ve evden çıktım. Not ise şöyleydi "Doğa'm... Sana hep Doğa'm derdim. Bana ait olduğunu benim olduğunu anlaman için. Sen ben de vardın ben de bir tek sende. Böyle olsun istemiştim. Seni bir fanusa kapatıp orada hapsetmek istemiştim. Bencilceydi. Seni paylaşmak istemiyordum. Bu bencillik ise evet, bencilim. Ama sen... Sen artık bana özel fanusun içinde ki Doğa'm değilsin. Sen artık Doğasın. Hoş kal."
İlk Ankara otobüs biletini almış yola çıkmıştım. Ağlıyordum. Alışamıyordum. Kabullenemiyordum. Unutamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırmızı Lale (girlxgirl)
RomanceBuraya tamı tamına üç yüz altmış beş gündür geliyorum. Her gün burada sana sarılıp uzanıyorum. Sana şiirler okuyorum. Sana kitaplar okuyorum. Şarkılar söylüyorum. Burada bir sürü film izledim. Herkes bana deliymiş gibi baktı. Umrumda olmadı. Seni se...