Kırmızı Lale (girlxgirl)

davetsiz

Arkamıza dönüp baktığımız zaman Doğa'nın yüzü benden önce düşmüş ve sinirli bir şekilde onlara doğru bakıyordu. Buket ise koşarak yanımıza gelmişti. "Hey nasılsınız?" Sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi karşımda dikilmiş bana bakarak konuşuyordu. Şeytan diyordu ki ağzına yumruğu yapıştır. İyi ki şiddet seven birisi değildim. "İyiyiz." dedi Doğa benim yerime de cevap vererek. "Siz ne zamandır sevgilisiniz yaaa?" dedi şımarık konuşması ile. Tut beni Doğa, tut. Yoksa yapıştıracağım ağzına. "Bir seneyi geçeli çok oldu ikinci yıla yaklaşıyoruz. Gizem nerede?" Doğa neden bu kadar sakindi?
"Gizem ile ayrıldık sekiz ay önce. Arkadaşlarım ile tatile geldim ben."
Kafasını salladı sadece Doğa. Ah Doğa'm ne de güzelsin. Elini tuttum sanki, benim sevgilim kızım uzak dur der gibi. O da beni kendisine çekip bir elini belime attı. "Akşam yemeğini beraber yiyelim aramızda oluşan bu tatsız olayı çözmüş oluruz." dedi ve cevabını bile beklemeden arkasını dönüp gitti.

Doğa ile odamıza gelmiştik. Bağırıyordum çok sinirlenmiştim. "O kim ya? Sana nasıl bakıyor görüyor musun? Onunla muhabbet etmek istemiyorum. Yüzüne bakmak dahi istemiyorum. Sen benimsin ya." Gülerek yanıma geldi. İttim. "Gülme ya komik mi?" diye son bağırışlarımı yaptım. "Sen beni mi kıskandın? Çünkü neredeyse hiç konuşmadık." Yatağa ittim tekrar ayaklanırken. Üstümde ki şalı çıkarttım. Bikini ile kaldım ve üstüne çıktım. Dudaklarını öperken "Sen sadece benimsin. Kıskanırım." dedim. Birden belimden tutup beni altına aldı. "Sen de sadece benimsin." dedi boynumu öperken. "Buran benim." göğsüme doğru inen bölümü öptü. "Buran benim." dedi göğüslerimi öperken. "Sen tamamiyle benimsin ve ben de senin." Yavaşça bacak arama indi. Gerçekten de ona aitti. Yoksa bu kadar zevki başka bir ev sahibi veremezdi.