2

6.8K 415 120
                                    



Chasity'nin çocukluğu belki de binde bir karşılaşılacak o kaotik, absürt çocukluk hikayeleriyle dolu olandı.

Barty'yi kaçırmak Regulus için kolaydı, başından geçenleri düşününce belki de yapamayacağı çok az şey (Chasity'nin bezini değiştirmek kesinlike birinci sıradaydı) olduğunu hissediyordu.

Tek sıkıntı Chasity'nin ona kısa sürede tahmin edebileceğinden hızlı bağlanmasıydı.

Öyle ki küçük şeftali Regulus'un beş metre yakınında olmadığında feryat figan ortalığı birbirine katıyordu. Her ne kadar uzaktan sevimli bir düşünce gibi gelse de yaşarken maalesef o kadar da tatlılığı kalmıyordu.

Kahvesini bile üstüne koala gibi yapışmış Chasity ile içememek Regulus'u çileden çıkaracak raddeye getirmişti. Barty'yi kaçırma planını hızlandırmasının bir nedeni de buydu ya, en yakın arkadaş değil miydi ikisi? Anca beraber, kanca beraber.

Regulus, Andromeda'dan 'Ebeveynlik 101' dersi almış olsa da özünde çocuklarla en çok Barty kadar alakalıydı. Hem Barty komik bir insandı en azından, belki bu yönü çocuklarda da iş görebilirdi.

Bir ailenin tek, öbürünün de en küçük oğlu nasıl bir halt edeceklerdi Regulus cidden çok merak ediyordu. İşin sonunda kız ya kafayı Evan kadar kıracak ya da elit bir insan evladına benzeyecekti, başka seçenek yoktu. Ve Regulus ikinci seçeneği yüreğinin en derin yerinden diliyordu.

Bu tür aksilikler ve hesaba katılmamış detaylar Barty'yi kaçırmaya giderken anakucağında Chasity'yi de götürmesine sebep olmuştu. Her ne kadar Barty'ye ani bebek sürpriziyle küçük çaplı bir kalp krizi geçirtse de sonucunda amacına ulaşmıştı.

Biraz Dumbledore'u tehdit etmesi, biraz da bakanlıktaki birkaç adamını dürtmesiyle Barty Crouch Sr. susturulmuş ve yakalarından silkelenmişti.

Artık resmi olarak ebeveynlik hayatlarına girmişlerdi, Barty neye uğradığını şaşırarak, Regulus da en az bir galon sade kahveye ehemmiyetle ihtiyaç duyarak.

Chasity'nin dillenmeye başlaması da tam bu zamanlara denk gelmişti.

Barty'nin fevri, dramatik çıkışlarına alışmaya başladıkça kızcağız gittikçe açılmıştı.

İlk zamanlar ikisine de isim ya da lakapla hitap etmekten kaçınıyor, dikkatlerini çekene dek gözlerini yüzlerine dikiyordu.

Ah, bu arada 'o geceye' dair hiç konuşmamışlardı. Yine de Regulus da Barty de içten içe Chasity'nin her şeyin farkında olduğunu biliyorlardı.

Chasity'nin günün birinde, en beklenmedik anda Regulus'a "baba" demesi de bu yüzden ikisini şok etmişti. Ne yapacaklarını bilememişti ikili.

Barty ailevi işlerden çoğu travmalı safkan gibi zerre anlamazdı, yine de Chasity'nin Regulus'a baba demesi kendini tuhaf hissettirmişti. Regulus kadar olmasa da kızla o da ilgileniyordu doğal olarak, ona da baba diye seslenme ihtimali Barty'yi ürpertiyordu.

Babası bilinçaltında yeterince iz bırakmıştı, sayesinde de Barty bu tarz durumlarda kendini soyutlanmış hissediyordu.

Sokakta gördüğü baba - oğullar, filmlerde gördüğü erkek ebeveyn figürleri.. hepsi o kadar rahatsız edici geliyordu ki ona. Sanki ona inat olarak yapılıyormuş gibi hissettiriyordu. Gerçeklikten derealize olmuşçasına vücuduna hapsedilmiş bir yığın kemik gibi hissediyordu.

Chasity'yle bu konu üstüne konuşmak istemese de onu uyarması gerektiğini biliyordu, en azından aynısı başına gelmeden önce söylerse ne kız üzülürdü ne de o rahatsız olurdu.

Chasity // HP FANFICHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin