Evet yaşıyorum jwjkdweşj
Of bölüm çok tutarsız ama çok alakasız zaman aralıklarında yazıldı, bazı yerler çalakalem, bazıları idare eder. Fazla takmayın, düzenleyeceğim. Mantık hatası varsa..eh onu da boş verin :))
Detroit Become human seven var mı bu arada???
Odetari şu şarkıyı çıkarsa da kurtulsam ...
- May
Fred'in kuyruğumdan düşmemesi yüzünden Sirius'un yanına uğrayamadığım bir günün sonunda Harry'den görünmezlik pelerinini alarak şatodan sıvışmam gerekmişti.
Sanırım o dağ trolü yüzünden bir sene boyu Sirius'un yanına geceleri sıvışmam gerekecekti. Geceleri dolaşmak hoş olsa da yapılmış tılsımlar sayesinde sıcacık olan şatodan ayrılarak kendimi buzullara fırlatmak pek de iç açıcı değildi.
Başka çarem yoktu, yarın babam ve Barty geliyordu ve Sirius'u daha insanımsı bir hale sokmam lazımdı.
Boyumun verdiği avantajla pelerine çok da zorlanmadan sığınıyordum, ne ayaklarım açıkta kalıyordu ne de cebelleşmem gerekiyordu. Çantamın içine şampuan, makas ve benzeri elzemleri tıkıştırmış, üstümde bir şapıdık terliklerim eksik halde, pofuduk pijamalarımla zangır zangır titreyerek ilerliyordum Şamarcı Söğüt'e.
Resmen rezil rüsvaydım, kanun kaçağı amcama yardım etme olayımı bir kenara koyalım, resmen üstüm başım dökülüyordu.
Şu halimle kimseye denk gelmek istemezdim. Aynalar da buna dahil.
Öğlen sonrası yağan yağmur sağ olsun yerler vıcık vıcık çamurdu, bu da çimenlikten ilerlediğim halde bile nerdeyse kovuktan içeri kayarak girmeme sebep oluyordu.
Çamurda bile yürüyorsam hayli hayli Quidditch oynarım, diye düşünmekten kendimi alamadım. İyice aklımı çeliyorlardı bu aralar.
Kovuktan geçene dek pelerinimi indirmedim, ne olursa olsun Hogwarts'taydım ve Dumbledore'la aynı ortamda bulunduğum sürece tedbiri elden bırakamazdım. O adamın ne yapacağı belli olmazdı. Tam olarak detayları bilmesem de babamın konuşmalarından çıkarabildiğim üç - beş bir şeyden biriydi bu ve kulağıma küpe etmiştim.
Bağıran Baraka'ya giden yol üşengeçlikte çığır açan bana gereksiz uzun geliyordu. Ne vardı sanki bu yolu büyüyle kısaltsalar? Ne bileyim, üç beş adım attığım gibi oraya ulaşayım.
Yolun çilesi uzunluğuyla bitmiyordu, bir de ağaç kökleri vardı - ki sayelerinde yüzüm yere yapışıyordu az kalsın!
Barakanın kapısına vardığımda nefes nefese kalmıştım.
Pelerini el yordamıyla çantanın içine tıkarken ayağımla asla düzgün kapanmayan aralanmış kapıyı açtım.
"Sirius amca, ben geldim!" diye seslenerek Ecel Bey'in paniğini söndürmeye çalıştım.
Olduğu yerde sıçrasa da iyiydi.
"Bu saatte okulun dışında ne işin var Chasity? Aklını mı kaçırdın sen?!" diye haykırdı beni görmesiyle.
Sık adımlarla elips çizerek volta atmaya başladı antika evin gıcırdayan tahtaları eşliğinde.
Ne sıcak karşılama ama...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chasity // HP FANFIC
FanfictionKim Regulus Black'in Lily ve James Potter'ın kızını büyüteceğini tahmin edebilirdi ki?