3

6.1K 391 58
                                    



"Asan eşyalarının arasında değil mi?"

"Evet, dört kez kontrol ettim ya baba!"

"Olsun beşinci kez de et sen, fazla önlemden zarar gelmez."


Black evine karabasan gibi çöken telaş Chasity'yi sabah sabah delirtmeye yetmiş de artmıştı bile.

Babası en az altı kez bavulunu kontrol etmiş, hatırlatmalarını yüzlerce kez tekrarlamış ve Chasity'yi delirtmeyi başarmıştı.

Barty'yse bütün bunları deyim yerindeyse (yerinde, yerinde...) kıçıyla gülerek, komedi dizisi izler gibi izlemişti. Ne yardım ama!

Bütün bu koşuşturma iki Slytherin'e kendi ilk Hogwarts yolculuklarını hatırlatmıştı, ne de çabuk geçmişti zaman!

Regulus ilk başta animagus formuyla (hayatta olmasını borçlu olduğu ve Barty'ye de başının etini yiye yiye kazandırdığı o mükemmel beceri/öğreti) Chasity'ye eşlik etmeyi düşünse de yüreği el vermemişti.

Ve işte bu yüzden şimdi platformda Çok Özlü İksir'le kılık değiştirmiş bir halde, kucağında ortamla zerre alakasız bir rakunla kızını ve yeğenini uğurluyordu.

"Ay, tamam Reg dayı, Chas'in ilk yılı evet, yine de bu kadar evhamlanmana gerek yok! Hem ben de yanında olacağım, sence ben onu kontrol etmeden bırakır mıyım?" diye homurdandı Nymphadora Tonks.

Bu sene anne ve babasına yalnız gitmesinde sakınca olmadığını bastıra bastıra söylemesi sayesinde en azından istasyona yalnız girmişti.

Ebeveynlerini çok seviyordu, yanlış anlamayın, ancak eninde sonunda o da bir ergendi ve son yılında da annesinin ona çocuk gibi davranmasını istemiyordu. Ayrıca bugün annesinin bu özelliğinin de genetik olduğunu öğrenmesi Chasity'ye sabır dilemesine sebep vermişti.

On bire beş vardı.

"Tamam tamam, haklısın Dora," diye onayladı Regulus aceleyle. "Beş dakikaya tren kalkacak, siz geçin artık. Güzel kompartıman bulmak zorlaşır daha da gecikirseniz."

"Görüşürüz o zaman Reg dayı." dedi Nymphadora iki parmağıyla selam vererek, nasıl da birini hatırlatıyordu Regulus'a.

Chasity, rakun formundaki Barty'ye ve hayatında hiç görmediğine emin olduğu birinin tipindeki Regulus'a sırayla sıkıca sarıldıktan sonra,

"Görüşürüz baba, görüşürüz Barty! Varınca mektup yazarım." diyerek ardına bakmadan Nymphadora'yla trene bindi.

Neyse ki geldikleri gibi bavullarını yerleştirmişlerdi.

"Heyecanlı mısın?" diye sordu Nymphadora yüzünde bilen bir sırıtmayla.

Chasity yüzünden silemediği muzip bir gülümsemeyle omuz silkti,

"Biraz sanırım." diye yanıtladı öğrencilerin kaptığı kompartımanların arasından geçerken.

Genç Hufflepuff inanmaz bir bakış attı, mektubunu aldığından beri küçük kızın içinin içine sığmadığını çok iyi biliyordu.

"Tamam," diye mırıldanarak güldü Chasity pes eder bir tonla, "Bir tık fazla heyecanlı olabilirim."

Bir yandan da elinde cübbesini taşıyordu, şatoya yaklaştığında giymesi gerektiğini bildiğinden en pratik yöntem olarak tek başına cübbeyi yanına almayı seçmişti.

Chasity // HP FANFICHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin