Nasılsınız?
Premses Chasity'mizle geri döndüm! Tekrardan düzenlenmemiş bir bölümle karşınızdayım, uyuşmayan yerler olursa takılmayın bir ay içinde parça parça yazdım pırjfkwdej
Ayrıca SONUNDA KARAR VEREBİLDİM. Sylvan'ın oyuncusu Austin Butler olacak!!! İki rizzler çok uyumlu olur bence. Adamın her yaştaki hali uyuyor ve daha önce aklıma gelmediği için şok içindeyim... Şu anki hali için Fabian Penje de uyuyor gerçi, Austin 5-6-7. sınıf ve sonrası için daha uygun sanki... Bilemiyorum.
DM'leri saçma bir kararla kapattıkları için wattpad'i kınıyoruz :) yazmak isterseniz panom açık.
Nerdeyse bir ay ara verdim- pek planlı değildi açıkçası. Bazen yazacak durumda olmuyorum mental olarak ve çirkin bir bölüm yazmak yerine hiç yazmamayı tercih ediyorum.
Ayrıca arkadaşlarımdan biri kitabın adını öğrendi yorumlarda aniden görürsek görmemiş gibi yapıp engelliyoruz :D
- Mayıs
***
Yılbaşı tatiline yaklaşık bir hafta vardı. Dağların zirvesini kaplayan kar artık Hogwarts arazisi ve beraberinde Hogsmeade'in üzerini de battaniye gibi örtüyordu. Ekim ve kasımın soğuğu kışın gelişiyle hafif bir esintiyi anımsatırken artık kat kat giyinmem ya da her dışarı çıkışımda kendimi ısıtmak için kıyafetlerimi sıcak tutacak bir tılsım yapmam gerekiyordu.
Daphne ve Theo'nun konuşmasını istemsizce basmamdan beri artık Theo'ya bel bağlayamayacağımı biliyordum. Biraz da kendimi suçluyordum, saçmalamıştım zaten. O yüzden kendi eldivenlerim emektar çantamın içindeydi, atkım da sandığımın derinliklerinden çıkmakla beraber uzun süreli kalıcılığını ilan etmişti.
Weasley'ye karşı tavrımı ve (var olmayan) yakınlığımı eleştirirken Greengrass'la flörtleşmesi yüzüme atılan bir tokatla eş değerdi. Greengrass her zaman küçük grubumuzun bir parçası olmuştu, sözsüz gelişen, nasıl olduğunu anlamadığımız başka bir olaydı bu da. Safkan ailelerin etkinlikleri sayesinde çocuklarının birbirlerini küçüklükten tanıması ve birbirlerine yapışması olarak yorumluyordum. Daphne bu seneden önce gözüme hiç batmamıştı. Kızla iletişimim olmasa da ona karşı hiçbir negatif his beslememekle beraber giyim tarzı ve bazı tavırlarını sevimli buluyordum. Theo ile ani yakınlaşması, arkadaş grubumuzun bütün dengelerini altüst etmesi ve en önemlisi bana gerçekliği hatırlatması ona karşı nahoş hisler beslemeye itmişti beni.
Şimdi bunların hiçbirinin önemi yoktu, Theo'ya eskisi gibi davranacaktım. İstediği madem buydu, alsın bakalım. Tek fark, Fred'le iletişimime karışmasına izin vermeyecektim. Varsın denesin, lafımı sakınmayacağım. Hatta umarım bir şey der de ağzının payını veririm.
Sylvan bu durumdan belki benden bile fazla etkilenmişti. Daphne'yi gördüğü anda kafasını çeviriyor, Theo'nun adını gereksiz yere anmamaya özen gösteriyordu. Bizimle geçirdiği zamanı keserek yeni arayışlara çıkması benim gururumu incittiği kadar onun gururunu da zedelemişti. Belki de ihtiyacımız olan buydu, yaşananları yok saymak.
Theo'ya onay veren ben olsam da içten içe "Hayır" demesini bekledim. Bahanesi erkek cinsiyetinin en mağara adamı şahıslarının aklından geçenlerle birebir uyuşuyordu. Eğer hislerinden emin olsaydı bu dediklerini demezdi. Aklımdan ona karşı geçen bin bir hakarete rağmen içten içe onu sevmeye devam edeceğimin de farkındaydım. Ne de olsa dört yıllık bir geçmişimiz vardı ve saçma hoşlantımın kırıntılarının ardında koskocaman bir arkadaşlık dağı vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chasity // HP FANFIC
FanficKim Regulus Black'in Lily ve James Potter'ın kızını büyüteceğini tahmin edebilirdi ki?