Uyandığımda koltuktaydık. Uyuya kalmıştık. Deniz yerdeydi düşmüş olmalı. Bugünde okul yalan olmuştu. Etrafı toparlarken diğerleri de uyanmıştı. Tülü aradığında hoparlöre alıp konuştum.
"Ben aramasam arayacağınız yok ne güzel be."
"Eda'yla uğraştım anlatıcam sana. Nasıl geçti Ufuk'la?"
"Sormaaa. Hazır olun. Ufuk milli değil." Deniz gülmeye başladı. Doruk:
"Dalga geçiyo olum ya."
"Valla geçmiyorum ya Ufuk elizabet işte."
"Nasıl ya?" dedim gülerek.
"Abi bu herif, becerdiği kızları bana anlatıyodu ya piçe bak sen." dedi Deniz.
"Sakın söylemeyin birine."
"Ya böyle şey söylenmez mi Tülü'm."
"Deniz sakın bak! Aramızda kalsın. Ha bi artistlik yapar o zaman kullanırız bunu. Akşam mekana gelirsiniz dimi?"
"Geliriz tamam hadi görüşürüz." Bu arada iki gün sonra Deniz'in doğum günüydü. Akşam..
Üçlük arıyordu telefonu açtım.
"Nerdesiniz gelin hadi ya."
"Tamam çıkarız şimdi. Erken gitmişsiniz."
"Evet. Tülü şu an aşağıya Ufuk'la düzüşmeye gitti. Bende yalnızım sıkıldım."
"Ciddi misin? tamam geliyoruz." Mekana gittiğimizde Tülü'de masadaydı. Üçlük:
"Sonunda be."
"Bitti mi işiniz." dedim Tülü'ye dönüp. Üçlük atladı:
"Onlar aşağı inerken sizi aradım. Telefonu kapattığımda geri çıktılar amk." Masa kahkaha attı. Tülü:
"Çocuğun ilk yapışı, hemen geldi napim."
Bara içki almaya gittiğimde omzuma biri dokundu.
"Naber kaplan?" Bu Kaan'dı.
"İyi senden naber?"
"İyi nolsun şarkı söylersin dimi? Bateristini kırma."
"Aslında bateri mi çalsam diyorum."
"Biliyo musun çalmayı?"
"Bi ara merak salmıştım. Nirvana - I hate Myself and Want To Die' ya çok çalışmıştım bi ara. Onu güzel çalarım diye düşünüyorum."
"Nadir bateri çalan kızlardan biri daha. Ama ben herkese baterimi emanet etmem."
"Bilmez miyim."
"Sana kıyak geçiyorum. Ufuk'a söylerim. Nirvana'yı söylerler. Bu grubun ilk bateristi kızdı biliyo musun? Sonradan biz Ufuk'la tanışınca kızı gönderdi beni aldı yerine. Bi kaç kere dinledim fena değildi kız. Sonra bırakmış ama çalmayı. Yalnız bateri çalarken tişört çıkarılır." diyince güldüm.
"Ama çok zorlamiyim neyse. Doruk'la berabermişsin."
"Evet."
"Deniz'le sonra Doruk'la. Sıkıntı olmadı umarım aralarında."
"Hayır olmadı. Ciddi şeyler değil zaten."
"Anladım ben gideyim sahneye çağırırım seni." Masaya dönerken Doruk'un Kaan'ın sahneye gidişini izlediğini gördüm. Bizi izledi herhalde. Sohbet ederken mekana Murat bir grupla geldi.
Murat: Deniz'in taksimden bir arkadaşı.
Yaş:18
Tip: Kumral, kalın dudak, normal kilo, uzun boy, kaslı vücut.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İyi Biri Değilim
Teen FictionBir çok kişi tanıyor fakat sadece iki kişi arasında kalıyor Eslem. En yakın iki arkadaşı arasında...