"Kardeşlerim, yeni işime hayırlı olsun deyin. Hepinize tekila söylüyorum. Yalnız siz ödüyorsunuz, ilerleyen zamanlarda ben ısmarlarım." Üçlük masamızda dikiliyordu. Doruk:
"Bir senedir aynı cümleyle geliyorsun şuraya ya." Üçlük:
"Bir sorsanıza nerede iş buldun diye." Deniz:
"Bu sefer nerede buldun kanka?"
"Burada gençler. Part time işe başladım. Burası hem evim hem mekanım, şimdi de işim oldu. Ama ilk günden beleş içki veremiyorum. Murat abiyle çalışan-patron ilişkisine iyice bir gireyim sonra beleşleri size yollayacağım. Ee ne içiyonuz?"
"Tekila ver hadi benden olsun onlar. Sonrada birayla devam." dedi Murat.
"Hemmen geliyor."
"Ne kadar dayanır?" dedim bizimkileri süzerek. Doruk:
"Bir hafta, bilemedin iki." Deniz:
"Valla alkol elinin altında olacak. Ama Murat abi disiplinli biliyorsunuz. Pek otlanamaz." Muhteşem çalışanımız Üçlük içkilerimizi tepsiyle getirirken Tülü'de masamıza gelmişti. Geldiği gibi Üçlüğün elindeki tepsiye uzanıp bir bira kaptı.
"Ver şunu." ve dikmeye başladı. Üçlük:
"Hop, bugün çok yavaş başladın be kuzu. Sakin ol." Tülü ağzından bardağı ayırıp:
"Görüyorsunuz dimi? Arkada arkada. Bana inat yapıyor." Tülü'nün dediği yere baktık. Ufuk bir kızla konuşuyordu. Yaklaşık bir senedir Tülü ve Ufuk ayrıydı. Ayrılma sebepleri Tülü'nün kıskançlıkları yüzünden olmuştu.
Bir senedir ayrılar ama Ufuk ismi Tülü sayesinde muhabbetimizden bir gün bile çıkmıyor. Murat:
"Haydaaa!" Deniz:
"Güzelim şuraya oturup keyfine baksana artık. Fener maçından çok senin Ufuk'u konuşuyoruz yeter."
"Ama bu gösteriş yani. Biz mekan değiştirsek ya? Başka bara geçelim nasıl olur?" Üçlük:
"Olmaz. Ben burada doğdum burada öleceğim kanka." Tülü:
"Sen niye ayakta hizmet ediyorsun?" Üçlük:
"Burada işe başladım." Tülü:
"Al işte. Zaten iki güne batacak bura. Başka mekan bulalım." Üçlük:
"Ne alaka ya?"
"E sen barın orada çekip çekip duracaksın içkileri. Murat abide batacak."
"Yok barmenlerin içmesi yasak."
"Ay ne zaman yasağa uydun söylesene? Bira getirsene bana." Üçlük:
"Ben işime dönüyorum. Müşteri her zaman haklıdır." dedi ve Tülü'yü öpüp gitti.
"Sevgili yapsana kendine sen." dedim Tülü'yü dürtüp.
"Ay valla ne zamandır biriyle kesişmiyorum da ben. İçimden gelmiyor ki." Doruk:
"Gelmez tabi unutamadın ki çocuğu."
"Ne alakası var ya? Unutamamak değil bu. Sonuçta eskiden beraberdik. Şimdi başkasını gözüme sokunca böyle garip oluyor o kadar. Yani kıskançlık değil. Onun yaptığı gösteriş resmen." Murat Ufuk'un tarafa bakarak:
"Öpüşse bile mi kıskanmazsın?" Murat'ın ne yaptığı belliydi de Tülü yemişti.
"Ne öpmesi be?" diyerek Ufuk'a döndüğünde gülmeye başlamıştık. Murat'a ölümcül bakış attı bizimki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İyi Biri Değilim
Teen FictionBir çok kişi tanıyor fakat sadece iki kişi arasında kalıyor Eslem. En yakın iki arkadaşı arasında...