Yapmaz

7.8K 122 9
                                    

Okul başlayalı 2 hafta olmuştu. Yıldız Teknik fotoğraf ve video bölümündeyim. Bir kez daha liseden kurtulduğuma sevinmiştim. Sınıftakilerle henüz dışarıda etkinlik yapmadık. Bir sonraki hafta için bir şeyler kararlaştırdık. Diğer yandan sınıfımda adı Eren olan ve bana yavşayan bir çocuk var. Bizimkilerin, özellikle Deniz'in bundan haberi yok.

Neden mi?

Çünkü hala küsüz. Tamam hala ben naz yapıyorum ama o ikna olana kadar böyle devam edicek. Biliyorum onun için zor ama yapacak bir şey yok. Bugün Üçlüğün doğum günüydü. Üçlük doğum gününü pek takmaz ama Deniz gibi bir arkadaşı varsa eğer, kutlamaması imkansız. Sena'yı akşam ki kutlamaya çağırdım ve kabul etti. Doruk'u bir tek doğum gününde görmüştü. Okul telaşına pek toplanamadık. Bu arada Deniz'de özyeğin üniversitesinin görsel iletişim bölümüne yazıldı. Doruk Marmara sinema-tv . Tülü'de Mimar Sinan güzel sanatlarda... Murat ve Üçlük bu sene tekrar hazırlanacaklardı.

Akşam Üçlük mekana geldiğinde kutlamadan haberi yoktu.  Biraz muhabbetten sonra masaya pasta getirdik ve kutlamaya başladık. Yine ve yine Nesrin buradaydı. Masamıza doğru yaklaşıyordu.

Nesrin:

"Üçlük doğum günün kutlu olsun."

 "Eyyvallah sağol."

"Deniz biraz dışarıda konuşabilir miyiz?" Deniz ilkten şaşırmış gibi olsa da..

"Konuşalım bakalım, ben geliyorum." dedi ve çıktılar. Murat:

"Deniz'e açılacak şimdi ama kız cevabını alır bir daha da rahatsız etmez heralde." dedi. Haklıydı, yani o kadar yüzsüz olmasın. Doruk:

"Bilemedim kızı kabul etmeyecek olsa konuşmaya gitmezdi ki. O gün Nesrin'le işim olmaz dedi de fikrini mi değiştirdi ne yaptı."

Yapma Doruk. İnsanı düşüncelere sokma. Tülü:

"Yok artık sende insanın içine kurt düşürüyosun ya." dedi baya endişeli bir şekilde. Doruk güldü.

"Tabi sen birleşmelerini istemezsin kızdan nefret ediyosun."

Bilmediğin şeyler de var tabi Doruk'cum. Tülü:

"Nefret ediyorum tabi. R-rujum silinmiş bi tazeleyelim Eses hadi." dedi kalkarak. Üçlük:

"Abi bu kızların beraber tuvalete gitme olayı nedir ya?"

"Dedikodu yapıyolar kanka." Ben Deniz'le Nesrin'in konuşmasını dinlemeye falan götürcek sanmıştım ama gerçekten tuvalete gittik. Tülü:

"Sana inat Nesrin'i kabul etmez dimi?"

"Deniz öyle biri mi?" diye sordum hem emin, bir o kadar da şüpheli.

"Değil tabi canım. Ama içime kurt düşürdü cidden ya. Yani ne söyleyeceksen burada söyle demez miydi?" Haklı. Masadan onun için kalkmak yerine burada söyle derdi.

"Evet ama kabul etmez ya." dedim. Hala şüpheliydim ama. Devam ettim.

"İnadından falan yapmaz. Eğer yaparsa böyle bir şey... Yapmaz ya." Tülü:

"Yapmaz yapmaz... Yok." dedi o da benim kadar şüpheliydi. Tuvaletten çıkarken arkasından seslendim.

"Bari ruj sür de çakmasınlar durumu."

"Ha evet." Çantasından ruj çıkarıp sürerken hafif duraksayıp bana baktı ve:

"Yok yapmaz yapmaz." derken onu onayladım.

"Yapmaz."

Tuvaletteki "yapmaz" faslımız bitince masaya döndük. Ve Deniz'de döndü.

İyi Biri DeğilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin