İyi Biri Değilim

Haksızlık

İstanbul'a dönmüştük. Doruk Kuşadasına gitmişti. Doruk'un kızla öpüşme gününe dönecek olursak,

Tuvalete girmeden masaya geri dönmüştüm. Beni görmelerini istememiştim. Sonra bu olayın konusu hiç olmadı. Doruk'un beni unuttuğunu düşünüyordum. Diğer yandan onla konuşmak.

Deniz mutfakta yemek yapıyordu. Hastalığı daha geçmemişti. Bende ona yardım ediyordum. Bir an duraksadı.

"Başım döndü lan."

"Tabi döner oturduğun yok ki. Gel içeri otur." İçeri geçip oturdu. Elimi alnına  koydum. Yanıyordu.

"Derece var mı evde şu ateşini bi ölçelim."

"Benim odada çekmecede olabilir." İçeri gidip dereceyi aldım ve ateşini ölçtük.

"39 çıktı. Neden dikkate almıyorsun anlamıyorum. Soğuk bir duş alabilir misin? Halin var mı?"

"Alırım alırım." dedi kalkarak. Duş aldıktan sonra tekrar ölçtük. 38e inmişti ama bir kaç saate tekrar çıktı. Bu süre içinde bir çorba yapıp içirdim. Ateşi tekrar çıkıncada soğuk su ve bezi alıp Deniz'in yanında bittim. Kendimi anne gibi hissediyordum. Bunları annelerimizden öğrenmemiş miydik zaten?... Soğuk su ve bezi uyguladıktan sonra düştü ateşi.

"Bana bir bira aç. Bak nasıl iyileşiyorum." dedi yattığı yerden.

"Az sus da işe yarasın hadi gülüm." derken telefonum çaldı. Tülü'ydü.

"Naber bebeğim?" diye açtım telefonu.

"İyidir tatlı şey napıyosunuz?"

"Deniz'in ateşini düşürdüm şimdi yatıyo."

"Salak fenalaştı dimi?"

"Başı falan döndü. 39 derece ateşi vardı. Neyse düştü şimdi."

"Hayret bi şey ya. Geliyim mi ben bir şey lazım mı?"

"Yok bi şey lazım değil. Canın sıkılıyosa gel ama."

"Ufuk'la buluşcaz oradan gelirim o zaman. Hadi öp benim için Deniz'i." Bön bön bakmıştım ama Tülü görmüyor ki...

"... Hahaha niye sustun Esescim? Tamam be öpme ben gelince öperim hahaha hadi öptüm." Kahkahalarla kapamıştı telefonu. Bende gülmüştüm.

"Beni çekiştirdi dimi?" dedi Deniz. Gülerek cevap verdim.

"Hayır başka bi konu neyse ıhlamurunu getiriyorum."

"Ooof ne ıhlamuru ya." Akşam olmuştu ve Deniz'in ateşi yine çıktı. Son çare hastaneye gittik ve serum taktılar. Tülü'de oraya geldi. Sonra Üçlük'te gelmişti. Üçlüğü döndüğümden beri ilk defa görüyordum. Sarıldık ettik.

Üçlük:

"Yaa kardeşinsiz gidersen tatile böyle olur." Deniz:

"Atın bunu lan hastaneden."  

Üçlük:

"Kardeşim bu önemli hastalık hani kuş gribi domuz gribi falan vardı ya kanka. Bu orangutan gribiymiş. Dikkat etmek lazım." Gülmüştük. İki serum yemişti hastanede. Sonra eve dönerken:

"Mekana gidelim hadi."

"Ya çocuk saçmalıyosun yat aşağı dinlen."

"E kızım mekana uğramadık geldiğimizden beri. Ben orada ıhlamur yaptırırırm kendime olur mu? Uykum gelirsede aşağıda uyurum. Hastanın sözü dinlenir hadi."

"İyi tamam gidelim." Murat mekandaydı:

"Ooo canlarım gelmiş ya." Sarıldık. Deniz'le sarıldıklarında bir süre ayrılamadılar yine.