Pizza diliminden koca bir parça ısırıp ayaklarımı masaya uzattım. Titreyen telefonu elime alıp kilidi açtım.
Pınar: Hala o polisi öldürecek kadar köreldigine inanamıyorum Miray biran önce onu baksa bir doktora yönlendirmelisin
Ben: İçini ferah tut bana birşey yapamaz. Hem boran benim için avantaj. Hakkin da biraz arastırma yaptım. Ahmet Kuzumun oğlu büyük bir şirketleri var ve maddiyat konusunda bayaga üst duzeydi. Adamın her yerde şirketleri var ama şaşırtıcı olan şey neden oğlu bu haldeyken o bu kadar rahat ?
Cevap vermesine dahi izin vermeden telefonu kilitleyip koltuğa attım. Gözlerim leptoptaki boranı bulunca huzursuzca yerimden kıpırdandim. Boran... Bakışlarıyla Sanki sıcak havada bile size soğuk havadaymış gibi hissettiren Boran Kuzum.. 24 yaşında genç bir adam.. o kadar güzel okullarda okumasına rağmen nasıl bu hale geldi ? Ve neden kimse onu durduracak en ufak harekette bulunmuyor ? Sahi senin amacın ne ? Yada kimsin ? Ayağa kalkıp masadaki pizzayı mutfağa götürdüm. Ardından yorgun adımlarla odama çıkıp kendimi yatağa attım
________________________
(Mirayın kıyafeti)
Arabamı küçük ama cıvıl cıvıl olan pastanenin önünde durdurdum. Telefonumu ve çantamı alıp arabadan indim. Sahi kubilay boranı satacak bir adammıydı ? Ah kubilayın doktor olduğunu söylenmesi tamamen sinirlerimi bozuyor. Boran benden bu kadar kaçarken kubilaya nasıl güveniyor ? Ki boran doktorları sevmediğini defalarca dile getirmişti. Paytaneye girince kapıda girdiğime dair ufak bir zil çaldı. Gülümseyerek cam kenarin da beni bekleyen adama ilerledim. Henüz beni fark etmemişti bile boğazımı temizledim. Beni fark eder etmez ayağa kalktı ve kocaman denilebilecek kadar gülümsedi.
Me: Hey sen bizim küçük Miray değilsin
M: Her seferinde şunu yapma mehmet ben büyüdüm 23 yaşında genç bir kadınım
O bu halime gülerken ben olabildiğince somurttum. Mehmet benim çocukluk arkadaşım. O kadar sıcak ki birinin ona alışmaması imkansız
Me: Asma suratını gel otur
Masaya oturup camdan dışarıya baktım. Tabikide trip değil
Me: Hadi ama sadece seninle uğraşmak hoşuma gidiyor.
M: Neyse seni hangi rüzgar attı buraya ?
Me: Pınar rüzgarı desem
Ona "Sen gerçek olamazsın" bakışımı attim. Mehmet 4 seneye yakın pınara platonik E haliyle pınar mehmeti kardeşi olarak görüyor gel de bunu mehmete anlat
Me: Bakma öyle seviyorum kızım ışte
M: O iş olmaz mehmet
Gözlerini devirip kahvesinden yudumladı. Bende limonatamdan büyük bir yudum aldım.