20.Bölüm

1K 83 38
                                    

Ben hep buradayım.
Olur ya özlersin hadi özlemedin diyelim..
Bir gece uykun kaçar falan, oda mı olmadı ?
Ayağın taşa takılır belki ?
Ben aklına gelirsem, sende bana gel..
Yanlız uyumak yakışmaz sana..

Ve gün gelir sesimi özlersin,
O zaman gurur yapma , sadece ara..

- Ahmet Batman



"Ah merhaba" Adının bora olduğunu hatırladığım adam köpeği kapının önüne bir yere bağlarken tekrar yanıma döndü. Etrafı biraz süzdükten sonra kahverengi gözleri beni buldu. Beni nasıl bulduğunu söylemek için ağzımı açmışken o benden önce davrandı.

"Koca şehirde sizi bulmak zor oldu aramadığım sormadığım dükkan kalmadı" bunu söylerken samimi bir şekilde gülümsedi bana. Bende ona ağzımı açık bir şekilde bakmaya devam ettim tabi. Gerçekten beni mi aramıştı ? Ne hakla ?

"Nedim böyle birşey yaptınız peki"

"Sizi rahatsız mı ediyorum ? Hayatınız da biri olmalı tavrınız bundan yana mı ?" Beklentiyle gözlerime baktı. Bende ne diyeceğimi düşündüm ilk önce. Evet vardı ama şimdi yok mu diyecektim ? bu borana ayıp olmaz mı ? nasıl hayatıma devam ederim bu bencillik olur.

"Bu özel hayata giriyor. Size nasıl yardımcı olabilirim ?" Ilk önce benim bu sert çıkışıma şasirsada istifini hiç bozmadı ve bana yaklaştı.

"Taksim de bana ait bir bar var oraya gelirseniz çok memnun olurum sakin yanlış anlamayın arkadaşınızla da gelebilirsiniz elbette" flörtmü ediyor benimle ? yoksa ben yanlış anlamaya müsait bir zamandamıyım ? başka kız mı kalmadı ?

"Teşekkür ederim ama öyle yerlerde takılmıyorum üzgünüm" Gözleri arkadaki kutuya gitti ardından gülümsedi tekrardan.

"Lütfen ısrar ediyorum sizi bulmak için bu kadar uğraştım, sadece gelip 1 saatte olsa durmanızı istiyorum. Sonra sizi rahatsız etmem" Gözlerimi mi devirmemek için zor tuttum kendimi istemediğim halde ısrar etmesi can sıkıcıydı. Neyse sadece 1 saat sonra tamamen hayatımdan çıkacak

"Saat kaç da" ben bunu dedikten sonra eli ayağı birbirine karıştı tamamen. Neydi bu şimdi ?

"8 de telefon numa-" ben ona ters bir şekilde bakınca lafını yarıda kesti ve tezgahin üzerinde ki postitlerden birini alıp birşeyler yazdı ve bıraktı

"Iste adres burada sizi bekliyor olacağım" Çıktıktan sonra ardından gözlerimi rahatlıkla devirdim. Elbette pinarla gideceğim. Telefonu elime alıp pınarın numarasını tuşladım 

Pınar aranıyor....

"Alo efendim kuzum" Kuzum lafı gerilmeme sebep olurken ona çaktırmadım boğazımı temizleyip cümleye başladım

"Hani pariste köpeği olan bir adamla rastlaşmistik he o adam beni buldu. Kendine ait bir barı var beni de ısrarla çağırdı bende 1 saatliğine gitmeyi kabul ettim. Sende geliyorsun akşam 8"

Telefonun diger ucundan kulak yırtıcı çığlık peydah oldu telefonu hızla kulağımdan uzaklaştırdım tabi.

"Inanamıyorum miray ! Seni mi bulmuş ! Yoksa bu-"

Çığlık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin