Sabah huysuzlukla uyandım. Elimle sifonyerin üstündeki telefonu yokladım. Acaba saat kaç oldu ? telefonu alıp kısık gözlerle saate baktım. 15:00.
Gözlerimi tekrar kapadım. Bir dakika kaç ! 3 olamaz ! Nasıl olur ya ! gece pınarla biraz içmiştik hepsi bu. Başımın ağrısını umursamadan banyoya girip elimi yüzümü yikadim ve dişlerimi fırçaladım banyo yapacak zamanım dahi yoktu. Içeri girip üstümdekileri çıkardım ve dolabı açtım.
Hemen üstümü giyinip örgülü olan saçlarımı açtım ve sadece tarayıp bıraktım. Belime kadar gelmiş olan saçlarımın kesim zamanının geldiğini anladım. Gözüme ince eyeliner çekip dudaklarıma mat kırmızı bi ruj sürdüm. Pınarın bana aldığı kolyeyi de taktim. Sırt çantamı takıp aceleyle evden çıktım.
-------------------------------------------------
Hastaneye geldiğim de mericle boranın bank da oturduğunu ve derin derin birşeyler konuşduklarını gördüm kim bu meric ne ara bu kadar samimi oldu bunlar ? Beni bile bu kadar benimsemeyen adam resmen merice gülüyor şakalaşıyor ! Derin bi nefes alıp hastane kapısına ilerledim. Bir an önce odama çıkıp kitabıma devam etmek istiyorum.
Me: Miray
Ben az önce kitap okumak istediğimi söyledim değil mi ? Bitmiyorlar !
M: Günaydın
Me: Dün hastamla ilgilenmişsin çok teşekkür ederim küçük bir isim çıktığından boranı tamamen unutmuşum
Gamsız ! Dur ya ben ne ara böyle konuşur oldum ? Iyice ağzım bozuldu benim.
M: Önemli değil meric. Görüşürüz
Arka mı dönüp hastaneye ilerledim. Boran uysallaştı mı yoksa bana mı öyle geliyor ? Ne yani meric gibi alımlı doktor mu lazımdı ona ! Nankör kedi
Dediğim cümle yüzümde gülücük açılmasına sebep oldu.
Kedi ne miray başka lakammı bulamadın ? Mesela
Hödük, Öküz, Hasta ruhlu psikopat, Nankör, bencil, Iğrenç, Soğuk nevale, Manda, Orangutan, Antilop böceği vb.
Kedi gibi masum hayvanı nasıl borana benzetirsin ? Kedi kim boran kim..
Söylene söylene odama geldim ya helal olsun bana. Koridorda yükselen gürültüyle kapıya ilerledim
Ne oluyor yine ?
Ateş sarsak adımlarla yürümeye çalışıyordu. Belli ki yine içmiş
A: Miraaaaay !
Az ilerde meric gülerek bizi izliyordu. Ya sabır ya Muhammed. Hiç mi utanman yok senin ateş ?
Beni görünce kocaman gülümsedi ve bana doğru gelmeye başladı. Yaklaşınca elimi kaldırıp dur işareti yaptım.
M: Ne işin var senin burada bu halde ? Burası hastane !