Bölüm 14-Söz

764 69 15
                                    

   "Hadi ama yemezsen büyüyemezsin benden kısa mı kalmak istiyorsun?" Kaşığımdaki haşlanmış sebzeler bir lokmada mideye indirilmişti. "Biliyorum sevmedin ama annem sana yararlı olacağını düşünüp bunları pişirdi." Dedim haşlanmış sebzeli ve tavuklu çorba kasesinden bir kaşık daha alıp. "O halde sende yemelisin." Saçları yüzünü örten arkadaşım eğilince kaşığı ağzına götürdüm. "Ben evde yiyorum,bu senin için." "Tavuk daha güzel." Arkadaşım bunları söyleyince kaseden tavukları seçtim. "Aslında körili tavuk daha güzel ama annem çok fazla körinin suratımı yağlandıracağını söyledi." Arkadaşım konuşmayınca gülümsedim "Sende körili tavuk istermisin? Doğru ya buraya çok getirmiyoruz. Hey sana pişireyim mi?" "Sen mi?..." "Ne var pişiremezmiyim yani." "Pişirmeyi biliyor musun?" Kaşlarımı çattım. "Hayır... Ama öğrenince sana yapıcam tamam mı?" "Söz... Söz ver." Omuz silkip kıkırdadım. "Söz, hadi çorbanı bitir."

   Çorbasını bitiren arkadaşımla getirdiğim oyuncaklarımı oynuyorduk. Arkadaşım minyatür hayvanat bahçemizle oynarken"Evcilik oynayalım mı?" diye sordu. "Olur." dedim ahşap aslanımı oyuncaklarımın arasına ittirirken. "Ben babayım." dedi arkadaşım oyuncak bebeğimi kucaklayıp. "Ama babayı hep Isaac oluyor sen amca ol." "O burada yok." sesi sertleşmişti. "Bu seferlik çünkü Isaac kızar." "Banane Isaac'ı dövebilirim." Isaac ile arkadaşımı gözümün önünde yan yana getirince kıkırdadım. "O benden bile büyük bence o seni döver." Arkadaşım omuz silkip bebeğime sarıldı. "Eğer Isaac'ı görürsem ona kimin baba olduğunu gösteririm." "Zor olur gibi ama tamam." "Sen annesin demi?" "Evet. Bak bebeği çok sıkıyorsun bana ver sana nasıl tutulacağını göstericem annem öğretmişti." Bebeğimi nazikçe kollarıma alıp onu yavaşça salladım. Bebeği sallarken dibime oturmuş arkadaşım sessizce "Çok güzelsin." dedi. Gülümseyip bebeği arkadaşıma uzattım. "Bebeği tutarken dikkat et düşürme." Arkadaşım bebeği sallarken bende dağılan oyuncaklarımı toplamaya başladım. "Isaac sana aşık mı?" "Hayır tabii ki de o benim en iyi arkadaşım." "Peki sen ona aşık mısın?" Başımı iki yana sallayıp çantamın ağzını kapattım. "Senin aşık olduğun biri var mı?" "H-hayır..." "Sen bebeğe bak ben annemdeki şekerleri alıp gelicem." "Tamam."
   

    "Bilmiyorum Olivia kızın gerçekten çok sevimli." Annem ile arkadaşının benimle ilgili konuştuklarını duyunca annemin yanına gitmek yerine gizlenip onları dinlemeye karar verdim. "Yine de kan bağımız yok sevimli olmasının tek sebebi bir Johnson olması." "Böyle şeyleri düşünmek yerine onu normal bir evlat gibi büyütemezmisin?" "Halini görmüyormusun Kuchel onu zor koruyorum oğlun yemeği onsuz yiyebilecek olsa yer alyına bile indirmezdim. Bazıları korkuyor bazıları ise..." "Çözüm bu olmamalı." "Onu bu yüzden büyütüyorum. Yetişkin olduğunda akrabaları gibi o da insanları görünüşüyle deliye çevirecek." "Ah Olivia." "Yüz bakım kremi için zamanı geldi konuşmayı kapatta onu çağırayım." Duyduklarımla kalbim hızlı hızlı atsada annemin öz annem olmadığını bana olan davranışlarından zaten biliyordum ama büyüdüğümde bana ne yapacağı beni korkutmuştu. Ağlamafığıma şükredip annemin bana seslendiğini duyunca yanına gittim. Elimde sıkı tuttuğum şekerlerle o yüzüme krem sürerken eve gittiğimde Isaac ile konuşmayı planlamıştım.
  
   Bayan Kuchel bana sarılıp alnımı öptü. "Yine gel olur mu Alice?" Gülümseyip başımı salladım. Arkadaşım elini uzattı elini tutmak yerine ona sarıldım. "Sözünü unutma." "Körili tavuk, sen pişti say onu." "Baba da benim." Arkadaşımdan ayrıldım. "Bilmem sen misin?" Arkadaşım öfleyip kollarını göğsünde kavuşturdu. Kıkırdadım. "Görüşürüz!" Annemin elinden tutup arkadaşımın evinden uzaklaşırken birbirimize hala el sallıyorduk.

Şeytan'ın Kızı: Alice Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin