Bölüm 17-Haykırış

627 49 6
                                    

  Yer altında yaşanan olaydan sonra çok uzun zaman geçmeden ellerimde kelepçelerle tekrar İnzibat Askerleri arkamda başka bir yere gitmek üzere hazırlanıyordum. O olaydan sonra beni yanından ayırmayan Levi sinir olmuş bir halde kollarımı tutan askerlere bakıyordu. Etrafta kimse yokken birbirimize yakın davransakta insan içinde resmiliğimizi koruyorduk boğazımı temizleyip merak ettiğim şeyi sordum. "Heichou? Eren benimle gelmiyor mu?" Duvar Sina'ya nedenini bilmediğim halde gitmem gerektiği bir hafta önceden haber verilmişti. Erwin'e sorduğumda başka bir şeyle meşgul olduğunu söyleyip benden sürekli kaçmıştı diğerlerininde konu hakkında pek bir bilgisi yok gibiydi. Levi askerlerden gözlerini ayırıp bana baktı. "O arkadan gelecek." "Ne zaman geri döneceğim?" "İşim bittiğinde." "Keşke ne işiniz olduğunu bilseydim Heichou." Levi beni görmezden gelip askerlere döndü. "Gözüm üzerinizde." Askerler yutkundu. Levi'nin arkasında duran Erwin elini onun omzuna koydu. "O iyi olacak." "Gitme zamanımız geldi."

     Duvar Sina'nın en korunaklı yer altı hapishanelerinden birine götürüldüm. Olanlar hakkında bir fikrim yoktu merakta ediyordum. Bileğimdeki zincirler uzayıp  arkamdaki duvarın içinde bulunan bir bölmeyle birleşiyordu. Nezaretin içinde kolay hareket etsemde içinde bulunan yatağa oturmayı  tercih ettim şu anda bu karanlık ortam beni ne kadar iyi hissettirebilirse öyle hissediyordum. Nöbetçi olarak tek bir asker demir parmaklıkların önüne konmuştu elindeki tüfekten çıkan seslerden onun titrediğini anlamıştım. "Pardon?" Asker omzunun üstünden bana baktı. "Neler olduğu hakkında bir fikrin var mı? Neden buraya kapatıldığımla ilgili?" Bilmediğini bende biliyordum ama konuşmayı başlatmak için aklıma başka bir fikir gelmemişti. "Hayır. Tek bildiğim senin bir titan olduğun ve seni gözetlemem gerektiği." "Benden korkuyor musun?" "Neden böyle bir şey sordun?" "Çünkü titriyorsun." "Biraz... Evet biraz korkuyorum." "Adın ne?" Asker sustu. Öfledim "Hadi ama korkma zararlı değilim." Asker omuz silkip duvarın yanındaki tabureyi parmaklıkların önüne getirdi. "Hansel." "Ben de Alice. Neredensin Hansel?" Hansel tavana baktı. "Shiganshina." "Ah özür dilerim." "Sorun değil ailem sağ salim kurtulmuştu." "Evli misin?" Hansel gülümseyip kafasını salladı. "Çocuğun var mı?" "Evet bir kızım var." "Sen Alice ailen var mı?" Son bir kaç günü, Levi ile geçirdiğim zamanları düşündüm. "Evet... Galiba var." "Bir şey sormak istiyorum." "Tabii ki." "Nasıl bir his?.. Titan olmak?" Kıkırdadım. "Dünyadaki en güçlü insan senmişsin gibi, harika bir his,bunun yanında insanları koruyabilmem de cabası." "Bu güçlere nasıl sahip olabilirsin ki?" Aklıma Annie'den bana nakil edilen kan geldi. "Bilmem bir gün ölmek üzereyken dönüşüverdim."

  Hansel ile olan sohbetimiz sırasında yukarıda bir yerlerden gök gürlemesi sesi geldi bulunduğumuz alan saklanmıştı. Hansel yerinden kalkıp tavana baktı. "Bu neydi." Zincirlerin izin verdiği kadar parmaklıklara yaklaştım. "Bu bir titanın dönüşmesiydi." Hansel iki eliyle kafasını kavrayıp bağırdı. "Evim buraya yakın! Ah nasıl?! Nasıl bir titan duvarın içinde olabilir ki?!" Bağırmayı bırakıp bir süre durdu sonra da silahını bana doğrulttu. "Seni öldürmem gerek! Sen de dönüşebilirsin!" "Bekle! Mantıklı düşün! Beni öldürürsen Levi Heichou'ya hesap vermen gerek ayrıca evin buralarda değil mi? Gidebilirim eğer beni buradan çıkarırsan can kaybını en aza indiririm evinin yerini söylersen orayı koruyabilirim! Bir görevim var Hansel! İnsanları korumam lazım!" Hansel biraz düşünüp titrek elleriyle tüfeği sırtına asınca hemen nezaretin kilidini açıp zincirlerimi birleştiren kilide duvara koştu. Duyduğum başka bir yıldırım sesiyle bir haykırış duydum, bu Eren'di çağrıldığımı hissettim içimdeki bu hisse kulak vermemeye çalıştım ilk yapmam gereken Annie'yi bulmaktı. Serbest kalınca Hansel'den evinin tarifini aldım. "Onları koru!" "Bana güven Hansel!" Bunları söyledikten sonra nezaretten hızla çıktım. Yoluma askerler çıkacaktı ama onlardan kurtulacak kadar hızlı ve küçüktüm. Duyduğum bağırışlar zaten daha da hızlanmam için beni zorluyordu. Annie ve Eren'in güvenliği için dua ediyordum.

Şeytan'ın Kızı: Alice Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin