Kırılmıştı çocuğun ufacık kalbi.
Düşen her kar tanesi tenine kor gibi düşüyordu. Elleri buz tutmuştu. Gözlerinden sızan iki damla tuzlu su yanağında kıvrılarak süzülüyordu. Neydi onun suçu. Babasının istediği gibi olamamak. Oysa o onu ve dünyayı çok sevmişti. Durdu bir an sokağın tam ortasında. "Burası benim cehennemim" dedi. Artık gözlerinden bardaktan boşanırcasına seller akıyordu. Aklına aşkı geldi bir an. Hiç karşılık bulamadığı. Bir sigara yaktı. Derin bir nefesle akcigerlerine saldırdı duman. Ve o an anladı. Ben asla mutlu olamayacağım. Bir kadın tanıdı her yeri buzlarla kaplı. Her sözü inanması zor yalanlardan ibaret bir kadın. "Sen bigun mutlu olacaksin" dedi kadın. Bir an ne cevap versin bilemedi. Beyni allak bullaktı. Ne derse karşıdan kırılacağı bir cevap geleceğini biliyordu. "Ben mi?" dedi. Bir nefes daha akciğerlerindeydi. "Evet" dedi kadın. "Se..." daha cümlesini tamamlayamadan "asla"dedi adam. "Buna izin vermeyecekler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAZGEÇTİM
PoetrySen benim tren istasyonunda beklediğim vapursun. Gelmeyeceği halde beklediğim. Vazgeçemediğim. Seve seve tükemediğim.