İşte orda şu lanet el kadar plastik parçasının diğer ucunda. İstesem belki uzatsam elimi dokunabilir parmaklarım alnına yanaklarına hatta saçlarına. Ya kalbi sahiden oraya kadar ulaşabilirmiyim bilmiyorum. Sahi tanrım ben mutluluğa neden ulaşamıyorum. Yaşıyorum ama bilmiyorlar nasıl yaşıyorum. Neye uzansam kaybediyor neye dokunsam darma dağın ediyorum. Kimsenin içindekileri göremiyorum. Herkesi kendim gibi görüyor salak bir polyanna gibi davranıyorum. Tanrım ben boğuluyorum. Her gece gözyaşlarımla intihar ediyor sabah yeniden uyanıyorum. Ben galiba ölüyorum. Üzgünüm tanrım ben onlar gibi olmayı beceremiyorum. Kırıyorlar susuyorum. Ağlatıyorlar susuyorum. Ben senin bana bir parçasını dahi çok gördüğün fahişe mutluluğa da susuyorum. Hayat denen bu adi çölde güzel seraplar görüp çirkin yılanlardan nasibimi alıyorum. Kabul et tanrım yanına geliyorum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAZGEÇTİM
PoetrySen benim tren istasyonunda beklediğim vapursun. Gelmeyeceği halde beklediğim. Vazgeçemediğim. Seve seve tükemediğim.