'' S-sen .. Senin burda ne işin var ? ''
Kyungsoo , Tao ve Kris'in odasından ayrıldıktan sonra hemen aynı koridordaki kendi odasına dalmıştı . Kapıyı açtığı gibi loş ışıkta - ışıklar daha demin kapatılmıştı - çıplak esmer bir sırtla karşılaşması onu çok çok şaşırtmıştı . Bu okula geldiğinden beri hep yurt odasında tek kalırdı . Bunu müdüreden anne babası istemişti . Soru çözme manyağı oğullarının tek kalması ve derslerine daha çok odaklanması gerektiğini düşünüyorlardı .
'' S-sen .. Senin burda ne işin var ? ''
Kim Jongin Bay Soru Çözme Manyağının konuşması üzerine çıplak ve terli gövdesini arkasına . Soo'ya doğru çevirdi . Garip bir gülümseme bırakırken konuştu
'' Bu odada artık ben de kalıyorum ''
Soo bir şeyler demeliydi . Ama şuan bunu yapamıyordu . Çünkü esmer çocuğun ıslak bedenine tuhafça bakıyordu .Terden parıl parıl parlayan esmer ten ..
Kim Jongin büyük gözlerin gövdesine odaklandığını anlayınca önce gövdesine sonra da hala kapı ağzında dikilen ufak çocuğa baktı
'' Biraz spor yaptım da . Rahatsız olduysan pencereyi açabilirim ''
'' H-hayır . G-gerek yok . Sen devam et ''
Kyungsoo kekelemişti . Kim Jongin onu kekeletmişti . Lanet esmer ten onu kekeletmişti . Diğer bir yandan oda ter kokmak yerine güzel kokuyordu . Kim Jongin'in lanet parfümü ..
Kyungsoo aptal kekeleme seansında sonra odada ilerleyip sırt çantasını kendi çalışma masasının yanına koymuştu . Odayı kendi istediği şekle soktuğu için şuanda şükrediyordu . Diğer bilindik oda şeklinden farklıydı . Uzun bir çalışma masası yerine iyi ayrı masa vardı ve yatakların ayak ucu kapı ağzı yerine karşılıklı duvarlarda birbirlerine bakıyordu . Çalışma masaları yataklarının hemen yanındaydı .
Kyungsoo üzerini değiştirmeden direk çalışma masasına oturdu ve çantasını açıp kitaplarını masaya döktü . Fizik testini itinayla çözerken arkasından Kim Jongin'in zorlu nefes alışverişlerini duyabiliyordu . Arkasına bakmamak için büyük bir savaş verse de bunu yaptı . Jongin yüzü ona bakacak şekilde yerde uzanıyor ve dumbell kaldırıyordu . Ağır olduğu çok belli olan siyah dumbelları göğüs hizasında kaldırıp indirirken Kyungsoo esmerin göğsünde harekete geçen kasları görebiliyordu . İlerleyen damla halinde terleri ... Hatta koyu göğüs uçlarını ... Seslice yutkunduktan sonra hızla arkasına döndü . Gözlerini neden esmer tenden alamadığını düşünürken fizik testini masanın bir köşesine iteledi . Şuan biyoloji çalışması daha da iyi olabilirdi ...
- - - - - - - -
Hiç susmayacakmış gibi cırlayan çalar saatin sesi odayı doldururken Kris resmen zıplayarak uyandı . Evet , gerçekten zıplamıştı . Her sabah lanet çalar saatin sesine söverken ilk zırlamasından sonra saati havada kapardı . ( Kapamak değil kapmak arkadaşlar : D laskflskfs ) Her zamanki gibi çalar saati kaptı ve gözlerini açabildikten sonra tavana baktı . Ardından da sağına , gizemli prense . Tao sanki saatin ne olduğunu bilmeyen cahil bir yaratık gibi yorganı gözlerinin altına kadar çekmiş uyuyordu .
Kris artık oyalanmaması gerektiğini hissedince kalktı ve tuvalete ilerledi . Tuvalette işi bitince giyindi . O odada koştururken Tao hala aylakça uyuyordu . Kris kravatını bağlarken uyuyan esmere yaklaştı ve seslendi
'' Tao , uyan artık . Saat 07.45 ''
Tao yine Kris'i korkutarak aniden gözlerini açtı . Gözlerini kızarmıştı . Kırmızı gözleriyle sanki ' ben nerdeyim ' diye etrafı gözlemlerken şişmiş yüzünü yorganın altından çıkardı . Ardından ayaklarını yataktan sarkıttı ve kollarını iki yana açarak esnedi - Bunu yaparken gözlerini kapayıp dudaklarını öne çıkarması da Kris'e tuhaf gelmişti . Daha doğrusu kendisini tuhaf hissetmişti -
