Bölüm 7

4.2K 180 23
                                    



UYARI : SMUT VARDIR . ...

Kyungsoo başındakı sızıyla uyandı . Gözlerini açtığında gördüğü şey bir bulanıklıktan ibaretti . Kahverengi bir şeyler görüyordu sanki . Görüşünü netleştirmek için gözlerini kapadığında karşısına bakmak yerine ayak uçlarına bakmıştı . Yatak örtüsünün altından görünen ayaklar onun muydu ? Ayaklarını salladı ama şuan karşısında duran ayaklar sallanmadı . Paniğe kapıldığında tekrar gözlerini kırpıştırdı ve bu sefer net görebildi . Bakışlarını kendi ayağı olmayacak kadar büyük olan ayaktan karşıdaki yatağa yönlendirdi .

* B-bir dakika ! B-bu benim ... Benim yatağım ... *

Karşısında duran yatağın kendi yatağı olduğunu anladığında öylece kaldı ve korka korka soluna döndü . Gördüğü şey koyu göğüs uçları ve güçlü karın kaslarıydı . Derin bir nefes verdikten sonra yavaşça bakışlarını yukarı çıkardı . Kim Jongin yanında yatıyordu ... ÇIPLAK ..

Kyungsoo gözlerini kocaman yaptı ve Jongin'e baktı . Esmer çocuğun dudakları daha da dolgun görünüyordu ve boynu kızarıklık doluydu . Diğer bir yandan saçları dün-gece-seviştim modelindeydi .

* B-ben ne yaptım ? .. Biz ne y-yaptık ? *

Şok moduna devam ederken Jongin biraz kıpraştı ve Soo'ya sarıldı . Soo güçlü kollardan kurtulmaya çalışırken bacaklarını salladı ve kalçalarında bir sızı hissetti. Direnmek yerine öylece kaldı ..

* B-ben ... Yattım ... Kim Jonginle yattım ... Tanrım .. *

Yaptıklarına inanamayıp tavana bakarken dün geceki yaşadıkları bir film şeridi gibi gözünün önünden geçmeye başladı .

Jongin'in onu kucağında taşıması ... İlk öpücüğünün alınması ... Vücudunun her santiminin öpülmesi ... Ve onun altında zevkten inlemesi ...

Soo , Jongin uyumaya devam ederken çalışma masasındaki saate baktı .

06.45

Birazdan derse girmeleri gerekecekti . Bu halde bir şey yapamayacağını düşünmesine rağmen yavaşça Jongin'in onu sarmaladığı kollarını çözmeye çalıştı. Onu uyandırmamalıydı . Yüzleşemezdi .

Jongin'in kollarını bıraktığında esmer çocuk küçük yatakta diğer tarafa döndü ve uyumaya devam etti . Soo da o sırada hafifçe sızlayan kalçalarını yataktan kaldırdı ve yavaşça yürümeye çalıştı . Tamamen çıplak olan vücuduna garipçe bakarken elleriyle omuzlarını kavrayıp kollarını çaprazladı

* Ah tanrım .. *

Banyoya ulaştığında duşakabine girdi ve suyu açtı . Başından aşağı soğuk sular dökülürken sadece karşısına baktı . Düşünüyordu .

* B-buna nasıl izin verebildim ? *

* Ondan hoşlanıyor muyum ? *

* Onu görünce ne diyeceğim ? *

* Tanrım bana yardım et ! *

Dün gece yaşadıklarını bir taşkınlık olarak düşünürken ne kadar daldığını fark etmemişti . Ve duşakabini açıp arkasında beliren çıplak esmeri de . Jongin ellerini Soo'nun ıslak saçlarına daldırdı ve azar azar kalan köpüğü suyla atmaya çalışırken Soo'nun ensesini öptü

" Günaydın Soo .. "

Jongin Soo'nun panik moduna zıt olarak çok mutluydu . Ondan çok ... Hoşlanıyordu .. Dün gece Soo ona hayatının en iyi anını yaşatmıştı ..

Soo mermer duvara bakmaya devam ederken ensesine bırakılan öpücükle iyice afalladı ve Jongin'e doğru döndü . Yanakları iyice kızarmıştı . Jongin , Soo afallamış bir suratllayken bile gülümsemeye devam ediyordu . Soo'nun sırtına kollarını sardı ve beyaz sırtta esmer ellerini gezdirdi . Soo gözlerini milyonuncu kez büyüttü ve hızla Jongin'i ittirip duşakabinden çıktı . Jongin neyseki yüz ifadesini görmemişti .

" Soo , sırtın köpüklü kaldı ! "

Soo bunu dinlemek yerine uzun bir havluya sarındı ve odaya koştu . Islak saçlarından sular damlarken vücudunu hızla kuruladı ve ışık hızında giyindi . Jongin duştan çıkmadan toz olmak istiyordu . Ona ne diyeceğini bilmiyordu ... Ya da ne şuan ne hissettiğini ...

Üniformasının yakasının su içinde kaldığını fark ettiğinde koridora fırlamıştı bile . Hızla Tao ve Kris'in odasına fırladı ve kapıya defalarca vurdu . Milyonuncu vuruşundan sonra Tao yeni-uyandım-aptal suratıyla kapıyı açtı ve kalın pijamasıyla saçlarını düzeltirken Soo'ya baktı

" Ne oldu Kyungsoo ? "

" Ş-şey .. Kurutma makinenizi kullanabilir miyim ... Bizdekini
J-jongin - bu ismi bir süre ağzına alabileceğinden emin değidi - k-kullanıyor da "

Yalan söylüyordu . Ama Tao tabiki de bunun farkına varamazdı . Kapı ağzında geriye doğru gitti ve kısa çocuğa yol verdi .

Kyungsoo Kris'in dişlerini fırçaladığı banyoya fırladı ve kurutma makinesini hızla saçlarına tuttu . Kollarını fazla kaldırınca dün gece Kim Jongin'i ağırladığı küçük evi ( kdksajd : D ) sızladı ve elleriyle karnını tutup iki büklüm oldu . Canı çok acımamasına rağmen yüzünü buruşturdu . Kris diş fırçasını mermere bırakırken sızılarıyla kıvranan çocuğu gördü

" Kyungsoo , iyi misin ? Bir yerin mi ağrıyor ? "

Kyungsoo hala açık olan kurutma makinesini kapadı ve karnını tutmaya devam etti

" İ-iyiyim ... Sadece ağrı kesiciye ihtiyacım var ... "

Kris banyo dolaplarında ilaç ararken söyleniyordu

" Dün gece çok içtin Soo . Sana durmanı söylediğimizde de durmadın . Şimdi pişmansın öyle değil mi ? "

Pişman mıydı ? Belki de sarhoş olmasaydı Kim Jonginle sevişecek kadar cesur olamazdı.

Soo karnını tutmaya devam ederken Kris bir ağrı kesici bulmuştu . Kısa çocuk ağrı kesiciyi yuttuktan sonra kaçışına başladı ... Esmer çocuktan kaçması gerektiğini düşünüyordu ..

- - - - - -

Jongin bütün ders Soo'ya bakmıştı . Yanında oturan çocuk ondan başka her yere bakmaya çalışmıştı . Arada göz göze geldiklerinde Kyungsoo domatese dönüp hemen bakışlarını kaçırıyordu .

" Kyungsoo , beni dinliyor musun ! Sana soruyu çözdün mü dedim ! "

Bayan Yu tahtanın dibinden kısa çocuğa sesleniyordu . Kyungsoo uzun süredir dalmış bir şekilde defterine bakıyordu . Uzun sayfanın üst kısmında kalan boş yerlere bir şeyler karalarken dün gece bir türlü aklından çıkmıyordu ... Kim Jonginle sevişmişti ... Kyungsoo kendisini suçlu hissediyordu . Sanki bu yapmaması gereken bir şeymiş gibi . Ya da birinden hoşlanmak ...

Bayan Yu'nun ona seslenişinin bile zar zor farkına varmıştı . Kadın az daha tebeşiri çocuğun suratına fırlatıyordu

" B-ben ... Hayır efendim , çözemedim .. "

Kadın bütün derslerini pür dikkat dinleyen çocuğun bu derste bu kadar garip davranmasına şaşırmıştı . Ama kendisinden beklenmeyecek bir şekilde Kyungsoo'ya hak vermişti . Bir şey olmuş ki konsantre olamıyor diye düşünmüştü.

Ders bittiğinde Jongin direk sağına dönüp Soo'ya seslenmişti

" Kyungsoo , biraz konuşmamız gerek- "

" Bayan Yu size sormam gereken sorular var "

Ama Soo onu dinlemeden direk Bayan Yu'ya doğru ilerlemişti - Buna koşmak da denilebilirdi - Elinde test kitabını tutarken bir yandan da kitabın arkasına sakladığı yüzünü yavaş yavaş çıkarıp Jongin'e bakıyordu . Esmer çocuk çok sinirliydi ...

- - - - - -

Suho uzandığı yerden Yixing'in sağa sola doğru sallanan kalçalarını izliyordu . Ders bittiği gibi Yixing odaya gelip temizlik yapmaya başlamıştı . Kulağındaki kulaklık ve elinde odaya nerden geldiği belli olmayan küçük elektrik süpürgesiyle odayı süpürüyordu . Bonus olarak sevimli kalçaları da vardı tabiki de .
Yixing arada eğilip yerdeki kirli kıyafetlerini toplarken t-shirtü yukarı doğru çıkıyor ve beyaz beli görünüyordu . Mor boxerı da ... Suho nedenini bilmiyordu ama şuan Yixing'in kalçalarını avuçlamak istiyordu . Hatta mümkünse üstüne nutella döküp yemek ..

Suho yüzündeki aptal gülümseme ile Yixing'in kalçalarına bakarken çoook fazla baktığını sonra fark etmişti . Şuan önünde Yixing'in poposu değil elektrikli süpürge duruyordu . Suho ayılmaya çalıştı ve Yixing'e baktı . Kulağını dolduran müziğin ritmine göre kafasını ve poposunu sallıyordu . Yixing Suho'nun ona baktığnı fark edince gamzeleri eşliğinde kocaman gülümsedi ve gözleri kayboldu.

Yixing'in süpürgeyle işi bitince yine nerden geldiği belli olmayan bir sepetle odada gezinmeye başladı . Gördüğü kıyafeti içine atıyordu . Kirli kıyafetleri - hatta temizleri bile - içine atmayı bıraktığında arkasına döndü ve yatakta uzanmaya devam eden kısa çocuğa baktı . Sepeti yere bırakıp hızla Suho'ya koşturdu . Kısa çocuk sertçe yere bırakılan sepetin sesini duyduğu gibi doğrulurken Yixing onun t-shirtünü çıkarmaya çalışıyordu . Yixing hızla Suho'nun t-shirtünü çıkardığında bir zafer kazanmışçasına bağırdı ve t-shirtü elleriyle bir top şekline soktu . Odanın diğer tarafındaki sepete bir basket atmaya çalıştı ve sayı onundu . " Vuhuuu " diye bağırdı ve ardından kızarmış çocukla karşılaştı .

Suho , Yixing onun t-shirtünü çıkarınca biraz kendinden geçmişti . Yixing gülümseye devam ederken garip aksanıyla konuştu

" Çamaşırhaneye gideceğim , kirlin varsa verebilirs- aigooo yanakların kızarmışşş ! çok tatlı görünüyorsun Suhooo ! "

Ardından Suho iyice kendinden geçti . Çünkü gamzeli çocuk elleri arasına Suho'nun suratını almıştı ve yanaklarını çekiştiriyordu . Suho yüzünün biraz yakınında duran hilal gözlere afallamış şekilde baktı ve ardından Yixing dudaklarını yalayarak ona yaklaştı

* Y-yoksa ... ? *

Suho aklından binbir türlü senaryo yazarken yanağında dişler hissetmişti . Yixing onun yanağını ısırıyordu . Acıyla Yixing'i ittirdi ve yanağını tutarken bağrındı

" Senin derdin nee !? "

Yixing karnını tutarken sarsılarak gülüyordu

" Hahahahahah ! Suhoo çünkü çok tatlıydın ! Ahahahaha seni küçük domateess!"

Suho garipçe Yixing'e bakmaya devam ederken Yixing yere bıraktığı kirli sepetine ilerledi . Eğilirken bile gülmeye devam ediyordu . Sepeti aldı ve odanın kapısını açtı . Kapıyı arkasından kapamadan önce yataktakı çocuğa baktı

" Bunu bir daha yapalım küçük domates hahaha ! "

Tabiki de ısırmaktan bahsediyordu .

Suho sinirle kaşlarını çatarken eline gelen ilk şeyi - yastığını - Yixing'e doğru attı. Yixing elindeki sepetle komikçe kaçtı ve koridorda kahkaha sesleri yankılanırken Suho yatağına uzandı . Aslında sinirli değildi . Gamzeli çocuk ona milyonlarca parçaya ayırana dek ısırabilirdi ...

- - - - - -

Yixing çamaşırhaneye gittiğinde Taoyla karşılaşmıştı . Çamaşırlarının kurutucuda kurumasını beklerken Yixing yine eğlenceli bir şeyler anlatmıştı ve kendini tipten tipe sokmuştu . O Yixingti işte . Farkında olmadan insanları güldürüyordu ya da rezil olurken .

Gamzeli çocuğun işi bittiğinde Tao çamaşırhanede yalnız kalmıştı . Dönen makinenin sesi odayı kaplarken birden cebi titredi . Eline telefonunu aldı ve kısa mesajı açtı

Hangeng

Efendim , bu mesajı aldığınız gibi telefonunuzdan ve (sim) kartınızdan kurtulun . Yeni numaranızdan beni aramayı sakın unutmayın .

Tao gözlerini kocaman açtı ve hemen çevresine bakındı . Telefonundan nasıl kurtulması gerektiğini düşünürken bakışlarını çamaşır makinesine dikmişti . Yavaşça bir çamaşır makinesine yaklaştı ve telefonunu içine attı . Kısa programı seçtikten sonra başlat tuşuna bastı . Telefonunun çamaşır makinesi içinde dönmesini ve çarparken parçalara ayrılmasını sakince izledi ...

- - - - - - -

Kyungsoo kütüphaneden hızla çıkarken çamaşırhanede sohbet eden Tao'yu ve Yixing'i görebilmişti . Aslında onun da çamaşır yıkaması gerekiyordu . Bu yüzden Jongin'in odada olmadığından emin olduğu bir saatte odaya girip kirlilerini toplamıştı .

- - - - - -

Çamaşırhanede yalnız başına kirli kıyafetlerini renklerine göre sepetlerine ayırırken birden çamaşırhanenin kapısının sertçe kapatıldığını duydu . Panik olarak arkasını döndüğünde Jongin ona ifadesizce bakıyordu . Kyungsoo seslice yutkundu ve Jongin'i izledi . Esmer çocuk makinelerin arasından geçip kısa çocuğun önünde bitmişti . Ona gergince bakmaya başladığında kısa çocuğu kendisiyle çamaşır makinesinin arasına sıkıştırmıştı ve kollarını makinenin üstüne de koyunca Kyungsoo iyice kapana kısılmıştı . Uzun kollardan kurtulmak için çırpınırken Jongin onun belini kavrayıp kendine doğru çekmişti . Dudaklarını dünkü gibi şehvetle öperken Kyungsoo istemsizce inlemişti

" Iımmh .. "
Onu istiyordu ... Kim Jongin'i ... Ona kapılıyordu ...

Hala üniformalı olan çocukların sert öpüşmeleri bittiğinde Jongin Soo'yu kucağına almıştı ve biraz sallanan makinenin üstüne oturtmuştu . Kyungsoo kalçalarının altındaki titreyişleri umursamayıp Jongin'i kendine doğru çekmişti . Bunları nasıl yapabildiğini bile bilmiyordu ... Jonginleyken zaman kavramı olmuyordu . Onunla sevişirken hiçbir şeyi düşünmüyordu . Sadece o ve Jongin . Hepsi buydu ...

Jongin Kyungsoo'nun alt dudağını bıraktığında kulağına doğru eğildi ve kulak memesini emdi . Ardından Kyungsoo'nun kravatını beceriksizce çözdü ve hemen yandaki diğer makinenin üstüne koydu . Tekrar Kyungsoo'nun dudaklarını öperken bu sefer elleri beyaz gömleğe ulaştı . Hızla düğmeleri açtı ve pantolonun içine sokulan gömleği tamamen dışarı çıkardı . Heyecanla nefes alırken beyaz gömleği ve ceketi dar omuzlardan biraz sıyırdı . Ellerini Kyungsoo'nun çıplak gövdesinde gezdirirken Kyungsoo kıvrandı . Jongin kıvranan çocuğun dudaklarına bir öpücük kondurdu ve demin diğer makinenin üstüne itelediği kravatı aldı . Arkasına dönüp belinin yanına bırakılan bacakları tuttu ve Kyungsoo'nun ayak bileklerini birbirine bağladı . (anladınız mı : D lgksdgksdg ) Şimdi onun bacakları arasında hapsolmuş gibiydi - aslında hapsolan Kyungsooydu - Doğrulduktan hemen sonra Kyungsoo'yu titreyen makinenin üstüne yatırdı ve onu baldırlarından kavrayarak biraz aşağı doğru çekti . Eğilip göğsünü emerken Kyungsoo tekrar kıvranmıştı . Şimdiden erekte olmuştu bile . Jongin hızla tahrik olan çocuğa hafifçe sırıttı ve ellerini Kyungsoo'nun üyesinin üstüne koydu . Pantolon üstünden sıkarken Soo sadece ağzını açıp gözlerini kapamakla yetinebilmişti . Ardından esmer elller kısa çocuğun pantolonunun içine girdi ve kısa üyeyi kavradı . Soo yattığı yerde kalçalarını kaldırdı ve inlerken söylendi

" Aah .. Ah .. L-lütfen .. "

Jongin sırıttı ve kendi kravatını çıkardı . İki eliyle düğüm olmuş kravatı düzeltme zahmetine bile girmeyip Kyungsoo'nun kollarını başının üzerinde bağladı . Ardından ellerini tekrar pantolonun içine soktu . Kyungsoo'nun üyesini hızla aşağı yukarı hareket ettirirken inleyen çocuk ve esmer birilerine yakalanma korkusunda bile değildi . Jongin ellerini Soo'nun pantolonundan çektikten sonra nefes nefese olan çocuğa dudaklarını ısırarak baktı ve ardından hızla Soo'nun pantolonunu açtı . Pantolonu indirmeden direk üyeyi boxerdan çıkardı . Kyungsoo'yu delirtecek bir yavaşlıkta üyesine ilerlerken kısa çocuk kasıklarına bırakılan nefesle ürpermiş ve ... rüyadan kalkmıştı . İlk ıslak rüyası ... O kadar gerçekçiydi ki , Jongin'in dudaklarını ve nefesini sanki gerçekten hissetmişti ..

Çamaşırhanedeki sızdığı küçük koltukta bir anda aklına giren fantezilerine şaşırmayı bıraktı ve eğilip pantolonuna baktı .. Şimdi hem ilgilenmesi gereken bir üyesi - ki bunu nasıl yapacağını hiç bilmiyordu - vardı . Ve diğer çamaşırlara eklenen kirli bir okul pantolonu ....

D.O.R.MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin