Güneş yeni bir güne lanet olsun derken - merhaba demiyor bu sefer : D - Tao gözlerini yavaşça açtı . Ve karşılaştığı şey Kris'in uykulu yüzü oldu . Oldukça yakınındaydı . Tao ilk defa
Kris'i bu kadar yakından görebilme fırsatını değerlendirip keskin çeneli çocuğun yüzüne baktı - Hatta bu sırada belini saran büyük eli umursamadı . Hareket edip bu altın fırsatı kaçırmak istemiyordu -
Kalın kaşlardan başladı . Geniş göz kapaklarına indi . Yüzüne güzelce oturan burnunu da geçtikten sonra
dolgun dudaklara baktı . Dudaklardan çenesine geçerken Kris - sanki incelendiğini fark edermişcesine - gözlerini açtı . Esmer çocuğa bu kadar yakın olduğunu ve onun belini bir eliyle gevşekçe kavradığını fark edince hızla geriledi - bu gerilemede Tao'nun uyanık olduğunu fark etmemişti bile -
Tao sıçrayan sarışına " Günaydın " dedi .
Aldığı cevap ise afallamış bir " Günaydın " idi .
Birbirlerinin yüzlerinden başka her yere bakarken ve hala neden yanyana uzanabildiklerine anlam veremezken Kris bir konuşma başlatmaya çalıştı
" Düne göre nasılsın ? "
Tao hafifçe gülümsedi .
" İyiyim "
Bir süre daha aylakça yattıktan sonra Tao saate baktı . Saat daha 7 bile değildi . ( Kris hep saati 7'ye kuruyor )
" Kris , kahvaltıya erken gitmek ister misin ? "
- - - - - - -
" Hıaaağ hıaağ "
Jongin yatağının yanında dumbell kaldırıyordu . Ve lanet olsun ki Kyungsoo yine ders .çalışamıyordu . Arkasındaki - tam ona doğru bakan - yarıçıplak esmer konsantre olmasını engelliyordu . Buna rağmen dersinin başına dönmek için çabaladı ve önündeki biyoloji kitabına baktı . Konusu abdominaldi ( karın kasları ) Biyoloji çalışırken bile rahat yoktu . İçinden tanrıya " Benimle dalga mı geçiyorsun " derken Jongin'in ' hıaağ ' sesleri sonlandı . Bu sefer
de hızlı nefes alışverişleri başladı . Kyungsoo kendine engel olamayıp sandalyesinde arkasına döndü .
Jongin bacaklarını karnına kadar çekmişti ve mekik çekiyordu .
Kyungsoo kıvrılmış uzun bacaklara bakarken Jongin de gövdesini indirip kaldırıyordu . Bu sırada esmer ten terden parıl parıl parlıyordu .
Kim Jongin işine yeterince konsantre olmuşken Kyungsoo onu izlemeye devam etti . Jongin kollarını ensesinin altında birleştirdiği için karnındaki kasları ve kemikleri daha çok belli oluyordu . Bakışlarını esmer karından biraz daha aşağı indirdi ve Jongin'in ağız sulandıran beline baktı . Boxerını ve bol basketbol şortunu yeterince hatta çok fazla aşağı indirdiği için neredeyse kasığı görünecekti . Kasık demişken ... Bol basketbol şortundan küçük Jongin de belli oluyordu . Esmer çocuk hırlarken ve gövdesini diz kapaklarına yaklaştırırken penisi sanki daha da belli oluyordu . Kyungsoo kendisine son bir kez de bacaklarına bakma sözü verdi . Bol basketbol şortundan Jongin'in baldırları görünüyordu . Kaslı baldırlar ..
Kyungsoo içinin neden titrediğine anlam veremezken önüne dönmeye çalıştı . Ama sadece çalışmıştı . çünkü Jongin ona seslenmişti
" Soo "
Kyungsoo hemen panik oldu .
* Aman tanrım ! Yoksa beni gördü mü ?! *
" E-efendim .. "
Jongin mekik çekmeyi bıraktı ve kendini yere attı . Bu sırada karnının hızla inip çıkmasını izleyen kısa çocuk yutkundu . Mest olmuştu .
Jongin nefes nefese konuştu
" Buraya gel Soo .. "
Kyungsoo'nun beyni Jongin'in " Buraya gel " sözünü
oldukça geç bir şekilde beynin anlama merkezine gönderdi . Şok haliyle esmer çocuğa uzunca bakan Kyungsoo ardından tereddüt ederek kalktı ve Jongin'in ayak ucuna doğru ilerledi . Jongin'in yukardan da ne kadar seksi olduğunu düşünmeden edemedi . Kafasını iki yana sallayıp ayılmaya çalıştı . Elbette Jongin onu izliyordu . Jongin sağ elini yere pat patladı . Kyungsoo'yu yanına oturması için davet ediyordu .
Tabiki de Kyungsoo bu sırada Jongin'in ne yaptığını göremiyordu . Dibindeki kaslar yüzünden . Jongin biraz sinirlenerek kısa çocuğa çelme taktı ve Kyungsoo yere düştü . Hatta bir bacağı da Jongin'in üstündeydi . Neyseki şimdi kendine gelmişti
" B-bunu neden yaptın ! "
" Kendinde değilsin Soo . Dediklerimi dinlemedin mi ? "
" Ş-şey elbette dinledim .. "
" En son ne dedim o zaman ? "
Kyungsoo yanında yatan çocuğa bakamadan konuşuyordu
" Şey dedin ... Şey .. "
Jongin tısladı
" Gördün mü ? Beni dinlemiyordun . "
Kyungsoo suçluluk duygusu bedenine hücum ederken başını eğdi
'' Özür dilerim ''
Ardından bir bacağını Jongin'in üzerinden indirdi ve ne kadar rezil olduğunu düşünürken gözlerini sımsıkı kapadı . Jongin'in yanından kalktığını hissettiğinde gözlerini açtı ve şoka girmesi bir oldu . Jongin , Soo'nun ayaklarının ucundaydı ve Kyungsoo'nun bacaklarını karnına doğru iteliyordu . Ayrık bacakların tam önünde dururken Kyungsoo'nun ince ayak bileklerini kavradı ve Kyungsoo ciyaklamaya başladı
'' N-ne yapıyorsun !? ''
Kyungsoo neredeyse üstüne çıkacağını düşündüğü çocuğa şaşkınca bakarken Jongin de gözlerini büyütmüştü
'' B-ben düşündüm ki .. Deminden beri beni izlediğin için senin de mekik çekmek istediğini zannettim . Ayaklarını tutacaktım Soo .. ''
* Beni görmüş mü ! LANET OLSUN LANET OLSUN ! *
Kyungsoo açık ağzını yavaşça kaparken iyice doğruldu ve ikinci rezilliğini gözlerini tekrar sımsıkı kaparken unutmaya çalıştı
'' Yoksa sen ... Beni yanlış mı anladın ? ''
Jongin hafifçe sırıtmaya başlamıştı .
'' N-n-ne ? B-ben mi ? Hayır .. Ben sadece şey ...... Benim kütüphaneye gitmem gerekiyor ! ''
Kyungsoo hızla yerden kalktı ve kapıya doğru koştu . Kim Jongin bütün mantığını silip süpürüyordu ..
- - - - - - -
'' Seni gerizekalı ! Oraya gitme ! Gitme öldürecekler seni ! ''
Yixing ve Suho sinema havasına soktukları karanlık odalarında birlikte korku filmi izliyorlardı . Yixing başrol olan salak kızın evden kaçmak yerine odasına saklanmasına sinir olmuştu .
Diğer bir yandan da deli gibi korkuyorlardı . Yixing'in yatağında sırtlarını duvara yaslamışken kol kola girmişlerdi ve çalışma masasındaki laptoba korku dolu gözlerle bakıyorlardı . Filmin en heyecanlı yerinde başrol kız çığlığı bastı ve tam o sırada karanlık odanın kapısı açıldı . Kapıda bir devin silueti görünüyordu .Yixing hemen çığlığı basıp Suho'ya sarıldı
'' Aaaa ''
Ardından odaya ışık doldu ve Yixing kafasını gömdüğü omuzdan ayrılıp korka korka kapı ağzına baktı . Gelen dev Chayeoldu . İki çocuğun acı çığlıklarından sonra o da tedirgin olmuştu . Eli hızla çarpan kalbinin üzerindeyken konuştu
'' Beni korkuttunuz salaklar ! Burda ne yapıyorsunuz ? ''
Yixing ördek dudak moduna girdi
'' Film izliyorduk . Korku filmi . ''
Korku kelimesini söylerken hala devam eden filmden başrol kızın çığlığı odayı doldurmuştu . Bu sefer korkmadılar tabi ve Suho filmi dondurup Chanyeol'e baktı
'' Neden geldin ? ''
Chanyeol hala heyecanla soluyordu
'' Size partiyi haber vermek için gelmiştim ''
Ördek mod devam
'' Ne partisiiiiii ? ''
Chanyeol açık kapıyı kapamadan odada ilerledi ve yatakta büzüşen çocuklara baktı
'' Okul her sene düzenliyor Xing . Seyang Kız Lisesi ile birleşiyoruz ''
Yixing heyecanla ellerini çırptı ( fok balığı gibi : D lfsdkgkldg )
'' Hadi yaaa ''
Ardından yataktan sarkan bacağıyla Yeol'un bacağını dürttü
'' Güzel kızlar var mıııı ? ''
Chanyeol cevap vermeden Suho karıştı
'' Çok çirkinler mi tamam mı !? Bir tane bile güzel kız yok ! ''
Yixing Suho'nun neden bu kadar sert çıkıştığına anlam veremiyordu . Suho da kendine . Neden Yixing'in kızlar hakkında soru sormasını kıskanmıştı ki ?
Yixing kendisine patlayan çocuğa gözlerini kısarak baktı ve yine dudaklarını büzerek konuştu
'' İyiiiiii ''
Chanyeol bir gamzeli çocuğa bir de kısa çocuğa barken hafifçe tebessüm etmişti . Bu manzara ona bir şey hatırlatmıştı . Baekhyun ve kendisinin ilk zamanlarını ..
- - - - - -
'' Kyungsoo ! Daha ne kadar soru çözmeyi planlıyorsun ! Lanet poponu kaldır artık ! ''
Kyungsoo parti gecesinde çalışma masasında pinekliyordu . Hazırlanmaları yeni biten gençler teker teker odaya doluşup kısa çocuğu test kitaplarından ayırmaya çalışıyorlardı - Kyungsoo partiyi zaman kaybı olarak görüyordu - Chanyeol kısa çocuğun arkasından bağırınırken Kyungsoo da ciyakladı
'' Size söylediiiiim ! Gelmeyeceğiim ! ''
Jongin kendi yatağında hazırlanmış otururken kısa çocuğun fikrini değiştirmek istedi
'' Yoksa korkuyor musun Kyungsoo ? Eğlenmekten ? ''
Jongin KORKU konusunun Soo'yu nasıl gaza getirdiğini biliyordu . Sorusundan sonra odadaki Chanyeol ve Kris şok olarak ona baktı . Kyungsoo kalemini sert bir şekilde masaya bıraktı ve sandalyesini seslice yere sürterek ayağa kalktı . Hızla arkasını döndü ve konuşurken ellerini beline koydu
'' Ben mi ? Korkmak mı ? Korkmuyor-''
'' O zaman ne bekliyorsun Soo ? ''
Kyungsoo söylediği şeyin sonra farkına vardı ve garipçe yere baktı . O da biraz eğlenebilirdi , değil mi ? Cevabını beklerken herkes ona bakıyordu
'' Beş dakikaya hazır olurum ''
- - - - - - -
Bay Soru Çözme Manyağı gerçekten partiye gitmişti . Yeni basılmış test yapraklarını bırakmıştı .
Baekhyun ve Chanyeol parti salonuna girdiği gibi ortalıktan kaybolurken Yixing ve Suho partideki hocalara çaktırmadan onlara sunulan içkileri çalıp kendi alkolsüz içeceklerine katıyorlardı . Hatta Kyungsoo'nunkine bile katmışlardı . Bardağındaki alkolden habersiz olan kısa çocuk sürekli '' Bir tane daha '' '' Bir bardak dahaa '' diye söylenmişti .
Bu sırada ise Tao öğretmenlerin votkalarından iki şişe yürütüp toz olmuştu . Sarışın dev onu parti salonunun çatı katında bir şişeyi devirmiş halde bulmuştu . İkinci şişeye yeni başlayan çocuk , sarışını görünce gözlerini kapatmasına engel olamadan gülümsedi . Ardından sırıttı
'' Hoşgeldinnngggg Kriiiiiss hhahaah ''
Sarhoştu . Kris esmer çocuk için endişelenerek yanına , yere oturdu . Şişeyi Tao'ya belli etmeden uzaklaştırırken Tao deminki halinin aksine ifadesizdi . Kris bir şey yapmadan Tao'yu izledi . Tao kafasını sarışından başka taraflara çevirip gözünü silerken Kris bunu fark etmişti . Bir elini esmerin omzuna koydu ve kendine çevirdi
'' İyi misin Tao ? ''
Tao kırmızı gözleriyle sarışına bakarken burnunu çekti ve yeni yeni düşen gözyaşlarını sildi
'' İyi miyim ? ... Bilmiyorum .. ''
Birbirlerinin gözlerine bakarken Kris Tao'yu anlamanın ne kadar zor olduğunu fark etti . Gerçekten çok gizemliydi . Kendini açmıyordu . İçini dökmüyordu . Kris esmer çocuğun aklından neler geçiyor bilmiyordu .
Tao Kris'in kendisiyle bir süredir ilgilenmesine güvenerek yavaşça ona yaklaştı ve başını sarışının dizleri üstüne koydu . Kafasını kaldırıp ellerini de yastık niyetine koyduktan sonra gözlerini kapadı
'' Bana evini anlatsana Kris .. Aileni .. ''
Kris önce şaşırsa da ardından esmer çocuğun ricasını dikkate aldı . Tao'nun sırtını yavaşça pat patlarken konuştu
'' Evim Namdaemun'da . İki katlı bir ev . Beyaz panjurları var . Arka bahçemizde üzüm ağaçları var . Bir de limon ağaçları . İlkbahara doğru bahçeyi limon kokusu sarar . Annemin lezzetli yemekleri de . Sık sık köpeğimiz Mongmon ile küçük kız kardeşim tartışırlar . Evimiz çok gürültülüdür . Babam gazete keyfini bölüp onları uyarır . Ve ben de-''
Kris dizlerindeki esmer çocuğu kontrol ederken birden susmuştu . Tao uyumuştu . Yavaşça inip kalkan sırtına bakarken Tao'nun yüzüne baktı . Demin ifadesiz olan yüzü şimdi gülümsüyordu . İnce dudaklar hafifçe yukarı doğru kıvrılmıştı.
Kris kendini açmayan çocuğun gözlerine düşen saçlarını yavaşça geriye doğru attı . Siyah saçlar yumuşacıktı . Esmer çocuğun saçlarını okşamaya başladığında Tao ilk defa yalnız olmadığını anlamıştı ...
- - - - -
Eğlenceli başlayan parti herkes için rezillik olmuştu . Gizli gizli içki içtikleri için hepsinin kafası bir milyon olmuştu . Yixing Suho'ya Kore'nin yerel bir dansını sarhoşça öğretirken iki çocuk salakça gülmeye ve yerde tepinmeye başlamışlardı .
Tao Kris'in omzuna tutunarak odasına sürüklenirken Baekhyun ve Chanyeol saklandıkları yerden kıpkırmızı yüzlerle çıkmışlardı. Jongdae,Minseok,Sehun ve Luhan deli gibi dans ederken Kyungsoo için beklenmedik bir şey olmuştu . İlk defa sarhoş olmuştu .
Parti bittikten sonra Jongin hemen kısa çocuğu belinden sarmalamıştı ve Kyungsoo' da onun omzuna bir kolunu atmıştı . Açık havada yurda doğru ilerlerken Kyungsoo sarhoşluğun etkisiyle saçmalıyordu
'' Sonra ben de adama dedim ki .. Sen ne kadar mals-''
Saçmalarken birden ayağı takılmıştı ve az daha zemini öpecekken Jongin onu sarmalamıştı . Ardından dışarıdan garip görünecek olmasına rağmen kısa çocuğu kucağına almıştı .
'' Sımsıcaksııııın ''
Kyungsoo Jongin'in kucağındayken ince ceketin üzerinden Jongin'in sıcaklığını hissedebilmişti . İki eliyle esmer enseyi yavaşça kavrarken Jongin ürpermişti ama bunu umursamamıştı .
Yola hayatta kalarak devam ederken Kyungsoo bacaklarını sallamaya başlamıştı
'' Kendimi bir damat gibi hissediyorummm hiihihihi ''
Jongin saçmalayan çocuğa gülmeden edemedi
'' Damatlar kucakta taşınmaz Kyungsoo . Gelini taşırlar ''
Kyungsoo çenesini Jongin'in omzundan kaldırdı ve sanki hayatının en kara haberini almış da şoka girmiş gibi Jongin'e baktı .
'' Aman tanrıığm ! Haklısın ! ''
- - - - - - -
Odaya vardıklarında Jongin Kyungsoo'yu kucağından indirdiği gibi Kyungsoo salınarak odanın ortasına yürümüştü . Bir ayağını diğerinin arkasına koyup ayakkabısını çıkardıktan sonra ayakkabılarını bir yerlere tepelemişti . Ardından ne yaptığını bilmeyerek pantolonunu bacaklarından aşağı indirmişti . Bacaklarını indirip kaldırırken pantolonu ters çevirmişti . Poposunun altındaki kan kırmızı gömlek süt beyazı bacaklarıyla zıtlık oluştururken uzun çorapları yüzünden oldukça komik görünüyordu . Bunu fark edince çoraplarını da garip bir şekilde çıkardı ve bir yerlere fırlattı . Ardından yatağa gitti . Fakat dikkat etmediği bir şey vardı . Jongin'in yatağına gitmişti .
Yatak örtüsünü kaldırmadan gözlerini kapamış bir şekilde ayaklarını yavaşça sallarken Jongin onu izliyordu . Hatta odaya girdiğinde beri yaptığı tüm sevimlilikleri izlemişti . Kyungsoo eşsizdi .
Kyungsoo'nun ayak sallama faslı bittikten sonra Jongin yavaşça yatağına yaklaştı . Yatağının yanındaki masada duran gece lambasını kapatacaktı . Işığı kapatmadan önce Kyungsoo'nun yanına oturdu ve ona baktı . Şuan hem ateşli hem de tatlı duruyordu . Uyuduğunu düşünürken bir eliyle beyaz yanağını kavradı ve okşadı . Gülümserken sessizce '' İyi geceler Soo '' dedi .
Ardından mükemmel iyi geceler öpücüğünü Kyungsoo'nun dudaklarına bıraktı . Kısa olmasını istediği halde Jongin Kyungsoo'nun dudaklarından ayrılamamıştı .
Kendine hakim olup Soo'nun dudaklarından ayrılacakken bomba patladı . Kısa çocuk altında yatmaya devam ederken kollarını esmerin boynuna dolamıştı ve dudaklarını yavaşça hareket ettirerek Jongin'e karşılık vermişti . Kolları arasındaki boynu daha da sıkarken Jongin'i iyice kendine çekiyordu ...