Sarışın eski yurt merdivenlerinde esmeri arkasından sürüklüyordu . Karanlık koridora ulaştıklarında Kris sabırsızca Tao'yu bileğinden sıkıca tutup oda kapılarına çekeledi . Kilitlenmemiş kapıyı açtı ve karanlık odaya esmeri de aldı . Hafif ay ışığının vurduğu odaya daldığı gibi kapıyı kapadı ve Tao'yu kapıya sertçe yasladı . İki kolunu esmer çocuğun belinin yanlarına koyduktan sonra onu süzdü . Diz kapaklarından başladı . Soğuk havaya rağmen giydiği ince kot tulumu ( https://asparkofmoonlight.files.wordpress.com/2013/04/130329-exo-kris-at-incheon-international-airport.jpg bunun gibi bir şey arkadaşlar ) , üzerine güzel bir şekilde oturmuştu . Ellerinin hemen arasında duran bele baktı . Pelvis kemiklerine dokunmak için can atıyordu . Kafasını biraz daha kaldırdı ve tulumun üst kısmına baktı . Yukarıdaki iki düğme hariç tüm düğmeler kapalıydı . Bu sinirini bozdu . Pürüzsüz esmer teni görmek için can atıyordu çünkü . Sağ elini kapıdan çekti ve gözlerini üstünden ayırmayan çocuğun pahalı Benetton tulumunun üçüncü düğmesini açtı . Azar azar ay ışığı vuran tene hayranlıkla baktı . Bu yetersizdi . Sağ elinin parmaklarını esmer tene yavaşça dokundurarak bir sonraki düğmeye geçti .
Bingo .
Esmer omuzların sardığı tulum dördüncü düğmenin açılmasından sonra sarışına karşı koyamamıştı . Kris sol elini de kapıdan çekti ve Tao'nun boynuna koydu . Ellerinin tersiyle pürüzsüz esmer teni taciz etmeye başladı . Hayran olduğu köprücük kemiklerinde işaret parmağını boylu boyunca gezdirdikten sonra iki göğsün arasındaki o muhteşem yere geldi . İşaret parmağını tam o yol boyunca aşağı indirecekken durdu . Burayı tatmalıydı . Hafifçe eğildi ve sağ eliyle , usluca kapıya dayanan esmerin belini kavradı . Ardından yavaşça kot tulumdan sızan göğse dudaklarını yaklaştırdı . Sabırsız olmasına rağmen dudaklarını değdirmeyip önce sadece burnunu dayadı . Bu koku ... Adını bile bilmediği pahalı parfüm ... ve hafif vanilya kokusu ... Onu gülümsetti . Ardından dudağını esmer tene bastırdı . Parfümün acı tadını dudakları yaladığında hissetse de bu onu durdurmadı .
Esmer göğüste daha da aşağı inecekken Tao ellerini onun boynuna sardı . Sarışının dudaklarını boynunda hissetmek ... Harikaydı . Başını kapıya yaslamaya engel olamadı ve ımladı
" Imm ... "
Onu istiyordu . Kris'i .
Göğsünde dudaklarını gezdiren çocuğun ensesini kavradı ve başını kaldırdı . Hızlıca kendine çekti ve dudaklarına yapıştı . Nemli dudaklar birbirini yavaşça emerken Tao , Kris'i kendine çekti . Esmer çocukla tek beden olma çabasındaki sarışın sol elini ince belden aşağı indirdi ve esmerin diz kapaklarına kadar geldi . çıkık diz kapağını kavradığı gibi uzun bacağı hafifçe kaldırdı . Tao anında sağ bacağını uzun çocuğun beline doladı . Bu hareket yavaş öpüşmelerini ateşli bir yola sürüklemişti . Daha hızlanmışlardı . Yavaşça birbirlerine sürtünmeye başlamışlardı ve Kris ellerini Tao'nun belinden kalçalarına indirmişti . İki elinin altındaki fit kalçalara önce nazikçe dokundu ardından avuçladı . Tao inlemesini sarışının ağzına bırakmıştı
" Immm ... "
Kris artık dayanamıyordu . Beline sarılmış olan bacağı indirdi ve tekrar sıkı kalçaları avuçlarken Tao'yu kendiyle birlikte odada sürükledi . Ayakları birbirine girmeden masanın önüne varmayı becerebilmişlerdi . Beli masaya değen Kris olsa da hızla bu pozisyonu değiştirmişti . Esmer çocuğu kol altlarından kavrayıp masaya oturtmuştu . Bu sırada bir tarafa saçılan kalemleri umursamayıp birbirlerinin dudaklarına gömülmüşlerdi . Tao Kris'in yüzünü elleri arasına almıştı . Hızlıca öpüşürken nefes almak için durmuşlardı . Alınlarını birbirlerine dayayıp soluklanırken Tao nefes seslerinin arasından konuştu
" Seni istiyorum ... "
Kris hafifçe gülümsedi ve başını Tao'nun alnından çekip ona baktı . Esmerin dudakları kızarmıştı . Gülümsemeye devam ederken tekrar yavaşça Tao'ya yaklaştı ve ellerini kol tulumun üzerine koydu . Bundan kurtulmaları gerekiyordu . Yavaşça göğsün arasındaki yola dokundu ve bilmem kaçıncı düğmeye geldi . Onu da açtı . Dudaklarını yeni ortaya çıkan yere bastırdı .
Sonraki düğmeyi de açtı ve daha da aşağı ilerledi . Tao bu sırada ellerini masaya koymuştu ve zevkten başını tutamıyordu .
" Aaah ... "
Sessizce inledi . Kris tulumun sonuncu düğmelerini de açtı ve süzülen göbek deliğine bir öpücük kondurdu . Ardından doğrulup tulumun iki yakasını tuttu . Tao'yu ürperterek tulumu esmerin kollarından aşağı indirdi . Ay ışığıyla parlayan esmer omuzlara azgınca baktı . Hızlanıp tulumun kollarını Tao'nun kolundan çıkardı ve beline kadar sıyırdı ( anladınız mı fsıujfse ) Mükemmeldi ... Ucu belirginleşmiş vadiler ... Karın kasları ve ... Pelvis kemikleri . Sol göğsün üstüne öpücükler kondurdu . Ardından ağzına aldı . Tao seslice nefes vermişti
" Hı - ımm ... "
Elini Kris'in beline attı . Ardından elini t-shirtün içine soktu . Parmak uçları yumuşak tende bir aşağı bir yukarı oynarken bir yandan da kendini kaybetmek üzereydi . Tulumun önünde ufak bir çadır oluşmaya başlamıştı . Tabi Kris tanrıça vadilerini ( fkudsnıd ) emerken bunun farkında değildi . Tao sabırsızca elini t-shirtün altından çekti ve t-shirtü Kris'in kafasından çekelerken Kris dudaklarını koyu pembe tanrıça vadisinden çekmek zorunda kaldı . Esmere baktı . Alt dudağını ısırıyordu . İkisi de birbirinin gözlerinden bir mesaj okuyor gibiydi . Kris Tao'nun mesajını almıştı . Esmer çocuğu masadan indirdi ve tekrar öpmeye başladılar . Bu sırada Tao elini Kris'in sirk çadırına ( kfjdwngıde ) atmıştı ve sabırsızca bir eliyle fermuarı indirmişti . Düğmeyi açmak için bir elin yetersiz olduğunu anladığında ikinci elini de eklemişti ve amacına ulaşabilmişti . Pantolonu uzun bacaklardan indirmeden önce Kris ayakkabılarını bir köşeye atmıştı . Ardından hafif dar siyah pantolonu bacaklarından aşağı sürüklemişti . Şimdi sıra Tao'daydı . Tulumu sadece aşağı çekiştirdi ve indirirken Tao'nun Calvin Klein boxerı kasıklarına kadar sıyrıldı . Kot tulum esmer bacakları terk ettiğinde Tao sadece dar CK boxerı ve kırmızı vans ayakkabılarıyla kalmıştı .
Ayakkabılarını eğilip çıkatırken Kris bir yandan onun sırtını süzüyor bir yandan da çoraplarını çıkarıyordu . Tao doğrulduğu gibi onu kendine çekti ve sarıldı . Burunlarını birbirlerinin boyunlarına dayarken birbirlerinin boxerlarını aşağı indirmeye başlamışlardı . İkisi de yavaşça indirirken Tao aniden vahşileşip boxerı hızlıca indirmişti ve boxer Kris'in bileklerine inmişti . Kris boxerı bileklerinden , ayaklarını kaldırarak atarken Tao'nun boxerını yavaşça indirmeye devam ediyordu . Boxer uzun esmer bacaklardan aşağı indi ve Kris eğilip Tao'nun bileklerinden boxerı aldı . Tekrar doğrulduğunda Tao'yu döndürdü ve ona arkasından sarıldı . Tao sessice inledi
" Hah .. "
Kris'in ereksiyonunu kalçalarında hissettiği için bunu yapmıştı . Kris elini Tao'nun belinden üyesine doğru kaydırdı ve kavrayıp sıktı . Tao istemsizce kafasını geriye attı . Kris ( nedense ) kendini dizginleyemedi ve Tao'yu , Tao'un yatağına attı . Üstüne çıktığı gibi bacaklarını ayırdı . Esmere baktı . Kollarını onun boynuna dolamıştı ve bekliyordu . İçini dolduracak sıcaklığı ...
Kris üyesini kökünden kavradı ve Tao'nun deliğine yaklaştırdı . Belini öne doğru hareket ettirirken Tao'nun seksi yüzüne baktı . Ardından rüyadan uyandı . RÜYA . Bu kaçıncı olmuştu ? Üç mü ?
Gözünü açtığından beri bakıp durduğu tavanda gözlerini ilerletmeye devam etti . Eski tavan alçısının ne kadar kötü çekildiği ve alt taraflarında hissettiği garip sıcaklık hakkında saçma şeyler düşünürken dibinden gelen bir ses duydu . Tao Kris'in yatağının ayak ucunda dikiliyordu ve dişlerini fırçalıyordu . Kris'in uykudan hafifçe şişmiş dudaklarına baktı ve ağzından diş fırçasını çıkarıp garipçe konuştu
" Rüyanda Adriana Lima'yı altına almış olmalısın "
Neyseki sarışın diş macunuyla boğuşan çocuğun ne dediğini anlayabilmişti . Ama bunu neden dediğini anlayamamıştı . Hafifçe doğruldu ... ve şok oldu . Küçük FUFU bugün evinden çıkıp hava almak istiyor gibiydi . ( dkjhdfklhjdf ) Tao neyseki banyoya girmişti ve Kris hafifçe yorganını kaldırıp alt taraflarına bakmıştı . Lacivert eşofmanın tam önündeki hafif koyuluğu görebiliyordu - anladınız mı dksdgsd - Neden Tao'yu rüyalarında gördüğüne anlam veremezken utaçla kafasını yorganın altına soktu ve sığındı .
Bugün çamaşırhaneye uğramalıydı .
- - - - - - -
'' Sonra bir baktım Kris'inki yerinde durmuyor ! Hahaha ! ''
Jongdae kahvaltıda yine saçmalıyordu . Ama bu seferki konusunun odağı Kristi . İki numaralı hobbit bu sabah Tao ve Kris'in odasına gittiğinde Kris ve eşofmanındaki çaresiz FUFU'yu görmüştü . Elbette kimseye anlatmadan duramazdı . Nesquik dolu kaşığı ağzına hızlıca sokarken Yixing ve Minseok hönkürmeye başlamıştı . Sadece onlar . Neyseki Yixing masada hala uykudan uyanmamış gibi görünen tapulu malının sırtıne sertçe vurmuş ve onu da gülmeye zorlamıştı . Suho yapmacık yapmacık gülerken Minseok cırladı
'' Rüyanda kimi gördün Kris ? Alessandro ? Adriana ? Dur tahmin edeyim .. Rihanna ? ''
Kris - _ - bu suratla baktı ve tabağındaki tostu çıtır çıtır sesler çıkararak ısırdı . Ardından konuştu
'' Hiçbiri benim tarzım değil çocuklar ( sdjgskdjgs ) ''
Jongdae az daha ağındaki sütü püskürtüyordu
'' Hahaha ! Senin bir tarzın mı var Kris ? ''
İki hobbit , Yixing ve yapmacıkça gülen Suho yine hönkürmüştü . Bu sırada masaya Jongin ve Kyungsoo gelmişti Kyungsoo tepsisini dikkatlice koyarken Jongin masada konuşulan konuyu anlamaya çalışıyordu .
'' Ne hakkında konuşuyorsunuz çocuklar ? ''
Jongdae elini masaya vurup gülerken zorla konuştu
'' Haaaaha ! Dostum * tepinmeye devam eder * Kris'i bir tarzı varmış ! ''
Jongin sandalyeye oturdu ve dişleriyle gülümsedi
'' Tabiki var . Herkesin bir tarzı vardır ''
Kris masada ilk defa onu savunan birisi olduğu için sevinmişti . Bükük boynunu kaldırdı ve Jongin'in eline bir beşlik çaktı . Bu sırada Jongdae cırlamaya hazırlanmıştı .
'' Pekala Jongin . Madem herkesin bir tarzı var . Sen ne tarz kişilerden hoşlanırsın ? ''
Jongin aptalca sırıttı ve karşısında ağzına pilav sokan büyük gözlü çocuğa baktı Anlatırken tam karşısında oturan sevgilisinden bir an bile gözlerini ayırmadı
'' Büyük gözlü ve büyük dudakları olmalı . Hatta minyon olmalı . Ona sarıldığımda kucağımda kaybolsun istiyorum . Bir de utançan kızarırsa ... ''
Sözüne devam etmeden önce ellerini masaya koymuştu ve sandalyesini daha da öne çekmişti - bu sayede Soo'ya daha da yaklaşmıştı -
'' Onun için hiç iyi şeyler olmaz ... ''
Kyungsoo bir dakikadır resmen kendisini tanımlayan sevgilisine hala büyük gözlerle bakıyordu . Yanakları hafifçe kızarırken ağzındaki pilavı seslice yuttu ve kafasını iyice eğip yemeğine konsantre olmaya çalıştı . Neyseki kafası pilav kasesine girmemişti .
Jongin minyon sevgilisinin sevimli hareketlerini izlerken yemeğini yemeye başladı . Pilav kaşığını her ağzına sokuşunda dişlerini sertçe kaşığa sürttüğü için ses çıkıyordu . Bu da Soo'yu kışkırtıyordu .
Masadakiler bu sırada Jongin ve Soo'nun bakışmalarını fark etmek yerine Sehun'a konsantre olmuşlardı . Şimdi de Sehun ideal tipini anlatıyordu
'' Sanırım BoA... ''
Aslına ideal tipinin artık BoA olduğu söylenemezdi . Ama yine de BoA demişi . Çünkü masanın ortasında İDEAL TİPİM SANIRIM BAMBİ diyemezdi . Bambi demişken .. Bambi '' BoA '' lafı üzerine derin düşüncelere dalmıştı
* BoA ha ? *
Sanırım bir planı vardı
- - - - -
'' He yooğğ ! Hi hi haaaay ! ''
Elbette bu garip nidaların sahibini biliyorsunuz . Zhang Yixing . Gamzeli çocuk tüm gün garip sevinç nidaları çıkarmakla meşuldu
Sebep 1 : İlk dönemin son sınavları bitmişti . Sömestr tatili kapıdaydı .
Sebep 2 : Parti vereceklerdi . Bonus olarak yurt nöbetçisi falan yoktu .
Sebep 3 : Bir döküntüden farksız olan okul bölgesine bir market açılmıştı ( BİM sdgsdşgklsşdkg ) - Gelsin parti malzemeleri huhuhuğ -
Yixing boş arazideki markete doğru bir çocuk sevinciyle koşturdu . Herkes arkasından yavaşça gelirken Suho karşısındaki manzaraya istemsizce şaşırdı .
'' Yixing ? Ne yapıyorsun ? ''
Yixing kapıdaki araba şeklindeki sepetin içindeydi ( hani çocuklar kullanır ya millet sdgjksdjgsd ) Aslında içinde olduğu söylenemezdi Poposu sığmıştı ama bacakları çaresizce dışarda kalmıştı
'' Suğhoğğ ! Ağağağ buna binmek istiyordum ! Ama olmadı ! ''
Yixing dudaklarını öne çıkarıp somurturken ellerini Suho'nun onu kaldırması için ona doğru uzatmıştı Suho biraz utanarak Yixing'in ellerini tuttu ve onu çekti . Ardından normal bir market sepeti aldı . Sensörlü giriş kapısına giderken arkalarından Tao , Kris , Minseok ve Luhan girmişti . Yixing sepeti sürüklerken Suho markete bakmakla meşguldu . 1 dakika geçmeden bu yaptığına pişman olmuştu . Çünkü Yixing tapulu malını kucağına alıp sepetin içine oturtmuştu
'' Ahihihaaay ! Suho şuan çok tatlı görünüyorsun ! ''
Yixing gözleri kaybolarak gülerken Suho hem sinirden hem de utançtan kızarıyordu .
'' Xing ! Çıkar beni buradan ! ''
Yixing domatesinin zırlaması üzerine sepeti hızlıca sürmeye başladı
'' Huhuhuğ ! Zhang Hava Yolları iyi uçuşlar diler ! '
'' Çıkar beni diyo- Aaa ! ''
'' Hhuhuuuğ ! ''
Suho iyice bağırmaya başladığında Yixing daha da hızlanmıştı ve o da ayağını sepetin altındaki bir yere koyup ayağını yerden kesmişti . Et reyonundaki ahjussi sadece şaşkınca bakmıştı . Zhang Hava Yolları konforlu uçuşuna devam ederken Xing aniden durdu . Abur cubur reyonuna gelmişlerdi . Yixing raflarda ne olduğuna bakmadan sepeti doldurmaya başlamıştı .
Önüne geleni sepete atmak = Suho'nun karnına düşen gofretler + kekler
'' Xing , beni budan çıkarır mısın ? ''
Yixing cipslerin önünde durdu ve Suho'nun sorusunu umursamadan heyecanla bir cips paketi aldı
'' Ağağa ! Lay's cipslerine bayılıyorum ( dfkjhdfkjhd ) ''
Suho Xing'e garipçe baktı ve üzerine konulan gofretleri sepete bırakıp doğrulmaya çalıştı
'' Peki ben çıkarım o zam- Aa ! ''
Tam doğrulduğunda sepet sallanmaya başlamıştı . Yixing gözlerini kocaman yapıp elindeki cips paketiyle domatesine koşturdu . Suho'yu sallanırken tutmuştu ama unuttukları bir şey vardı Cips paketi ikisinin göğsü arasında neye uğradığını şaşırmıştı . Yixing sonunda Paşa Torununu sepetten çıkardı ve patlayan cips paketine elini soktu . Seslice cipsleri yedi . Yerken konuşmaya çalıştı
'' Şendoğ yömök istöğ mösön ? ''
Suho bilindik BEN PAŞA TORUNUYUM bakışını attı ve Yixing'in aksine bilinçlice atıştırmalık seçmeye başladı .
Alışveriş ilginç geçmişti . Tabiki de Zhang Yixing yüzünden . Sepete dik bir şekilde koyduğu uzun vileda sopası başlarına bela olmuştu . Raftaki şeyler vileda sopasının çekimiyle - aslında çarpmasıyla - sepete düşüp duruyordu . Neyseki Kris durumu fark etmişti .
İçkileri de Tao ayrıca aldıktan sonra yurda market sepetiyle dönmüşlerdi ve Jongdaeyle Jongin okulun tiyatro bölümünün odasına girmişti Önlerine gelen kostümleri aşırmışlardı .
Ve nihayetinde parti zamanı gelmişti ...
'' Bana kola koyun ! Kola istiyorum ! KOLA KOLAA ! ''
Yixing yüksek sesli müziğin arasında bağırıyordu . Luhan müziği durdurdu ve bağırdı
'' Ne diyorsun Xing ? ''
Müzik durduğu gibi herkes bağrınan iki çocuğa bakmıştı . Oda sahibi Yixing masumca konuştu
'' Kola istiyorum ''
Şimdi kola istiyordu . Ama birkaç saat sonra tek isteyeceği şey midesindekileri çıkarmak olacaktı ''
- - - - - -
Suho ve Yixing'in odasına birbirine girmişti Yixing , Sehun ve Luhan'a bir anısını sarhoşça anlatırken Tao yavaşça dans ediyordu . Bu sırada Kris onun pahalı Levis pantolonundan gözlerini ayıramıyordu . Kalçaları da diyebiliriz . Sarışın çocuk ilginç rüyaları yüzünden garipçe düşünmeye başlamıştı . Baekhyun ve Chanyeol kimse fark etmeden aynı anda tuvalete girmişlerdi . Tek ayık olan Jongin ve Sooydu . Onlar da bakışmakla meşgullerdi .
Minseok ve Jongdae'den de bahsedelim . Suho'nun yatağının üzerinde kıkırdayan çocukların aklına iyi bir plan gelmişti . İkisi de yataktan kalktıkları gibi yorganı ve yastıkları atmışlardı . Lastikli çarşafa acıyıp , üzerinde bırakıp minderi yataktan kaldırmışlardı . Şimdi herkes oda kapısından çıkarılmaya çalışan yatak minderine bakıyordu .
İki hobbit koridordaki merdivenlere doğru ilerledi ve Suho , Yixing , Sehun ve Luhan da peşlerinden gitti . Minseok mindere oturdu ve Jongdae minderi merdivenlere doğru itti . Minseok cırlıyordu .
'' Aaa ! Bir daha yapacağım ! ''
- - - - - -
Çılgın minder olayı bittikten sonra Jongdae ve Minseok minderi yurdun giriş kapısının önüne koyup uzanmışlardı . Bu sırada gerçekten herkes uçmuştu . Jongin ve Soo hariç . Jognin , sevgilisini alıp odasına götürmüştü . Baek ve Yeol da sarhoşluğun etkisiyle koridorun karanlık bir tarafında umursamazca öpüşüyorlardı . Diğer bir yandan Yixing yine Suho'yu ısıracaktı . Ama asıl bomba bu değildi . Asıl bomba Bambiydi . T-shirtünü atmıştı ve Yixing ona tiyatro odasından çörülen ( aslında aşırılan dkjgsdklgjsd ) melek kanatlarını giydirmişti . Bambi şuan ... fazla seksiydi .. Müzik eşliğinde zıplarken çevresine bakındı . Sehun neredeydi ?
'' Sehun .. Sehun nerde ? ''
Hönküren gamzeli çocuk hemen cevap verdi .
'' Hava alacakmış . Yukarı çıktı . Hihihih Suho sana şeyi anlatayım bak- ''
Luhan YUKARI derken çatıdan söz edildiğini anlamıştı tabiki . Paniğe kapıldı . Ayık kafalı olmayan biri için çatı tehlikeliydi . Aslında Bambi için de tehlikeliydi ama .. Sehun'a bakmalıydı . Yarı çıplak gövdesini umursamadan koridora koştu ve sallanarak merdivenleri çıktı . Çatı katına geldiğinde durdu . Çatının kapısı açıktı
* B-burda olmalı .. *
Bambi hızlıca çatıya koştu ve zar zor ayakta duran Sehun'a baktı .
'' Sehun ... ''
Sehun kendisine seslenildiğini bile duymuyordu . Çatının korkuluklarına doğru ilerledi ve Luhan daha da telaşlandı . Sehun aşağı düşebilirdi . Bambi hızlıca Sehun'a doğru koştu . Uzun çocuk tam yere düşecekken Luhan onu belinden tuttu .
Her şey ağır çekime ayarlanmış bir film gibiydi . Sehun bakış açısını kaplayan çocuğa baktı . Yıldızlar .. Güzel bir çocuk ve .. kanatlar ..
Sehun aptalca gülümsedi
'' S-sen benim meleğimsin değil mi ? ''
Hafifçe kıkırdadı ve hemen altındaki soğuk zemine Luhan'ın kollarından kurtularak uzandı . Gülümserken Luhan'ın bedenine baktı .
Beyaz ten ... karnındaki benler .. Hatta göbek deliğindeki piercing .. - Piercing mi ? Luhan Sehun'un BoA merakı üzerine forma girmeye çalışıyordu . Bir de BoA'ya benzemeye .. -
Sehun gözlerini kapatarak gülümsedi ve Luhan'ı üzerine çekti . Luhan da sarhoştu ama yine de Sehun'un dediklerini anlamıştı
'' Sen ... benim meleğimsin .. ''
Ardından Sehun parmaklarını Luhan'ın saçlarını daldırdı ve okşadı . Sonra da Luhan'ın kulağını altına belli olmayacak bir öpücük bıraktı .
Luhan'ın kanatları kendi sırtını gıdıklarken yerde öylece kaldılar . Bu Oh Sehun'un Bambi için olan ilk küçük adımıydı .. Farkında olmadan hem de ...