Kahrolası ders kitapları ... Geberesice matematik hocası ... Ve lanet sınavlar ...
Okul yönetimi ve müfredat son sınavların , yarıyıl tatiliyle çakışmaması için bir plan yapmıştı . İlk sınavları belirlenen tarihlerden biraz daha öne almışlardı . Herkes paniğe kapılmıştı . Kuyruğu tutuşan Kyungsoo'dan yardım istiyordu . Eskiden olsa Soo hepsini def ederdi ama şimdi işine gelmişti . Bu Jongin'den kaçmak için tepilemeyecek bir fırsattı .
Birkaç gündür kütüphane kapanan kadar orda kalıyor , başkalarını çalıştırıyordu . Ardından kendi odasından başka tüm odalarda çalışıyordu . Hatta sık sık Minseokların odasında uyuyakalıyordu . Minseok , gözlüklü çocuğu " Odan yok mu senin " diye kovsa da Jongdae Kyungsoo gibi bir öğretmeni kaybetmeyi göze alamamıştı . Bir gece odadaki iki yatağı birleştirmişlerdi ve Kyungsoo iki gürültücü çocuğun arasında uyumuştu . Ondan sonra Minseok da Jongdae de Soo'ya alışmıştı . Sanki hep onların odasında kalıyormuş gibi .
Bir çarşamba günü Kyungsoo , kolay geçen analitik geometri sınavından sonra Sehun ve Luhan'ı çalıştırıyordu . İki çocuğun ortasında heyecanla beyin sistemini anlatırken Luhan dalıp gitmişti bile. Kyungsoo'yu dinlemek yerine Sehun'un hareketlerini pür dikkat izliyordu . Sehun kalemin arkasını dişleri arasına alıyordu . Konuşmak için ağzından çıkarırken kalemin arkasındaki silgi ince dudaklara dokunuyordu . Hatta Sehun dilini alt dudağının üzerinde gezdiriyordu . Luhan bu manzaralar üstüne ne yaptığının farkına varmadan sandalyesini seslice yere sürterek ayağa kalktı . Bu ani hareketine Kyungsoo ve Sehun şaşırarak baktı .
" Ne oldu Luhan ? "
Kyungsoo , koca gözleriyle geyiğe bakarken Sehun sadece Luhan'ı izliyordu .
Luhan kalemini masaya bıraktı .
" Benim ... Ben konsantre olamıyorum . Biraz hava alacağım ... "
Kyungsoo da sandalyeden kalktı .
" Haklısın , biraz mola verelim . Ben de gidip bir şeyler içeceğim "
Sehun da kalktı .
" Ben de geleceğim Soo , biraz kahveye ihtiyacım var "
Ardından Luhan , Sehun ve Kyungsoo odadan çıkmadan önce hızla odadan çıktı ve uzun merdivenlerden indi . Hafifçe esen rüzgar saçlarını okşarken yurdun kapısında kollarını yukarı kaldırıp esnedi ve biraz nefes egzersizi yaptı . Sonra etrafına baktı . Biraz yürüyebilirdi .
Okulun arka bahçesine gittiğinde kendini yürümeye fazla kaptırıp - okul arazisinin dibinde olan - eski raylara yaklaştığının farkında değildi . Rayların üstünden yürümek isterken bunu yapamadı - çünkü raylarda başkaları vardı .Bu yüzden bir zamanlar yurt olan ama şimdi sadece yıkık bir duvarı kalan eski duvara tünedi - Rayların üstünde uzun bir çocuk kısa birinin üstüne boylu boyunca uzanmıştı . Uzun çocuğun kısanın üzerinden kalkmasıyla Luhan'ın şoka girmesi bir oldu . Bu Chanyeoldu . Yerde yatan da Baekhyun . Luhan bir şey söylemeden sadece izledi .
Baekhyun oturduğu yerde kollarını açmıştı ve sevimlice konuşuyordu
" Channieeee beni kucağına aall "
Chanyeol yerde uzanan çocuğa eğilerek yaklaştı ve bacaklarının arasına yerleşti
" Öyle mi yapsam ki "
Ardından Baekhyun'un beline ellerini doladı ve kendine çekti . Alışkın olduğu dudakları ilk günkü heyecanıyla öperken Luhan sadece koca gözlerle izliyordu . İki erkeğin öpüşmesi ... Onun ilgisini çeken kızlar değil , erkeklerdi . Hatta Oh Sehundu . Onu ilk gördüğünden beri kalbi yerinden fırlayacakmış gibi oluyordu . Oh Sehun'u bazı geceler rüyasında ağırlıyordu . Bu rüyaların çok normal olduğu söylenemezdi . Kısacası bambinin aklındaki tek şey Oh Sehundu .