Mongmon'un havlamaları,Mei'nin sevinç nidaları ve..Evi kaplayan krep kokusu..
Esmer çocuk birbirine yapışan iki kardeşin arkasından mutfağa inmişti.
Daha inmeden önce güzel kokuyu almıştı.Kris'in annesi masaya bir şeyler koyuyor,babası ise pembe bir mutfak önlüğü ile ocağın başında krepleri çeviriyordu.
Uzun boylu kadın Tao'yu gördüğü gibi gülümsedi''Günaydın Taocuğum.''
Tao da aynı şekilde gülümsedi ve içine krep kokusunu çekti
''Günaydın.Çok güzel kokuyor..''
Kadın kıkırdadı
''Zhue uzun süre sonra mutfağa girdi.Hayatım bence mutfağa daha sık girmelisin..Böylece ben de daha az yorulurum..''
Kadın pembe önlüklü kocasına gülerek bakmıştı.Zhue elindeki spatulayı bırakmadan karısına yaklaştı ve onu yanağından öptü
''Sen yeterki iste..''
İkisi gülüşürken Tao aşkı sönmeyen çifte gülümseyerek bakıyordu.Kıkırdamadan önce Mei onu kolundan çekip masaya
oturtmuştu.- - - -
Kahvaltı gülüşmelerle geçerken beklenmedik bir şey olmuştu.
Mei sandalyesinde dizleri üstünde kalktı ve camı işaret ederken bağrındı
''Kar!Kar yağıyooor!''
Herkes bir anda kalkmış ve cama fırlamıştı.Mongmon bile merak edip gelmişti.
Tao boyu cama zar zor yetişen küçük kızı kucağına aldı ve Kris'in annesi bir fikir sundu
''Bence bu günü evde geçiremeyiz..Bir yerlere çıkmalıyız..''
Kocası ona katıldı
''Evet..Kar yağmaya devam ederse de kar topu oynarız...''
Kris cama bakmaya devam ederken konuştu
''Pazara (Namdemun pazarı) gitmeye ne dersiniz..''
Ardından Tao'ya baktı.
''Daha önce Namdemun pazarına gitmedin değil mi?''
Tao kucağındaki Mei'nin duruşunu düzeltti ve Kris'e cevap verdi
''Evet..''
''Peki gitmek ister misin?''
Herkes ondan bir cevap beklercesine ağzına bakıyordu.
Esmer çocuk gülümsedi''Evet..İsterim..''
Onayladığı gibi Mei ve annesi ''Huhuuğ'' diye bağırmıştı.
Zhue kontrolü eline aldı
''Güzel.. O zaman sıkı bir kahvaltı yapalım.Buna ihtiyacımız olacak.''
- - - -
''Tao,buraya gel ve şu şapkaya bak..Sana çok yakışacaktır..''
Planladıkları gibi pazara gitmişlerdi.
Tao bu kadar çok insanın burda olmasına şaşırmıştı.Diğer şaşırdığı şey ise aldığı pahalı kıyafetlerin burda
çok daha ucuz olmasıydı.Kris'in annesi genç çocuğu başka tezgaha çağırdığında esmer çocuk hemen yanına gitmişti.
Kadın Tao'ya lacivert bir ponponlu şapka gösterdi.Tao kafasındaki şapkayı çıkardı ve taktı.
Tao aynadan şapkasına bakarken arkadan gelen uzun bacaklı sarışını görebilmişti.
Kris kardeşinin elinin tutuyordu ve onlara doğru geliyordu.
Tao'nun arkasında durdu ve aynadan ona baktı.''Yakışmış..''
Tao gülümsedi ve gülümserken önüne düşen perçemlerini düzeltti.
Kris tezgaha eğildi ve başka bir şapka aldı
''Ama bence bu sana daha çok yakışır..''
Esmer olana arkası uzun düz siyah bir şapka önermişti.Tao kafasındaki çıkarırken Kris de
ona yaklaşmıştı.Yumuşak saçların üzerine siyah şapkayı geçirdi.
Tao'nun perçemlerini parmak uclarıyla düzeltirken göz göze geldiler.
Birkaç saniye bakıştıktan sonra Kris geri çekildi ve Tao kendine gelip aynanın önüne geçti.
Kendine bakmak yerine arkasında dikilen sarışına bakıyordu.Kris'in annesi parazit yaptı
''Eee hangisini beğendin Taocuğum?''
Esmer çocuk gerçekliğe döndü.
''İkisi de güzel..İkisini de alacağım..''
Kar yağışı gittikçe artmıştı.
Deli gibi alışveriş yapmışlardı.Hatta herkes kendine aynı şapka ve eldivenden almıştı.
Arabaya eşyaları doldurup sessizce yol alırlarken birden Zhue arabayı kenara çekti ve bir nefes verdi.
Ardından da yanında yolcu koltuğunda oturan eşine baktı.Kadın hafifçe tebessüm ettikten sonra ayak ucunda
duran torbaya uzandı.Garip hışırtılardan sonra kadın herkese şapka ve eldivenlerini verdi.
Ardından Zhue bağırdı''Hadi kar topu oynayalımm!''
Tao Mei ve Kris'e bakıp çığlık attı.
Hep birlikte şapka ve eldivenlerini takıp arabadan indiler.
Zhue arabayı çok güzel bir yere çekmişti.
Boş arazinin poşetle kayılabilecek güzel bir bayırı hem de pofuduk pofuduk karları vardı.
Mei karlara bastıkça dizlerine kadar gömülüyordu.Tao küçük kızı kucağına aldı ve karda koşturmaya başladı.
Arkalarından Zhue,Kris ve Til (Kris'in annesi lksdgşlds sonunda ona da bir isim buldum :D) de geliyordu.Uzun savaş ve kardan adam yapma seansından sonra hepsi yorulmuştu.
Zhue ve Til arabayı önden ısıtmak için gitmişlerdi.
Şimdi karlı arazide Mei,Kris ve Tao vardı.
Kris soğukluğu umursamayarak kendini karın üzerine attı ve gökyüzüne baktı.Bembeyaz kar hala durmamıştı.
Kar tanelerinin yüzüne nasıl düştüğüne şahit olurken birden bakış açısına Tao girdi.
Ona sinsice bakıyordu.Hatta kolları da arkasındaydı.Tao dişleriyle gülümsedi ve arkasına sakladığı ellerini sonunda
önüne aldı.Kar toplarını saklıyordu...Kris kıkırdayarak konuştu
''Onları bana atmayacaksın değil mi Tao?''
Tao kahkaha attı
''Hahahah tabiki de atacağım.''
Gülmeye devam ederken sarışının göğsüne birkaç kartopunu attı.Cephanesi tükendiğinde dizlerini kara gömüp oturdu ve eline aldığı her karı
sarışına attı.Kris ona karşılık vermiyordu bile.Sadece kendini koruyordu.
Esmer çocuk dizleri üstünde Kris'e ilerledi ve elindeki karları atmayı bırakıp ona gülümseyerek baktı.
Birbirlerine uzunca bakarken Mei yanlarına sessizce gelmişti ve abisinin yanına uzanmıştı.
Küçük kız abisinin üzerinde dikilen çocuğun kolunu çekip onu da yere yatırmıştı.Şimdi ikisi de sarışının kolları arasında yerde yatıyordu...