Ben Devin, hayatımın en korkunç dönemini bir yıl önce yaşadım ve şu an yirmi iki yaşındayım.
Annem ve babam bir yıl önce suikaste uğrayıp feci şekilde can verdi.
Babamın bir şirketi vardı ve bunu yapan ortaklarıydı, anlaşma sağlayamadıkları için onu ortadan kaldırmak istediler ve babamın aracına kurşun yağdırdılar.
O sırada annem de aracın içindeydi, iki ortağı da 30 yıl hapse çarptırıldı.Ama bana göre bu ceza yeterli değildi, bilerek ve isteyerek cinayet tasarlamışlardı ve müebbet almaları için dua etmiştim. Fakat hakimin kararıydı önemli olan, bunu kabul etmek zorundaydım ne kadar acı çeksemde.
Şirkette zaten her şey kötüye gitmişti ve tamamen battı bu olaylardan sonra. Psikolojik açıdan onları mezarlığa ziyarete gidemiyorum, içimdeki bu korku çok başka. Onların orda olduğunu bilmek beni deli ediyor.
Bu olaydan beri kendime gelemedim.
Resmen başka bir dünyada yaşıyorum.Artık yapayalnızım.
Kendimi geçindirmek için çalışmaya başlamam gerek.
Annem ve babam hayattayken çok iyiydi durumumuz ve okul ile ilgili planlar yapardım. Olanlardan sonra uzun süre kendime gelemedim ve okulu da yarım bıraktım, veteriner olmak istiyordum.Babamdan kalanlarla idare etmeye çalışıyordum kendime gelene kadar, ama hazıra dağ dayanmaz işte.
Bir arkadaşım var Tülin diye. O çok destek oluyor bana. İki aydır onda kalıyorum ve artık yük olmak istemiyorum.
Yatılı bir iş arıyorum, Babamdan kalan evi borç batağından çıkabilmek için sattım.Bu akşam da havada sonsuz bir kasvet var, nedendir bilmiyorum. Ama bu bana hiç iyi gelmiyor. Kasvetli ve çok bulutlu havalar beni ruhsal olarak kötü etkiliyor.
Kapı açıldı, ben de tam o sırada mutfakta bir şeyler atıştırıyordum.
Tülin'den başka kimse olamaz bu.
"Selam canım, afiyet olsun. Nasıl hissediyorsun?" Diye sordu omuzlarımdam tutarak.
"İyi sayılır. En azından bu aralar daha iyiyim, senin sayende canım arkadaşım."
"Merak etme her şey daha iyi olacak, tek ihtiyacımız zaman."Ben Demir, yirmi yedi yaşındayım ve hala babam benimle evlilik tartışmaları yapıyor.
Evlenip ona torun sevdirmemi, mutlu bir yuva kurmamı istiyor. Fakat doğru insanı bulmak çok zor.
Oldukça zengin ve varlıklı bir aileden geliyor soyumuz.
Baba parası yememeye çalışıp kendi işlerimi yoluna koymayı başardım.
Babamın büyük bir at çiftliği ve oteller zinciri var.
Ben ise iki yıldır iyi bir kuyumcuyum ve hafta sonlarını babamın çiftliğinde geçiriyorum.
Bazen canım sıkılıyor, çünkü annem öldükten sonra babam mal düşkünü bir kadınla evlendi. Ama babam onu çok sevdiği için gerçek yüzünü göremiyor.Üstelik o Sevtap denen kadın bana sarkmaya bile kalktı.
Her fırsatta benimle göz göze gelmeye çalışıyor ve hafta sonları ben geliyorum diye hiç evden çıkmıyor.
O yüzden onunla hiç yanlız kalmamaya çalışıyorum.Şu an da barda tek başıma oturmuş içiyorum ve hayatımın bir köşesindeki o boşluk hissini anlamaya çalışıyorum.
Bir kız yaklaştı yanıma, güzel ve hoş görünüyodu.
"Selam yakışıklı, yanlız mısın?" Diye sordu.
Şöyle bir yüzüne baktım ama artık böyle şeyler hiç ilgimi çekmiyordu. Bağlanabileceğim ve gerçekten sevebileceğim birini istiyorum.
"Kusura bakmayın, yanlız kalmak istiyorum hanım efendi." Bunu söylediğimde yüzündeki ifade değişti, gülümserken bir an evrim geçirmişti sanki.
Reddedilmek kimsenin hoşuna gitmez elbette."Hadi oradan, yanlız kalacakmış! Umarım hep kalırsın aptal!" Diye bağırıp uzaklaştı hızla. Bu hareketlerinden para avcısı olduğu belliydi zaten, en güvenilmez insanlar. Ruhunu sömürürler!
Ben hiç bir şey olmamış gibi içkimi içmeye devam ettim, bardak boşalınca ayağa kalkıp evime doğru yola çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devin (kitap oldu)
ChickLitBu ne tür bir saplantı? Nasıl bir aşk? Bazen aşk yetmeyebilir ama. Sadakat bir çok insan için bir numaradır. Fakat ben ona her zaman sadıktım o bunu anlayamadı. Bu yüzden bu durumdayız! Peki ya sonra olanlar? Evren bu kadar acımasızken nasıl hayal k...