Jungkook gözlerini kocaman açmış bize bakıyordu. Yavaşça içeri girdi ve konuştu.
"B-ben yemek siparişi verdiğimizi söylemek için gelmiştim. "
Eliyle yukarıyı işaret ederek bakışlarını bana çevirdi. " S-sen de gelsene noona."
Taehyung Jungkook'a doğru yürüyüp yanına gittiğinde gülümsedi. " Jungkook sana anlatacağım ama diğerlerine söylemek yok. En azından şimdilik. "
Jungkook başını yukarı aşağı sallayıp onayladı. Daha sonra dudaklarını birbirine bastırıp eliyle hayali bir fermuar çekti.
Ben de yavaşça yanlarına gitmiştim. Taehyung anlatmaya başlamıştı.
" Biz Eun Ha ile birlikteyiz Jungkook. Daha birkaç gün oldu ama sen çabucak öğrenmeyi başardın. Bunu kimse bilmemeli yani şimdilik. Ben daha sonra üyelerle konuşacağım."
Jungkook bakışlarını bana çevirip tatlı tatlı gülümsemişti. " Ben birşeyler anlamıştım ama." diyerek alay etti. " Pekala ben sır tutarım. "
Taehyung ile vedalaştım. Bu akşam albümleri yayınlanacaktı. Ve hayranlar için canlı yayın yapacaklardı. Ben de onları evden izleme kararı almıştım.
***
BTS akşam albümü yayınladıktan sonra internette onlara karşı büyük bir ilgi vardı. Neredeyse tüm sitelerde en çok konuşulan olmuşlardı. Bugün de bir programa katılmışlardı ve ilk ödüllerini almışlardı. Onları şirketten izlemiştim. Bitirmem gereken birkaç işi bitirdikten sonra Taehyung'a mesaj atmıştım.
-İlk ödülünüz için bolca tebrikler ^-^ Program çoktan bitti. Ne zaman şirkete döneceksin? Seni özledim T^T
Eşyalarımı topladım. Daha sonra odamdan çıkıp asansörle aşağı inerken telefonum titremişti.
-Az önce şirkete geldik menajeri de alıp bir kutlamaya gideceğiz ve ben seni de kaçırmayı düşünüyorum
Giriş kata geldiğimde üyeler de buradaydı ve tüm koltukları istila etmişlerdi. Gülümsedim ve onlara el salladım.
Taehyung bana gülümseyerek Jungkook'un koluna dirsek atmıştı. Hemen sonra Jungkook konuşmaya başladı.
" Noona bizimle kutlamaya gelmelisin çok eğleneceğiz"
Taehyung ona gözlerini devirdi daha sonra onayladı. " Evet sen de gelmelisin bunu hak ettin Eun Ha. " dedi.
Gülmemek için dudaklarımı dişledim. Bir insan yalan söylerken bile bu kadar sevimli şapşal olmamalıydı.
Diğer üyeler de teker teker onayladıktan sonra Jimin ile göz göze gelmiştim. Yüzündeki gülümseme -benim herşeyden haberim var- der gibiydi. Ya da sadece bana öyle gelmişti.
" Pekala zaten bu akşam için bir planım yok çocuklar sizinle gelebilirim. " dedim yukarı bakarak.
Milyonların bir defa görebilmek için can attığı oğlanlara söylediğim şeyler tam bir lükstü. Düşündükçe gülümsemekten kendimi alamıyordum.
Hepimiz geniş bir arabaya binmiştik. Menajer gelememişti. 6 güzel oğlanla ve dünyalar tatlısı erkek arkadaşımla BTS'in her zamanki kutlama evine geldik.
Kocaman ve oldukça süslü bir pastayla görevli bulunduğumuz odaya girmişti. Kutlama ve alkışlar eşliğinde pasta tabaklara dağıtıldı ve servis edildi.
Jimin yanımdaydı ve biraz alçak sesle konuştu. "Eun Ha, Tae ile birlikteliğinizi biliyorum."
Gözlerimi kocaman açıp yüzüne baktım. " N-ne?"
Jimin gülümsedi. " Sen bilmeden önce bile biliyordum. Tae benden birşey saklayamaz."
Gülümsedim. Demek itiraf etmek konusunda ondan akıl almıştı. Göz ucuyla Taehyung'a baktığımda bana doğru geldiğini görmüştüm. Elindeki içecekten son bir yudum alıp boş bardağı masaya bıraktı.
" Jimin sshi." Sesini daha çok kısarak "Beni sevgilimle yalnız bırakır mısın? " dedi. Ona doğru ters bakışlar atarak Jiminden özür diledim. Jimin gülerek yanımızdan ayrılmıştı.
"Tae neden onu böyl..."
" Eun Ha. Şu an sana deli gibi sarılmak istiyorum. "
Ses tonu normaldi. Birinin duyabileceğinden şüphe edip etrafa bakındım. Tüm üyeler bizden uzaktaydı ve müzik oldukça sesliydi.
Kimsenin bize bakmadığından emin olduğumda hızlıca burnuna bir öpücük kondurdum.
Taehyung gözlerini kapatmış gülümsüyordu. " Tanrım bu huzur verici...."
Aniden telefonuma çağrı gelmişti. Bilinmeyen bir numaraydı.
" Tae biraz sonra geleceğim. " deyip bahçeye çıktım.
Arayan liseden bir arkadaşım Dong woo'ydu. Arkadaşım demek biraz yanlış olurdu. Ona platonik aşıktım. Okuldaki en başarılı öğrencilerden biriydi ve benimle yakın arkadaştı. Üniversite için yurt dışına çıktığından bu yana onu hiç görmemiştim.
Telefonda Koreye döndüğünü ve burada bir hastanede doktor olduğunu söylemişti.
-Eun Ha diğerleriyle ve seninle yani hep beraber bir buluşma düzenlemek istiyorum. Lise anılarımızdan bahsederiz ne dersin?
Ona karşı hiçbir duygum kalmamıştı. Zaman her şeyin üstesinden geldiği gibi bunun da gelmişti. Ama arkadaşlarla buluşmak kulağa hoş geliyordu. Burada fazla arkadaşım yoktu ve şu aralar buna ihtiyacım vardı. Buluşmayı kabul ettikten sonra bana doğru gelen Taehyung'u gördüm.
"Pekala görüşmek üzere Dong woo " deyip telefonu kapattım.
Taehyung yüzünü buruşturdu.
" Dong woo da kim?"
" Liseden bir arkadaşım ve buluşmak istediğini söyledi. "
" Sen de kabul ettin?" dedi Taehyung kaşlarını kaldırarak bana bakarken.
Başımla onayladım. Sinirlenmişe benziyordu.
" Ben senin erkek arkadaşınım Eun Ha. O adamla neden buluşasın ki, ben varken?"
Gülmek istemiştim ama o fazla ciddiydi. Bozuntuya vermeden yanına yaklaştım.
" Yalnız olmayacağız Tae diğerleri de olacak. Diğer lisedeki arkadaşlar.." dedim. Hemen sonra Taehyung'un arkadasında Namjoon ile göz göze geldim.
Namjoon "Erkek arkadaş mı? " diye sordu. Taehyung arkasına dönüp ona baktı. Harika bir kişi daha...
Daha sonra Hoseok gülerek Namjoon'un yanına geldi. "Ne erkek arkadaşı? Ne oluyor? "
Hiçbirşeyden haberi yoktu ve sadece Namjoondan duyduğu üzere buraya gelmişti. Şimdi gerçekten işler çamura saplanmıştı. İşin içinden nasıl çıkacaktık bilemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İ D O L |KTH| - Tamamlandı -
FanfictionAlnını örten saçlarını elleriyle düzelttikten sonra gülümsedi. Gözleri çizgi halini almıştı ve ben buna bayılıyordum. " Ben bir idolüm Eun Ha." dedi. "Aşık olmak düşüneceğim en son şey. " Bunu niçin acımasızca söylüyorsun Kim Taehyung? Ona inanılm...