İ D O L |KTH| - Tamamlandı -

Yakalanmak

Nefes nefese merdivenleri kullanarak odama çıktım. Asansör meşgul görünüyordu ve beklemekle uğraşmayacaktım zaten geç kalmıştım bu beni daha fazla oyalardı.

Çabucak odaya girip işimin başına koyulmuştum. Yarın BTS bir programa davetliydi ve bugün tüm gün kıyafetlerle ilgilenmem gerekecekti.

Aklımın bir köşesinde Taehyung duruyordu ve düşüncelerimi ondan alamıyordum. Şu an nerede ve ne yaptığını merak ederken kendimi dizginleme kararı almıştım. Burası şirketti ve dalgın olmamam gerekirdi.

Bilgisayardaki işleri hallettikten sonra kıyafet odasına inip üyeler için gönderdikleri kıyafetleri seçme işine koyuldum.

Tüm üyelerin kıyafetini kendimce seçtikten sonra Taehyung'un parlak ve siyah ceketini kenara ayırdım. Mükemmel ışıltılı taşları vardı. Aynı Tae gibi gözlerinizi ondan ayıramıyordunuz. Ceketin taşlarına bir kaç sefer dokunduktan sonra gülümsedim. Ardından bir sesle irkildim.

" Jungkook yapma Eun Ha burda."

Jin, Jungkook'a gülerek bakıyordu ve elleriyle poposunu koruyordu. Anlaşılan Jungkook rahat durmuyordu.

" Hyung bu sefer ucuz kurtuldun." dedi Jungkook alaycı tavırla.

Hemen peşlerinden diğer üyeler de odaya girmişti. Gözlerim Taehyung ile buluştuğunda belli etmemek için konuşmaya başladım.

" Yarın ki program için kıyafetlerinizi görmek ister misiniz?" dedim askıdakileri işaret ederek. Daha sonra kenara ayırıp baktığım siyah ceketi elime aldım.

Tae gülümseyerek beni seyrediyordu. Tanrı aşkına o böyle bakarken nasıl işe odaklanabilirdim.

Hoseok gülerek öne atıldı ve yanıma geldi. "Ben bu konulara çok ilgiliyim Eun Ha. Lütfen benim için fazla iddialı birşey seçtiğini söyle."

Dudaklarımı birbirine bastırdım ve kaşlarımı kaldırdım. Daha sonra askıdan onun için düşündüğüm kıyafeti çıkardım. Görür görmez ellerini birbirine sevinçle çarptı ve teşekkür etti.

Tüm üyelerin kıyafetlerini gösterdiğimde hepsi memnun kalmıştı. Yalnızca Taehyung uzakta durmuş kollarını birbirine kenetlemiş şekilde izliyordu. Onun kıyafetlerini daha gösterememiştim.

" Taehyung sshi. Seninkiler de burd.."

" Sana güveniyorum. Yarın görmek istiyorum yani sürpriz olsun Eun Ha." diyerek sözümü kesti.

Namjoon Tae'nin omzuna vurup "Tuhaf TaeTae." deyip atölyeden çıktı. Diğer üyeler de vedalaşıp onu takip etmişti.

Tae ile baş başa kalmıştık.

Kıyafetleri sessizce askıya asmaya devam ettim. O ise atölyenin kapısını kapatmakla meşguldü.

" Ne yapıyorsun biri görecek? "

" Sadece kapıyı kapattım Eun Ha. " deyip tuşlara bastı ve kilitledi. Kaşlarımı yukarı kaldırdım ve ona bakmaya devam ettim.

" Ve şimdi de kilitledim."

Bana iyice yaklaştı ve gülümsedi.

" Neden bugün bu kadar güzelsin? Biz yedi erkeğiz bu seni endişelendirmiyor mu?"

Son kıyafeti de yerleştirdikten sonra askılığı kenara çektim. " Hayır buna alıştım sanırım. " dedim.

Taehyung daha çok yaklaştı ve gülerek konuşmaya devam etti.

" Yani endişelenmiyorsun?"

İyice yaklaşmıştı. Geriye doğru atacağım adım kalmadığında duvar ve Taehyung arasında kaldığımı fark etmem uzun sürmemişti.

Kollarını duvara dayadı ve beni sıkıştırdı. Şimdi de yüzünü yüzüme doğru ilerletiyordu.

" Peki şimdi? Endişelenmiyor musun?"

Bu hareketine karşın ona daha fazla yakınlaşmak istesem de gülümseyerek hızlıca kolunun altından geçtim.

Arkasından ona bakarak kıkırdadım.

" Hayır. Endişelenmeli miyim Kim Taehyung? "dedim.

Taehyung yüzünü bana doğru dönüp gülümsedi. Tek elini ensesine götürüp saçlarını karıştırdı. Bu hareketi yaparken aşırı sevimliydi. Şimdi endişelenmeye başlıyordum.

" Seni özledim Eun Ha. Buraya gel ve sana sarılmama izin ver."

Saçlarımı geriye atıp ona doğru yürüdüm. Bunu ben de çok istiyordum. Gülümseyerek kollarımı boynuna doladım ve aramızdaki mesafeyi kapattım.

Taehyung'un uzun kolları belimi çevrelemişti ve başını omzuma yerleştirmişti. Ruhuma işleyen o kokusunu içime çektikten sonra gözlerimi kapatmıştım.

"Ben de seni özledim Tae." diye fısıldadım.

Bir süre öyle kaldıktan sonra kıyafet odasının kapısının açıldığını duydum. İkimiz de aniden geri çekilmiştik. Ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yokken bakışlarım Taehyung ve girişteki kişi arasında gidip geliyordu.