Taehyung'un peşinden odasına gelmiştim. İçeri girdiğimde ona birşeyler söyleme kararı aldım. Ama benden önce Taehyung konuştu."Eun Ha. Seninle daha fazla zaman geçirmeliyiz. Ve bu oyundan şirkete bahsetmeliyiz. Sadece Joy bilmemeli."
Telaşlı görünüyordu. Ellerini açık krem rengi pantolonunun ceplerine koymuş etrafta dolanıyordu.
" Taehyung sshi. " dedim. Taehyung bana dönüp dikkatle dinlemeye başladı.
"Böyle bir yere varamayız. Ben devam etmek istemiyorum. Üzgünüm."
Taehyung yanıma gelmişti. Elleriyle omuzlarımdan tutup yüzüme doğru eğildi. Aramızda santimler vardı ama gözlerine bakamamıştım.
" Neden Eun Ha. Çok iyi gidiyordun?" dedi.
" Böyle ilerleyemeyiz. Ben elimden geleni yapıyorum ama siz... Onunla eskisi gibi kaldığınız sürece işe yaramayacak."
Taehyung ellerini omzumdan çekmişti. Geri birkaç adım attı.
" Haklısın. Ondan uzaklaşmam gerek. Bunu ben de düşünüyorum ama bizi tehdit etmesinden korktum." dedi.
Ona sadece bakmaktan başka bir şey yapmadım. Sadece Taehyung'u dinliyordum.
Taehyung gülümsedi ve derin bir nefes verdi.
"Tamam. Artık dediğin gibi risk alacağım. Ama bunun için şirkete söylemem gerekecek. Biraz zor olacak ama yapmalıyım."
Eğer söylerse akıbetim ne olacaktı? Burada kalmaya ve oyuna devam etmeye devam edebilecek miydim?
" Söylemesen? Yani böyle devam etsek?" deyiverdim.
Bunu öyle bir söylemiştim ki Taehyung sanırım bana acımıştı. Buruk bir gülümsemeyle tekrar konuştu.
"Peki Eun Ha."
Tam odadan çıkacakken "Bu arada yarın bizim üyeler ile gizli bir kutlama yapacağız. Belki bilirsin yarın benim doğum günüm. Sadece üyeler olacak. Joy da mutlaka gelecektir. Sen de gelmelisin. İş çıkışı seni evinden alacağım. Bana adresi atmayı unutma. " dedi.
Başımı sallayıp odadan çıktım.
Ertesi gün -
İşten çıkıp hızlıca eve gelmiştim. Bugün BTS'i hiç görememiştim. Nedenini bilmiyordum. Sanırım doğum günü için hazırlanıyorlardı.
Eve gelip üzerime güzel kıyafetlerden seçtim. Yani kendimce güzel kıyafetler...
Son olarak saçlarımı açık bırakma kararı alıp makyajımı yapmıştım. Pırlanta küpelerimi takarken telefonuma gelen mesaj sesini duymuştum.
Kim Taehyung:
- Aşağıdayım. Seni bekliyorum.
Hızlıca onun için aldığım kazağı özenle çantama koyduktan sonra evden çıktım.
Aşağı indiğimde Taehyung arabada maske ve gözlükleriyke beni bekliyordu. Buna rağmen bile yakışıklıydı.
Bol koyu yeşil ve açık gri rengiyle karışık bir kazak giymişti. Koyu gri pantolonuyla mükemmel görünüyordu. Saçlarını her zamanki gibi alnına yatırmıştı.
Arabanın kapısını açıp içeri girdim.
" Merhaba."
Arabayı çalıştırdı ardından "Merhaba. " deyip gülümsedi.
" Gittikçe daha güzel olmaya başlıyorsun. "
Bir kalbim varmış meğerse. Böylesine attığına göre?
" Siz de çok şıksınız." demiştim. Ama aslında sadece şık değildi. Yakışıklıydı da.
Taehyung ufladı.
" Eun Ha. Bana siz diye hitap etmesen artık. Seninle sevgilicilik oynuyorum sence sizli bizli konuşmalı mıyız?"
" Pekala....Taehyung. "
Memnun olmuş şekilde yüzüme baktı.
Bir süre sonra kutlamanın olacağı yere gelmiştik. Küçük bir evdi. Kiralanmıştı sanırım.
İçeri girmeden önce Taehyung beraber bir sevgili gibi gireceğimizi ve tamamen doğal davranmam gerektiğini söylemişti. Bu sefer kendimi aşacaktım.
Tüm üyeler ve tabi ki Joy da buradaydı. Yüzü ekşidiğinde rolümde iyi olduğumu anlamıştım.
Üyeler Taehyung'a hediyelerini verdikten sonra Joy vermişti. Joy bir saat almıştı. Oldukça pahalı görünüyordu.
Taehyung saate bakıp "Teşekkürler ama saat kullanmıyorum. Bunu koleksiyonuma ekleyeyim. " dedi. Kıkırdadım.
Joy bozuntuya vermiyordu. Kendimi sona saklamıştım. Hediyem çok pahalı olmayabilirdi. Ama Taehyung'a çok yakışacağını düşündüğüm bir renkte kazaktı. Gece mavisi.
" Sevgilim. " dedim. Taehyung gözlerini açmış bana bakıyordu.
Jungkook Jimin ve Jhope arkadan "Oooo" diye sesler çıkarmaya başlamıştı. Üyeler bir yandan küçük küçük alkışlıyorlardı bile.
Taehyung'a yaklaşıp kollarımı boynuna doladım.
" Nice mutlu senelere benimle birlikte. Doğum günün kutlu olsun. " dedim. Ardından burnuna ufak bir öpücük kondurdum. Bu daha sevimli hale getirmişti.
Taehyung gülümsedikten sonra hızlıca beni kendine çekip öpmeye başladı. Bunu beklememiştim ama bozuntuya vermedim.
Jimin öksürerek böldü. " Pekala. Burada sevgilisi olan tek kişisin Tae neden övünüyorsun?"
Şaşkınlıkla kendimi geri çektikten sonra güldüm. " Hediyeme gelince... Sana çok yakışacak. " dedim.
Taehyung hediyeden çok bana bakmaya devam ediyordu. Sanki gerçekten sevgili gibiydik. Bu rol değildi ve Taehyung gerçekten bana aşkla bakıyor gibiydi.
Yavaşça ona paketi uzattım. Gülümseyerek heyecanla paketi araladı.
" Bu rengi seviyorum. Teşekkürler hayatım. " dedi.
Gerçekten sevmiş olmalıydı. Rol de olabilirdi ama ben öyle düşünmek istemiyordum.
Gülümsemekle yetindim.
Pastaları yedikten sonra şişe çevirmece oynamaya başladık.
İlk soruyu Joy bana soracaktı.
" Kendine güveniyorsan senden bir cesarette bulunmanı isteyeceğim."
Belli ki benimle rekabet edecekti. Fazla düşünmeden kabul ettim. Yapmamı istediği şeyi duyduğumda Taehyung'a çaresiz bakışlar atmıştım.
Joy "Jimin'i seçiyorum. Eun Ha senden onu öpmeni istiyorum. Taehyung'un gözü önünde. " demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İ D O L |KTH| - Tamamlandı -
Fiksi PenggemarAlnını örten saçlarını elleriyle düzelttikten sonra gülümsedi. Gözleri çizgi halini almıştı ve ben buna bayılıyordum. " Ben bir idolüm Eun Ha." dedi. "Aşık olmak düşüneceğim en son şey. " Bunu niçin acımasızca söylüyorsun Kim Taehyung? Ona inanılm...