İyi okumalar. 💕
▪▪▪
3 Gün Sonra
Elemeler başlamış ve hatta bitmek üzereydi. Çoktan projeye seçildiğim için rahattım. Hala aklım almıyordu. Resmen elemelere girmeden seçilmiştim. Hemde beste yazarlığı adına. Pekala yardımcı olarak seçildim kabul ama bu da bir şeydi sonuçta.
"Jungkook seni biriyle tanıştırmam lazım."
Jimin hyung'un sesini duyunca sahne perdelerinin arasından sıyrılıp sahneye çıkanları izlemeyi bırakmıştım.
Jimin hyung bir kaç adım ötemde duruyordu. Yanında ise Yoongi Hyung diye seslendiği kişi vardı.
"Daha önce görmüştün zaten. Bu Min Yoongi. Yapımcımız."
Gözlerimi kırpıştırıp bir Jimin hyung'a bir de Min Yoongi diye tanıttığı adama bakıyordum. Yapımcı o muydu? Daha çok rapçi gibi duruyordu. Bu yüzden şaşırmıştım açıkcası.
"Yoongi hyung, bu da Jeon Jungkook. Arkadaşım."
Saygıyla önünde eğildim. "Memnun oldum."
Aynı şekilde o da eğildi. Geri doğrulduğumda yüzümde bir gülümseme vardı çünkü Jimin hyung beni ona arkadaşı olarak tanıtmıştı. Aynı şekilde Yoongi hyung da gülümsüyordu.
"Yoongi hyung'a alışsan iyi olur. Yapımcı olduğu için çoğunlukla beraber çalışacaksınız. Ayrıca bin yılda bir gülümser o yüzden anın tadını çıkar." dedi Jimin hyung.
Yoongi hyung'un suratında sinirli bir ifade oluşurken gülmeden edememiştim. Tam o sırada senaryo yazarı olduğunu öğrendiğim adam Jimin hyung'u yanına çağırmıştı. Jimin hyung benim sırtımı patpatlayıp Yoongi hyung'a gülümsedikten sonra yanımızdan ayrılmıştı.
"Hadi gel," demişti Yoongi hyung. "Sana göstermek istediğim bir yer var."
Başımı sallayarak peşine takılmıştım. Gözlerim kuliste senaryo yazarı ile hararetli bir şekilde senaryoyu konuşan Taehyung'a takılmıştı. Gözlerim yanında yapışık ikiziymiş gibi duran Ha Neul ile çakışınca aniden çekmiştim bakışlarımı.
Ben oyunculuk teklifini reddedince Ha Neul kendisinin yapabileceğini söylemişti ama sadece söylemekle kalmıştı çünkü teknik olarak müzikallere başvurmadığı için Jimin hyung boşuna uğraşmamasını söylemişti. Jimin hyung'un onunla problemi neydi bilmiyorum ama haz etmediği kesindi.
Ve evet...
Oyunculuk teklifini geri çevirmiştim. Başrol olanı... Fakat kararımdan pişman değildim. Buraya gelirken bile asla sahnede rol almayacağıma dair kesin bir karar vermiştim zaten. Çünkü yapabileceğim bir iş değildi. Hele oyunculuk? Gerçekten yapamazdım. Elime yüzüme bulaştırır, heyecandan bayılırdım. Zaten sahne rolü deyince aklıma oyunculuk bile gelmemişti. Direk ağaç kostümü giymek vs. gelmişti. Aklımın ucundan bile geçmemişti oyunculuk. Ve böyle bir teklif almak gururumu okşamıştı.
Üstelik kız rolü verilmişti bana. Eşcinselliğin hastalık olarak görüldüğü ülkede bir erkekle başrol oynamak... Bilemiyorum, fazla cesaret isterdi. Üstelik yanında defalarca konuşmamıza rağmen Taehyung hiçbir yorum yapmamıştı.
Eminim ki rahatsız olmuştu. Sonuçta eşcinsel olup olmadığını bilmiyordum ve Jimin hyung senaryoda öpüşme sahnesi olduğunu söylemişti.
Yüzüm kızardı.
Hissediyordum.
"Vay canına sen benden bile sessizsin." dedi Yoongi hyung.
Onu tamamen unutmuştum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DNA | Taekook (ASKIDA)
FanficHızla parmaklarımı piyanonun üzerinde gezdirdim. Yıllar sonra, ezbere bildiğim tek melodiyi çalıyordum istemsizce. Buraya gelirken aklımda bunu yapmak yoktu ama dedim ya, istemsizce oluyordu. Şarkının hareketli yerleri yaklaştıkça daha da hızlanıyor...