5

415 41 10
                                    

İyi okumalar 💕

▪▪▪

Jungkook

"Benim yüzümden başın belaya girdi." dedi Jimin sıkıntılı bir şekilde bakarak.

Tam dudaklarımı aralamışken aniden bana dönüp tekrar konuşmaya başladı.

"Yemekhanede bana eşlik et! Bugünkü menüde hoddeok varmış. İstersen benimkini sana veririm ödeşmiş oluruz!"

(Y.N: hoddeok bir çeşit tatlı.)

Gülümsedim. Ödeşme şekli komiğime gitmişti.

"Tatlı sevmem ama olsun yine de eşlik ederim." dedim onun gibi gülümseyerek.

Birlikte yemekhaneye giderken ikimizde sessizdik. Sanki konuşmak istiyor ama ben konuşkan olmadığım için susuyor gibiydi. Rahatsız olacağımı düşünmüş olmalıydı. Ama öyle bir şey yoktu. Bu yüzden yemekleri alıp boş bir masaya oturunca konuşmaya başladım.

"Çoktan projeye dahil olduğunu söylemiştin..."

"Ah, evet. Geçen seneki müzikalde bende vardım. Başkanımız bu sene de katılmamı rica etti."

"Geçen seneki müzikale gitmedim." dedim sessizce. Yemeğimi, biraz soğuması için karıştırıyordum o sırada.

"Bu kötü olmuş. Geçen seneki müzikal en iyisiydi. " dedi hafifçe gülümseyerek.

Ne diyeceğimi bilemeyip başımı aşağı yukarı salladığımda aklıma gelen şeyle elimi çantama atıp yaptığım besteyi çıkarmış ve ona uzatmıştım.

"İşte, bu. Bitmedi ama. Hala üzerinde çalışıyorum."

Kağıdı meraklı gözlerle eline alıp incelemeye başlamıştı. Kaşları hafifçe kalkmış, dudakları aralanmıştı.

"Baksana, geçen seneki müzikalin en iyi olduğunu söylemiştim ya? Sen boşver onu. Bu seneki gerçekten en iyisi olacak." dedi gözleri hala notalarda gezinirken.

Şaşırmış bir şekilde ona bakıyordum. Bana iltifat etmişti sanırım? Bir şey söyleyemeyince başını kaldırıp parlak gözleriyle bakmıştı.

"Ben ciddiyim. Tamam, pek anladığım söylenemez ama eğer şuan aklımda çalan ki gibiyse bu beste... Ben beğendim!"

Şirince gülümsedim. Bu hyungu gerçekten sevmiştim. Biraz duyguları uç noktada yaşıyor gibi olsa da sevimliydi ve nedense iyi anlaşacağımıza emindim.

"Teşekkür ederim, hyung." dedim uzattığı kağıdı alırken.

Bir anlığına duraklayınca ona bakma ihtiyacı hissetmiştim.

"Ah, özür dilerim. Kardeşimden başka bu kelimeyi kullanan pek bir kişi yokta. Garip hissettim bir an." dedi. Gülümsemesi mümkünmüş gibi daha da büyüyordu.

"Duygulandın mı yoksa?" demiştim muzipçe, ona eğilerek.

Kahkahalarının arasında "Kaşınma Jungkook."demişti.

Teslim olurcasına ellerimi kaldırınca ikimizde kıkırdayıp yüzümüzdeki büyük gülümseme ile yemeklerimize dönmüştüm.

Tanrım...
Sanırım ben... Arkadaş edinmiştim? Birisiyle aynı duyguları paylaşmak, sohbet etmek uzun zamandır yapmadığım bir şeydi. Bu yüzden ne kadar iyi hissettirdiğini unutmuştum.

Daha ne kadar sohbet ettik bilmiyorum. En son yemekhane boşalmaya başlayınca kapanma vaktinin geldiğini anlamıştık.

Jimin hyung bir dansçıydı. Üstelik aynı bölümden değildik. Son sınıftı ve 3. Sınıftayken genel matematikten kaldığını söyledi. Yani normalde 3. Sınıflarla birlikte derse girmesi lazımdı fakat artık ne yaptıysa profesör onun 2. Sınıf dersi alması için bölüm başkanını ikna etmişti. Eğer tekrar geçemezse mezun olamayacağını söyleyince onun adına üzülmüştüm. Bu adamın cidden şakası yoktu.

DNA | Taekook (ASKIDA) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin