Hatırlatma:
Dudaklarım alev alıyordu, öpmesini bekliyordum sessizce ama santimler kapanmak bilmiyordu. Ve en sonunda durmuştu. Dudaklarım aralık beklerken gözlerine baktım.
Ne düşünüyorsun, neler geçiyor aklından?
Neden durdun?
Sanki içimi okur gibi "Bir şeyden emin olmam lazım." diye fısıldadı benliğime karşı.
Sol elini kaldırdı, sol yanıma koydu. Onunla birlikte ben de dinledim kalbimin çırpınışlarını. Gözleri gözlerime kenetliyken. Adını zihnimde sayıklarken.
Sonra bütün dünya benim oldu.
Gülümseyen dudakları dudaklarımla buluştu.
▪▪▪Sımsıcak suyu boynumdan sırtıma doğru akıtırken kaslarımın gevşediğini, kılcal damarlarımın açıldığını, giderek kendimi daha iyi ve rahatlamış hissettiğimi fark ediyordum.
Beni öptü.
Kendimi neden bu kadar kasmıştım ki, her tarafım ağrıyordu.
Dudaklarımdan...
Beynimde birçok şey yankılanıyordu, bense bütün bunları düşünmeyi reddediyordum.
Pekala, tam anlamıyla bir öpüşme sayılmazdı. Sadece dudaklarını bastırmıştı. Ama bu öpücük bile çıldırmama yetmişti. Ne dediğini anlamıştım, bu zamana kadar çözemediğim bütün bakışlarını, iç çekişlerini, parıldayan gözlerini her şeyi anlamış, sırrını çözmüştüm.
Bazı şeyler hala hayal gibi geliyordu. Sevgime karşılık bulmuş olmak beni sevindiriyor aynı zamanda da telaşlandırıyordu.
Tatlı bir telaş...
Ve olanlar aklımdan silinmiyordu bir türlü. Kulaklarıma kadar kızarmıştım o an. Her şeyden önce ona karşı bir şeyler hissettiğimi nasıl anladığını sormuştum.
"Aksini düşünmemiştim."
Böyle söylemişti bana. Başka bir seçenek aklına dahi gelmemişti.
Benim için çok farklı şeyler ifade ediyordu Taehyung. Ve ben de onun için farklı şeyler ifade etmeliydim. Bunun için çabalayacak ve yüzünde asılı duran buruk gülümsemesini gerçek bir gülümsemeye çevirecektim.
Hala günlerce nereye kaybolduğunu bilmiyordum ama bu süreç içerisinde onu zayıf düşürecek bir şey yaşanmıştı. Bunu biliyordum çünkü buruk gülümsemesi her şeyi anlatıyordu.
Sıcak suyun altında mayışmaya başladığım an musluğu çevirdim. Soğuk su omzumdan aşağı yavaşca akarken duvara yasladığım başımı kaldırdım, doğrudan yüzüme akan suylu ovaladım yüzümü. Kendime geldiğime kanaat getirerek çıktım duş kabininden.
Bornozumu giydikten sonra giysilerimi giymek adına odama geçtim. Saçlarımı kurularken masamın üzerinde ekranı yanan telefonumu görmemle kalakaldım. Kalbim gümbürdemeye başlarken kendime sakin olmamı öğütlüyordum. Pekte işe yaramıyordu açıkcası.
Taehyung
Hazır mısın? Seni görmeye can atıyorum.
Yüzümde gittikçe büyüyen gülümsemeyle defalarca okudum mesajını. Beni beklediğini hatırlayıp hızla hazırlanmaya başlamam biraz zaman almıştı. Saçlarımı kuruttuğuma emin olduktan sonra boğazlı bol kazağımı ve kot pantolonumu giydim. Teknik olarak bu bizim ilk buluşmamız oluyordu ve ben kendimi 15 yaşında hissediyordum. Canlı ve enerjik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DNA | Taekook (ASKIDA)
ФанфикHızla parmaklarımı piyanonun üzerinde gezdirdim. Yıllar sonra, ezbere bildiğim tek melodiyi çalıyordum istemsizce. Buraya gelirken aklımda bunu yapmak yoktu ama dedim ya, istemsizce oluyordu. Şarkının hareketli yerleri yaklaştıkça daha da hızlanıyor...