Ondan gelen ilk hediyemi unutamıyorum.
Hiçbir zaman bir beklentim olmamıştı ondan bu açıdan. Her ay banka hesabıma yatıracağı yüklü miktar paradan başka hiçbir isteğim yoktu.
Onun evinde sadece üç gün kalmıştım, sonradan evinden uzak başka bir eve yerleştim. Sadece bana ait bir evdi. Hizmetli istersem onu da tutabileceğini söylemişti Yoongi ama kabul etmemiştim. Samimiyetsiz ilişkiler kurmak istemiyordum. Ondan aldığım ilk hediye tabii ki de bu ev değildi. Bu evi bir hediye olarak görmüyordum, yani açıkçası burası, Yoongi'nin benden önce birlikte olduklarıyla da kaldığı evlerden biriydi. Bu evin dolabındaki kıyafetler de, benden öncekilerin kıyafetleriydi. Hiçbiri bana özel değildi.
Yeni evimden memnundum, memnun olmama gibi bir lüksüm yoktu aslında. Güzel bir yerdeydi. Deniz manzaralı ve iç ferahlatıcı bir evdi. Aynı zamanda oldukça lükstü. İki banyosu, iki yatak odası, bir oturma odası, bir salonu, bir çalışma odası ve kocaman bir mutfağı vardı. Çalışma odasında bir bilgisayar ve kitaplıktan başka pek bir şey yoktu aslında. Ama tabii ki, şimdiye kadar yaşadığım evimden oldukça büyük ve tek kişi için de gereğinden fazla lükstü.
Daha çok, onun evinde kendisine veya evdeki herhangi birine ayak bağı olmamak için kaldığım bir yuvaydı. Köpek yuvası gibi. Bu benzetmeyle ve içinde bulunduğum aşağılık durumla burada kalmak her ne kadar zor olsa da başka seçeneğim yoktu.
Bilmiyordum artık, bu durumda olmak mı daha kötüydü yoksa Yoongi ile olduğum neredeyse her andan zevk almaya başlamam mı?
Eve yerleştiğim ilk gündü. Yoongi oturma odasında otururken odaları gezmemi söylemişti. Ben de odaları gezdikten sonra çalışma odasındaki bilgisayara oturmuştum. Bilgisayarları ve video oyunlarını seven biriydim. Bu yüzden herhangi bir oyun var mı diye bakmak istemiştim. Burada, abimin borcunu ödemek için, uzun zaman kalacağımın farkındaydım ve gün içinde yapacak en azından bir hobiye ihtiyacım vardı. Gayet insancıl bir gereksinimdi bu. Bilgisayarda bir kaç oyun vardı evet. Onları görüp mutlu olduktan sonra sosyal medya hesaplarımı kontrol etmeye başlamıştım.
Hiçbir amaç gütmeden, hiçbir beklentim olmadan, karşıma çıkan bir Gucci kolye ucunun fotoğrafını beğenmiştim. Gerçekten güzeldi.
"Odamıza geçelim mi?"
Arkamda sesini duyduğumda izlendiğimi fark etmiştim ve hemen sayfaları kapatıp Yoongi'ye dönmüştüm. "O-olur..." dediğimde bana gülümsemişti.
"Bana karşı hala utangaçsın Taehyung."
Kıkırdadım. "Normal bir durumda olmadığım için, nasıl tepkiler vereceğimi kestirmek zor."
Gözlerini kıstı bakışları kararıken, "Yatakta gayet güzel tepkiler veriyorsun ama," diye fısıldadı boynuma ve beni kucağına alıp yatak odasına götürdü.
~~
Onun evinden ayrılalı 6 gün olmuştu, yani yeni eve yerleşeli üç gün olmuştu. Buraya yerleştiğim ilk gün dışında onunla birlikte olmamıştım. Bu da onu görmemem demekti. Şimdiye kadar onunla bulunduğum çoğu durumda seviştiğimizden dolayı onu beynimde zevkle ilişkilendirmem normaldi. Bir nevi klasik koşullanmaydı. Ona koşullanmıştım.
Ona karşı hissettiğim şeylerin sadece arzudan ibaret olmadığını anlamam bana aldığı ilk hediyeyle olmuştu.
İki gün boyunca onu görmemenin verdiği boşluğu video oyunlarıyla kapatmaya çalışıyordum. Açıkçası, sıkıldığım bir kaç an olmuştu. Yapabileceğim pek bir şey yoktu ve her an gelebilirdi. Evde hazır bulunmam gerekiyordu onun için. Sıkıldığım anlarda abimle konuşuyordum. Onunla konuşmak daha da moralimi bozuyordu. Beni buraya düşürdüğünden bihaberdi. Bu da yetmezmiş gibi daha büyük borçlara batma eğilimindeydi. Akıllanmayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
boys like u | taegi
FanficBiraz daha yaklaştırdı sandalyesini yanıma, dudaklarını kulağıma yaslayıp fısıldadı. Bardaki gürültüye rağmen söylediklerini duymamam imkansızdı. "Benim olmak ister misin?" O gece evde uyumadım.