sekiz (m)

4.9K 346 160
                                    

"Kendini tutma Taehyung," diye fısıldadım dudaklarım dudaklarına değerken onu öpmeden önce. "Bu gece sadece sen önemlisin." Gözlerimi kapamadan önce onun gözlerinin en derinlerine baktım. O çok güzeldi, gözlerinin en derinlerinde bile. Bense, değildim. Bunu aklımdan atarak yumuşakça öpmeye başladım onu. Uzun süre öylece onu öptükten sonra sarıldım beline, o da boynuma kollarını doladı hemen. Öpücükten ayrıldığımızda gözlerine tekrar baktım. Benim hayatımda olmayan her şey vardı o gözlerde. Saf duygular, güzel hisler. Sonra içimden gelenleri tek tek yaptım. Gözünün altındaki beni öptüm önce, hemen sonrasında yanağındakini. Hafif hafif ama, tüy gibi. Burnunun ucundaki bene de dokundurdum dudaklarımı. Dudağının altındakine kaydı gözüm ve yavaş ve uzun öpücüklerimi oraya da kondurdum.

"Sen," dedim dudağından ayrılıp nefes nefese. "Benimsin."

Asla sahiplenici olmazdım normalde, diğerlerine karşı. Sahiplenmeyi saçma bulurdum zaten. Ama bu Taehyung'ta değişiyordu. Bu kadar uzun süre kendimi sürekli çektim onu sevmekten. Çünkü biliyordum ki sonunda üzülecekti. Şimdi ise üzülmesinden onu kurtarmamın tek yolu onu sevmemdi. Sadece bir kereliğine izin verdim kendime. Hayatımda her zaman, her şeyi kontrol eden ben, bir kereliğine kendi kontrolümü bıraktım. Birinin sadece benim olmasına benim de ihtiyacım vardı.

Ve şimdiye kadar hiçbir öpücük, Taehyung'un bu sözlerimi söyledikten sonraki öpücüğünden daha güzel hissettirmedi. Kendini bana iyice yaklaştırıp, muhtaç bir şekilde öpüyordu dudaklarımı. Ben yumuşak öpücüklerle devam ederken, o birden sertleştirdi öpüşünü. Fazlasını istiyordu. Doyamıyordu. Tüm vücudunu vücuduma dayadığında en ince ayrıntısına kadar hissetmemem imkansızdı onu. "Sen de," diye fısıldadı. "Sen de benimsin."

"Söylesene Min Yoongi?" dedi sonrasında. "Kim seni böyle öpebilir ki?"

Islak öpücükleri tekrar dudaklarıma ulaştığında istemsizce kendimi ona bıraktım ve eşlik ettim öpücüklerine. "Duygu adamı değilim diyorsun," dedi dudaklarımdan çeneme inip orayı da uzunca öptükten sonra. "Ama şu an bunu hisseden tek kişi ben olamam."

"İnkar edebilirsin ama ben aptal değilim," dedi boynuma emerek inip nefes almak için ara verdiğinde. Sonra emmeye devam etti boynumu. Arada dişliyor ve dişlediği yeri öpüp, tekrar emmeye başlıyordu. İz bırakacaktı ve ben ona izin verecektim.

"Taehyung," diye adını fısıldadım inlemeyle karışık bir şekilde. "Bugün seveceğim seni."

Taehyung bu sefer geri çekildi ve yüzü değişmişti. Oyuncu Taehyung, evet. Her ne kadar duyguyla dolu bir anda olsak bile bu aynı zamanda seksi geliyordu bana. Oyuncu Taehyung gereğinden fazla seksiydi. Üzerimdeki etkisi inanılmazdı ve bunu yeni fark etmişti. Güldü. "Odaya geçelim," dedi birden ciddileşip koyulaşan bakışları üzerimdeyken. Kontrolü ele almıştı. 

Bileğinden tuttum ve onu odaya çektim. Işıkları da açtım. Tüm tepkilerini görmek istiyordum. "Sev bakalım Min Yoongi," dedi yatağın üzerine sırt üstü uzanıp.

Güldüm ve yatakta yanına gidip karnının üstüne oturmadan önce gömleğini çıkardım. Çıplak teni gözlerimin önündeydi ve o yapacaklarımı bekliyordu. Beni özlediğinin farkındaydım. Anın heyecanıyla kasıklarına doğru sürtündüğümde onu hissetmiştim. Bundan kesinlikle çok tahrik oluyordu. Ona sürtündüğüm anda bir inleme çıktı ağzından. Üzerine eğilip dudaklarına yapıştım. İnlemeleri ağzımın içine dağılıyordu ve benimkilerle karışıyordu ben hala kasıklarımı ona sürterken. Gövdesinde dolaşıyordu parmak uçlarım hiçbir noktayı kaçırmak istemeden. Bu gece vücudunun her yerine ilgi gösterecektim. Islak öpücüklerinden ayrılıp çenesini dişledim. Bu hoşuna gitmiş olacak ki hırlamaya benzer bir ses çıkardı. Gülümseyip adem elmasına indim ve orayı emmeye başladım.

boys like u | taegiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin