-Ama Bana Aşıksın-

4.2K 141 15
                                    

-7-

Yüzüme batan güneş ışıklarıyla gözlerimi araladım. Aklıma dün gece gelince odamı gözlerimle taradım. Ediz yoktu. Büyük ihtimalle rüya görmüştüm. Beni bırakıp gitmişti. Başıma giren ani bir acıyla yüzümü buruşturdum ve yataktan sürünerek indim. Banyoya gittiğimde aynaya bakmadan elimi yüzümü yıkadım.Başımdaki ağrı azalmış gibiydi. Aynaya bakışlarımı kaydırdığımda bir not dikkatimi çekti. Sarı kartı elime aldım.

Günaydın Küçük Kız

Sana bıraktığım ağrı kesicilerden al. Bir daha içmeye karar verirsen seni taşımak için gönüllü insanların yanında iç. Çok ağırsın. O kadar ağırsın ki benim bile tüm enerjimi çaldın yanında uyumak zorunda kaldım.

  -Bay Kendimi Bir Şey Sanıyorum

 

Notu yaklaşık on dakikadır okuyordum. Yüzümdeki aptal gülümsemeye aldırmamaya çalışarak banyodan çıktım ve notu pembe defterimin arasına koydum. Dün gece yanımda uyumuştu! Sevinç dansı yapmaya başlayacakken saatin farkına vardım. Okul!

---

“Ne gülüyorsun sen?” dedi Berk şüpheci tavırlarla. Sırıtmamı kesmeye çalışıyordum ama yapamıyordum. Berk hala kaşlarını çatmış bana bakıyordu. “Hiç” dedim hala sırıtırken. “Seni tanımasam aşık oldun sanacağım” dedi Nil önümüzdeki sıraya otururken. Bir dakika ne dedi o? Aşık? Ben? Hahahahaha. Komik değil. “Saçmalama Nil” dedim sonunda yüzüm normal haline dönmüştü. “Aşka inanmıyorum”

“Ama bana aşıksın” Edizin sesini duyduğumda öksürmeye başladım. Nil yavaşça sırtıma vuruyordu. Edizin kibirli gülümsemesi yüzüne iyice yerleşirken Berkin bana uzattığı suyu aldım. Öksürmeyi kestiğimde Edizin neden bizim sınıfta olduğunu çözmeye çalışıyordum. “Senin burada ne işin var?” dedim hala devam eden küçük öksürüklerim arasından. “Bu okulda ve şansa bak ki bu sınıfta okuyorum.”

Yanımdan geçerken durdu ve kulağıma doğru eğildi. “Okul arkadaşı ve sınıf arkadaşıyız aynı Berk gibi” durdu ve yavaşça nefesini kulağıma üfledi. Gıdıklandım ve gülmemek için dişlerimi birbirine bastırdım. Onunla ilk tanıştığımda bunun gibi bir şeyler saçmalamıştım. Hatırlıyordum ama konsantre olamıyordum. “İstersen daha sakin bir ortamda daha başka arkadaşlıklarda kurabiliriz”

Gözlerim büyüyüp, ağzım bir çöl misali kuruyup giderken başka herhangi bir tepki veremedim. Şu an iradem yerinde olsa sanırım bağırıp çağırır olmadı suyu kafasından aşağıya dökerdim. Ama sadece yanımdan uzaklaşıp kendime gelmeyi bekledim.

Edebiyat derslerini her zaman sevmişimdir. Sizin de yakışıklı ve eğlenceli bir hocanız varsa sizde seversiniz. Tahminimce otuz yaşına daha basmamış olan uzun boylu, yeşil gözlü edebiyat hocamız elindeki klasiklerden olan kitabın paragrafını okumaya başladığında her zamanki gibi ona bakarak dalıp gitmedim. Çünkü üzerimde gezen bakışları hissediyordum. Yavaşça kafamı çevirdiğimde Edizle göz göze geldim.  Dudaklarımı oynatarak bana bakma dedim ama o beni çözmek istercesine hala bana bakıyordu. En sonunda pes ettim ve önüme döndüm. Akın hocayı dinleyemeyeceğimi anladığımda kafamı sıranın üzerine koydum ve uyumaya başladım.

“Eylül?” dedi bir ses. Gözlerimi açmaya çalıştığımda başımda hissettiğim ağrıyla küçük bir çığlık attım ve ellerimi başıma götürdüm. “Eylül iyi misin?” Nil ve Berk sürekli iyi misin ve buna benzer şeyler söyleyip duruyordu. Cevap vermek için ağzımı açtım ama sadece açtım cevap veremiyordum. O kadar içersen olacağı bu gerizekalı.

Bana Aşık Oldun.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin