-SEVGİLİM-

3K 145 20
                                    

-20-

Sanırım sana aşık oluyorum. Bu cümle beynimde belki yüz bin defa yankılanmıştır. Ve hala da yankılanmaya devam ediyordu. Hayatıma bir kargaşayla dahil olup odak noktam olması bir şanstı. O gün saçmalamasam belki beni asla fark etmeyecekti. Ona ters davranmasam hayatıma girmeyecekti. Alışveriş mağazalarındaki oyuncak yakalama makinelerinde bir kere bile bir oyuncağa isabet ettirmeyen ben Ediz gibi birini sevme şansı yakalamıştım. Daha da önemlisi o da beni seviyordu. Kalbinin buz tutmuş yerlerinde bana dair sevgi kalıntıları. Çikolata şelalesi bulmuş kadar mutluydum.

Yanımda uyuyan güzel insana baktım. Biliyorum güzel kızlar için kullanılan bir sıfat. Ama bu Ediz. Yakışıklı, tatlı gibi sıfatlar sadece, sıfat.  O güzel biri. Dünyadaki tüm güzellikleri toplamış bir mıknatıs. Çift kişilik yatağımın izin verdiği kadar ona doğru döndüm. Elimi yanağına değdirmek üzereyken durdum. Yaraları daha yeni iyileşme sürecine girmişti ve onun canını yakmak istemiyordum.

Koluyla belimi kavradı ve beni kendine çekti. Yüzüm çıplak göğsüne çarptığında hareketsiz kaldım. Nefes bile almıyordum. Telefonumdan yükselen Katy Perry Hot N'Cold sesiyle şanssız olduğum bir kez daha kanıtlanmış oldu. Ediz bir istisna olmalıydı. 

"Benim ne kadar mükemmel olduğumu düşünmeyi bırak ve telefonu aç"

Elimde olmadan kıkırdadım ve telefonu açtım. Berkin sonunda açabilmemle alakalı olan yerleri gözlerim yarı açık dinliyordum.

"Neden aradın?" Dedim hiç de kibar olmayan ses tonumla. Telefonu kapatıp uyumak istiyordum. Ya da Edize sarılmak. Ya da Edizi öpmek. Kısaca telefonla ilgili bir şey yapmak istemiyordum.

"Belki gelecekteki müstakbel kocan benim Eylül biraz kibar olsan" dedi alınmış olduğunu belli ederek. Bense dediklerine kahkaha attım. Müstakbel kocam mı? Berk mi? Ben gülmeye devam ederken Ediz homurdanmaya başlamıştı. "Gülme Eylül. Seni kimse almayıp evde kaldığında sana acıyıp evlencek olan kişi benim!"

"Peki müstakbel kocam, neden aradın?"

Benim cümlemin bitmesi ve yere düşmemiz bir oldu. Ediz altta ben üstte yerde yatıyorduk. Ben tekrar gülmeye başladığımda Ediz elimdeki telefonu aldı.

"Benim kızımla evlenme planları vay canına! Canına susamak bu oluyor anlaşılan" Ediz Berk olduğunu anlamamış sinirden köpürüyordu. Gülmekten karnıma ağrılar girmişti. Edize onun Berk olduğunu söylemek istiyordum ama ağzımdan çıkan tek şey kahkaham oluyordu. Beni kıskanmıştı! Bu olaya çok romantik yaklaşabilirdim ama kıskandığı kişi Berk ve kıskandığı şey müstakbel kocam demem olunca işler komediye dönüyordu. Kurtadam sesini çıkardı -hala yüzde birlik bir ihtimal var inanıyorum! #inanEylül- ve telefonumu az daha kıracak şekilde sıktı. "Bence ülkeyi terk etmelisin çünkü o telefonu sana yedireceğim,sevgilimi aradığın parmaklarını kıracağım ve seni öldüreceğim hemde si-"

Telefonu elinden aldım ve kapattım. Bi elim de Edizin ağzının üzerindeydi. Kahkaha atmaya devam ediyordum ta ki söyledikleri kulağıma girene kadar. Bi dakika ne! Sevgilim mi!

"Sen-"dedim ve kaldım. Karnımdaki kelebekler halay çekmeye başladığında -evet aşk belirtilerim bile anormal biliyorum ama ne demişler seviyosan git halay çek elini tutmuş olursun. Gerçi bunun konumuzla bir alakası yok- yüzümün kızardığını hissediyordum. Elimi ağzından çekti ve sinirli bakışlarını bana yollamaya başladı.

"Müstakbel kocana ayıp oldu! Yazık çok üzüldüm." Hala kıskançlık belirtileri gösteriyordu. Bu sefer yüzümde salakça bir gülümseme oluştu. Kesin aptal gibi görünüyordum. Dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Bu masum bir öpücüktü. Sessiz ve hareketsiz. Dudaklarımın altındaki dudakların gerilmesinden güldüğünü hissettim ve kendimi geri çektim.  Onu öpme fikrini sevsem de uygulama konusunda fazla utangaç oluyordum.

"O Berkti saçma sapan konuşmayı kes artık"dedim gülümsemeyi sürdürürken. Onu birkaç gündür öpmemiştim ve bunu özlediğimi fark ettim. Onu tekrar öpmemek için kendimi zor tutuyordum. "Ve sen bana sevgilim mi dedin?"

"Hayır demedim" dedi. Dediğini ikimizde gayet iyi biliyorduk. Kaşlarımı kaldırdım ve elimi boynuna doladım. Biz bu konuşmayı yerde yapıyorduk ve ben rahattım. Hayır ben genel olarak rahatsızım. Başka bir açıklaması olamaz. "Tamam Eylül dedim ama bunu tekrar etmemi istersen ya da sürekli hatırlatmaya kalkarsan sonuçlarına katlanırsın."

Yanağına bir öpücük kondurdum. Sana aşık oluyorum demesi yetmezmiş gibi bir de üzerine eklenmişti. Acaba beni öldürmek mi istiyor? Kesin çözüm, direk kalpten giderim. Arkasında bi kanıtta bırakmaz. Zaten Edizi hapse atacak hakim daha yok. Şu tipe bak ya. Petito ayıcığım benim! Evet Ediz Edward Cullen olmadığı için şükretmem gerekiyordu. Petito ayıcığım ne!

"Tamam, sevgilim" dedim ve kıkırdadım. Edizin yüzünde de hafif bir gülümseme oluşunca nefesimin kesildiğini hissettim. Elini yanağıma koydu ve usulca okşadı. Yanağını bir kez daha öptüm ve hızlıca üzerinden kalktım.

"Sonunda kalktın Eylül. Yememiş içmemiş kilo almış diyeceğim ama baya bi yiyip içmişsin"

Edizin kibar (!) yorumuna karşı son derece samimi-yetsiz- gülümsememi yüzüme taktım. Kafasına bir şey mi düştü,  kıyamet mi geliyor, ölüyor mu, ben mi ölüyorum ya da beni mi öldürmek istiyor gibi sorularla uğraşmama gerek kalmadan Ediz fabrika ayarlarına döndü. Katkısız öküz ya yüzde yüz doğal. Hiçbir katkı maddesi içermiyor.

"Bende müstakbel kocama giderim o daha heveslidir senden" dedim gülümsemem gerçeğe dönüşürken. Edizin yerden kalkıp sinirli ve kıskanç -burda içimdeki Eylül kıskanç diye tekrar edip çığlık atarak dans ediyor- yüzünü görmem direğe çarpan topun diğer direğe gidip gol olmasıydı! Ya da sadece benim futboldan anlamamam. Zorlamıyorum tamam zaten dizi izlemek varken spor kanallarında vakit harcamam tuhaf olurdu. Edizin bana doğru adımlarıyla geriye doğru gitmeye başladım. Sırtım sert duvarla buluştuğunda şansıma tekrar lanet ettim. Elini başımın hizasında duvara sabitledi ve kafasını aşağıya doğru eğdi. Hayır ben kısa değilim Ediz uzun bi kere!

"Illa biriyle evlilik hayalleri kuracaksan bu kişi ben olmalıyım" dedi dudaklarıma doğru. Ediz fazla dayaktan kafayı üşüttü sanırım. Beynine hasar masar mı verdiler çocuğun. Gerçi düne göre daha iyi görünüyordu. Yüzündeki morluklar bile onun muhteşemliğini kapatamıyordu. "Bu planlara dahil olur muyum bilmiyorum ama sen benimken, benim kızımken rüyalarında bile benimsin. Sadece benim, sevgilim. "

Selaamm :D Gece gece oturdum bölüm yazdim yarin yayinlicaktim amaaaa yayınlıyim dedim :D Romantik mod on takiliyorum bu ara :D Romantik bolumler gelebilir azciiik :D Iyi gecelerrr :**

-S.

Bana Aşık Oldun.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin