KURGUM REKLAM PANOSU DEĞİLDİR!!
Lerzan Yiğiter~Roşen Hancı.
İki yakın arkadaş.
Kurmuş oldukları beyaz, saf bir gelecek.
Verilen kararlarla siyaha bulanan hayaller...
Bir hayal kurulur gelecekle.
Bir sürü sözcük sıralanır arka arkaya,
Ama biri gelir...
Bir lades tutuşsak seninle mesela, "Nesine?" desen, "Sesine" derim... Yüzün aklımdadır hep, Ben sesini özlerim...
➡Katre-i Aşk Zamanı⬅♥♥♥
1 Ay Sonra
Yeni bir sabaha uyanmıştı Roşen. Hiç uyanmak istemese de gözleri aralanmıştı. Uyanır uyanmaz aklına şu geçen bir ay gelmişti. Geçen bu zamanda elinde neyi kalmıştı?
Her şeyi kaybetmiş gibi hissediyordu. Lerzan'ı görmemişti. Begzad'ı kaybetmişti. Elinde nefes almasına yetecek ufacık bir kırıntıdan başka bir şey kalmamıştı. Tüm hisleri dün gece son bulmuştu. Dün gece Roşen'in bitiş gecesiydi. Dün gece hasta oldum bahanesiyle yatağında yatarken bir kaç sokak ötede en yakın arkadaşının kına gecesi olmuştu.
Şimdi ise bütün duyguları tükenmişçesine yatakta yatarken hayatta ne olup ne bittiği umrunda değildi. Kapısı açıldığında içeriye giren annesine boş gözlerle bakmıştı. Ruken Hanım yatağın kenarına otururken gözünden sakındığı kızının, güzel yüzüne bakmıştı. İçi ezildi o saniyelerde. Bir aydır kızının yüzüne her baktığında yüreği sızlıyordu. Ne olduğunu bilmese de anne yüreğiydi işte. Hissetmez miydi? Elleri kızının gece karası saçlarına gitti. Usulca okşamaya başladığında ışığı sönmüş kehribarlara bakarak konuştu.
"Sana ne oldu Roşen'im?"
Ve o an Roşen için bitiş çizgisiydi. Anmesinin dizlerine başını gömüp gözyaşlarını özgürce akıttı.
"Dayanamıyorum daye!" nidası çıktı dudakları arasından.
"Yapamıyorum artık. Canım yanıyor... canım çok yanıyor"
Ruken Hanım sessizce iç çekerken saçlarını öpmüştü kızının. Canı yanan genç kız annesine sığınmış, içinin yangınını sadece annesine göstermişti. Ve o günden sonra gözyaşlarını kimseye göstermeyeceğine dair söz vermişti. ...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Genç kız yatağının kenarında otururken hemen karşısında asılı duran gelinliğine bakıyordu. Gözleri çok kabarık olmayan gelinliğin dantel detaylı kollarından yaka kısmına kadar gezindiğinde derin bir iç çekerek başını önüne eğdi. Bir aydır ağlamaya alışmış olsa da artık tepki vermiyordu.
Dilan'a çeşme başında teselli ederken ki sözler geldi aklına.
'Eğer onu aklında bitirirsen kalp bir zaman sonra bitirmez mi hükmünü' demişti Roşen, Dilan'a.
Eğer öyleyse neden bitiremiyordu Bahram'ı? Oysa aklına sokmamış mıydı Begzad ile evleneceği gerçeğini? Neden kalbi acıyordu? Ama bugün bu odadan çıktığında Bahram'ı da tüm anılarıyla birlikte burada bırakacaktı. Artık başkasının karısı olacak başkasının yatağında uyanacaktı. Banyo yapıp abdest aldığı için ıslak saçlarını arkasına atarak ayağa kalktığında üstündeki bornozu çıkartarak beyaz iç çamaşırlarını giymişti. Dışarda davul zurna sesleri artmıştı.