Yakınlaşmış bir ölüm mü?
İnsan alışıyor bir şekilde.
Benim aklım sende hâlâ.
Susuşunda.
Gözlerini kaçırışında aklım.
Gidişinde en çok...Hem ben bir kez öldüm.
Bir kere daha ölürüm...➡Katre-i Aşk Zamanı⬅♥♥♥
Derin bir sessizlik başlamıştı Roşen'in dilinde. İçi çığlık çığlığa kalmışken susmak dayatılmıştı kalbine. Hükmünü yitirmişti tüm kelimeler. Karşısında duran adam onun için en olmayacak kişiydi. Bu nasıl bir bahtsızlıktı?
Kaderleri gibi siyah bir damatlık giymişti karşısındaki adam. Koyu kahve saçları alnına düşmüşken gözleri öyle bir bakıyordu ki!
Bu bakışı çok iyi biliyordu Roşen.
Öylesine kırık bakıyordu ki adam.
Genç kızın gözleri dolmuştu.Ayakları zemine mıhlanmış gibiyken yürümek çok zor gelmişti. Hacer ile Dilan birbirlerine bakıp üzülürken başlarını öne eğmiş dudaklarını ısırmıştı. İki arkadaşının da gözlerinin önünde sevdikleri takas edilmişti sanki. Seven yürekler kavuşamamıştı. Seven yürekler diri diri toprağa gömülmüştü...
Bahram ise bambaşka bir acı yaşıyordu. İsteme gününde kiminle nişanlandığına dikkat etmemiş bile olsa arkadaşı Han ona nişanlısının kim olduğunu söylemişti. Önce inanmak istememişti. Lerzan'ın yanına geldiğinde dilinden düşürmediği, kardeşim dediği kızla nişanlanması akıl alır gibi değildi.
Lerzan evlendiğinden beri Begzad ile aynı ortamlara girmediği gibi bundan sonra da onunla karşı karşıya gelmek çok yıkıcı olacaktı.Koluna dokunan kardeşi Asaf ile bir adım atmış gelini evden çıkarmıştı.
Kendi konaklarına gelene kadar derin düşünceler içinde boğulmuştu.
Tarladan eve dönerken görmüştü Lerzan'ı. Üstünde pembe, çiçekli bir elbise vardı ona çok yakışan. Güzel gözlerinin yanında en çok dikkatini çeken onun gülüşü olmuştu. O kadar güzel gülüyordu ki o gülüşe denk geldiğinde dünyası aydınlanıyordu. Ne zaman karşısına çıksa öksürük krizlerine girmesi bile içini titretiyordu genç adamın.
Kalbine işlediği gülüşünü çok az görebilmişti tıpkı aşkı gibi.Genç kız içi şeker ve parayla dolu küpü kırıp zılgıtlar çekildikten sonra içeri alındığında. Bahram avluya kurulan masalara yönelerek sandalyeye oturdu. Yanına Han oturduğunda diğer tarafına Asaf ile büyük ağabeyi olan Agâh oturuyordu.
"İkinizin içinde zor olmayacak mı?" Dedi Han sıkıntıyla arkadaşına biraz eğilirken. Sert bakan yeşil hareleri Bahram'ın koyu kahvelerine kitlenmişken ikisi de sıkıntı içindeydi.
"Yaktın oğlum hayatınızı""Ne yapsaydım Han? Benim için kolay mı sanıyorsun? Kaç kere nişanı atmak istediğimi sen biliyorsun ama o zaman her şey daha beter olmayacak mıydı? Nişanı bozulan kızlara ne gözle baktıklarını bilmiyormuş gibi konuşma!"
Başını sallayan Han önüne döndüğünde ortamı Asaf'ın kahkahası bozmuştu. Herkes ona dönerken Asaf, Bahram'ın keskin bakışlarıyla kendisine çeki düzen vererek işaret parmağıyla ağabeyinin kınalı serçe parmağını gösterdi.
"Bıremin Allah aşkına şu parmağını sakla gördükçe gidiyor bütün ciddiyet. Bir de Elvin'e sürdürmüşsün kınayı desenli çizmiş" Agâh da Bahram'ın serçe parmağına bakarak bıyık altından güldüğünde genç adam sinirle nefes almıştı.
Serçe parmağındaki kalp şeklindeki küçük desene bakarken dişlerini sıktı. Nasıl fark etmemişti?"Ne yaptığına bakmamıştım fark edince yıkadım ama çoktan tutmuş kına. Sinirlerimi bozma betonu öpersin Asaf!"
"Vallah ikizim diye demiyorum ama ben öleceğimi bilsem Elvin'den bir şey istemem yoksa o kefenimi bile çiçekli fistanlardan yaptırır" dedi Asaf kurnaz bakışlarını atarken.
![](https://img.wattpad.com/cover/121229905-288-k397578.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATRE-İ AŞK (Tamamlandı)
BeletrieKURGUM REKLAM PANOSU DEĞİLDİR!! Lerzan Yiğiter~Roşen Hancı. İki yakın arkadaş. Kurmuş oldukları beyaz, saf bir gelecek. Verilen kararlarla siyaha bulanan hayaller... Bir hayal kurulur gelecekle. Bir sürü sözcük sıralanır arka arkaya, Ama biri gelir...