°1°

7.7K 123 66
                                    

Bölüm şarkısı : Bülent serttaş ; güldalım kızım
İlyas yalçıntaş ; gel be gökyüzüm

Gözler duyguların aynasıdır


Not: baştan söylüyorum kesinlikle töre hikayesi değildir!! Okumaya başlayınca anlaycaksınız :)

*** ***** ***** ***






Dilan, kuzeninin düğünü için o kadar heyecanlıydı ki sanki Esma değil de Dilan evleniyormuş gibi anı yaşıyor du Dilan .

Esma İstanbullu biriyle evlenip Mardinden gidiyor diye çok mutluydu Dilan .Mardin ne kadar dilanın doğup büyüdüğü yer olsa da Mardin de erkekler her zaman ön plandaydı kızın en ufak bir hatasında Mardinde kıyamet kopardı ama erkek bunu yapınca kimsenin ruhu duymazdı.

Hele bir de ağa kızıysan bu iş senin için her kızdan daha da önemli olurdu Mardin öyle bir yer ki ağa kızı olmak bu şehir de övünülecek bir şey bile değil.

Ağa kızıysan hal ve hareketlerine her kızdan daha çok dikkat etmen gerekir.

Dilan üniversiteyi bu sene bitirmişti her gece hayalini kurarak yattığı o mesleğe sahip olamamış olması onu her ne kadar üzüyor olsa da öğretmen olmak da güzel bir meslek diyerek kendini avutuyor du

Dilan üniversiteyi mardin artuk üniversitesinde okumuş ordan çok şükür mezun olmuş tu, her ürün korumalarla okula gidip korumalarla okuldan eve gelmekten canı çıkmıştı resmen.

Esmanın düğününü duyan bütün aşiret Dilanların konağın avlusunda toplanmıştı.

Her şey tamamdı tek eksik nikah memuruydu o da gelince artık hiçbir eksik kalmamıştı.

Esmanın kocası -serdar- koşa koşa kapıya ğidince bütün gözler serdarın üzerindeydi biriyle tokalaşıp onu konağın kapısından içeriye doğru getirdi ve dilanın oturduğu masanın çaprazındaki masaya oturttu onu " sen rahatına bak kardeşim " diyip Esmanın yanına koştu.

Nikah memuru soruları sorup Esma ve Serdar da evet diye bağırdıktan sonra herkes kendi halinde takılmaya başladı ne de olsa düğünün en önemli kısmını atlatmışlardı.

Dilan Mardin'in diğer genç kızlarıyla oturup onlarla muhabbet etmeye bayılıyor du o yüzden de Mardin kızlarını etrafına toplamış onlarla birlikte oturup konuşuyordu arada bir biri komik bir şey diyince seslice gülmeyi de eksik etmiyor du tabi

Ezhel serdarın İstanbul'daki iş ortağı ve çocukluk arkadaşıydı bu özel gününde onu yalnız bırakmayıp İstanbul'daki bütün işleri bırakıp ta mardine gelmişti.

Bir anda arkasından gelen o sese dönüp baktı adını bile bilmediği o kızın gülüşü o kadar içine işlemişti ki kendini kaptırmıştı ama son anda aklına serdarın dedikleri geldi

"Bir aşirete damat olmak istemiyorsan Mardin kızlarına gözünün ucuyla bile bakma!!"

Düğün bitmiş herkesin evine ayrılma vakti gelmişti ama serdar ezheli ikna edip burda bir gece kalmasını istemişti serdar ve Esma da burda kalacaklardı 1 gece bile olsa konakta son günlerini beraber geçirmek istedi serdar. ezhel de serdarı kırmayıp bir gece kalmaya karar verdi

Dilan bu olanlardan bir haber odasına üstünü değiştirmeye çıkmıştı ezheli gelip kapısını açacağını nerden bilebilirdi ki.

Bir anda ikisinin de gözleri fal taşı gibi açılmış başlarına gelecek olan belayı bekliyorlardı.

Ezhel kapının önünde gördüğü manzarayla şok olmuş bir şekilde pür dikkat Dilana bakıyor Dilan da elmaya dönen yanaklarıyla elbisesinin açık kalan kısmını kapatmaya çalıyordu.

Ezhel gördüklerinin etkisinden çıkıp tam arkasın dönmüştü ki duvar gibi bir şeye çarptı

Ezhel'in çarptığı şey duvar değil de dilanın en büyük abisiymiş, abisi  ve arkasında duran babasıydı  dilanin abisi Ezhel'in önünden çekilince dilanın babası ve ezhel göz göze geldiler  dilanın babasının ağzından şu kelimeler sırasıyla dökülüp ezhelin beyine bir bir işlemişti.

"Kızımla evlenmek zorundasın!! "

Heyooo yine ben ve yine mükemmel olacağını umduğum bir kitap.

Umarım beğenirsiniz..


Bu kitaptaki başrollerinin isimlerini bulmamds yardımcı olan berryghost teşekkur edrerim o zaman ilk bölüm senin icin güzellik ...

İyi geceler ve iyi okumalar

Zoraki Koca  #WATTYS 2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin