"Ben kimim?" diye fısıldadı Çetin. Büyük bir marketin önünde insanların kargaşasının ortasında kardeşi Emir'i bekliyordu. Kim olduğunu gayet iyi biliyordu Çetin. Ellerine baktı. Aynı acıyı tekrar nasıl unutabilirdi ki?
Gözünün önünden gitmiyordu. Umut'un kollarının arasından uçup gittiği anı hafızasından silemiyordu. "Onun için," dedi kendi kendine. "Onun için yaşayacağım."
Dakikalardır kardeşi Emir ile yoldaydılar. Arabaların gökyüzüne uçmasından sonra bir şeylerin kesin olarak başladığını anlamıştı Çetin. Televizyonlar yoktu. Telefonlar yoktu. Bazı kişiler hükümetin ele geçirildiğini söylüyordu. Karşılaştıkları bir kaç insan, Amerikanların özel silahlarıyla tüm ülkelere saldırdığını söylemişti. Ordu ortalıkta yoktu. Arabalar yok olmuştu. Civardaki tüm marketler yağmalanıyordu.
Tüm bunları, Çetin on dakika içerisinde duydu ve gördü. Otobandan kaçan binlerce kişiyle beraber ilk yoldan sapmış, beş dakika kadar yürümüşlerdi ve ilk buldukları markete dalmışlardı, diğer tüm insanlar gibi.
Bir kaç dakika bekledi Çetin. Kardeşi Emir'e bir şeyler olduğu endişesiyle markete girdi. İtiş kakış vardı. Rafların bir çoğu yerdeydi. Emir'in hızlı adımlarla yaklaştığını gördü. "Yok mu?" diye sordu Çetin.
"Yok," dedi Emir. "Anlaşılan herkes bizim gibi düşünmüş. Geriye kalan sadece cipsler ve çikolatalar."
Emir elindeki poşeti Çetin'e uzattı. Poşetin içinde sadece dört tane çikolata ve iki tane büyük boy patatesli cipsi vardı. Çetin hayal kırıklığı ile etrafa baktı. "Peki bu insanlar ne arıyor?"
Emir acınası ifadeyle marketi yağmayan insanlara baktı. "Bir çoğu tüm olanların geçici olduğunu düşünüyor. Ve fırsattan yararlanıp kıyafetleri, pahalı şeyleri, mutfak malzemelerini bile çalanlar var."
"Bizim gördüklerimizi görmemişler," dedi Çetin başını sallayarak. "Yürü."
Marketten dışarıya çıktıkları büyük bir kalabalığın gökyüzüne baktığını gördü Çetin ve Emir. Gökyüzünde sarı bir cisim vardı. Etraftan sesler yükseliyordu. "Bu da ne?"
"Allahım!!"
"Hareket etmiyor..."
"Bu lanet şey de ne!"
"Sadece öyle duruyor!"
Bir güneş gibi parlaktı. Sarıydı. Uzaktan gezegen gibi görünüyordu ancak ne tür bir gezegen hareket edebilirdi? Çetin daha fazla bakmadı ve Emir'i dürttü. "Radyoda söylenenleri unutma. Eğer---"
Bir patlama sesiyle herkes irkildi. Gökyüzündeki cismin etrafı helikopterlerle doluydu. Patlamadan sadece beş saniye gökyüzünde f-16'lar belirdi. Ses hızını öyle aştılar ki, civar tamamen sonik patlamanın kulak ağrıtan sesine tanık oldu.
Çetin yığıldığı yerden kalkamadı. Kalabalık akınla markete girmeye başladı. Görüntüden, ordunun gökyüzündeki cisme saldırdığı açıkça anlaşılıyordu. "HAYIRRRR!" dedi bir ses. Çetin'in duyduğu son şey bu oldu. Marketin önündeydiler ve bu sefer patlamaların hedefi marketti. Çetin'in son hatırladığı buydu.
Okuduğunuz için teşekkürler, bölüm hakkında görüşünüzü bekliyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGEDEKİLER
Gizem / Gerilim"...Bir gün uyanıyorsunuz ve o içinde bulunduğunuz dünya yıkılmış. Tüm hayalleriniz tüm hedefleriniz bir çırpıda silinmiş. Sabah sıcacık yatağınızdan uyanan olmayacak. Okula gidemeyeceksiniz. İşe gidemeyeceksiniz. Market alışverişleri yok. Tepedeki...