Okul gezimizde yaşanan bu çifte intihar olayı, hepimizi şoka uğratmıştı. Hepimiz mezarlarının başında titriyorduk.
Olayı ilk gören Janet olmuş, onları yemekhanede bekliyormuş. İkisi de gelmeyince merak etmiş, her yeri aramış. En sonunda bana sormak için gelecekken, aşağıda ölü bedenlerini görmüş. Bir süre şok içinde kalmış, daha sonra polisleri arayıp bize haber verdi. Madeleine'in soğuk yüzünde küçük bir gülümseme görünüyordu, Nina'nın eli ise Madeleine'e doğru uzanmıştı. Bu görüntü karşısında hepimiz olayı anlamaya çalışıyorduk. Fakat, neden birden böyle bir olay yaşandığını hiç kimse bilmiyordu. İntiharları bir sır olarak kalmıştı.
Öğrenciler hızlıca servislere bindirildi, evlere bırakıldı. Cenazelerinin ertesi gün yapılacağı söylendi.
Bedenleri tabuta konuldu, yağmurla ıslanmış toprağın altına gömüldü. Bu sırada kimisi ağlıyordu, kimisi olayın sırlarıyla şaşkınlık içerisindeydi, ikisiyle yakın olmayanlar ise endişeli endişeli toprağa verilişini seyrediyordu.
Gözlerimdeki yaş durmuyordu, Madeleine ile çok yakın olmasam da iyi bir kızdı, Nina ise bana çok yakın davranmıştı. İkisini de şimdiden özlemiştim, beraber geçirdiğimiz zamanları hatırladıkça ve Nina'ya yaptığım rolü düşündükçe gözlerim daha fazla doluyordu.
Sıcak bir his, elime değdi. Bu Ethan'ın eliydi. Elimi tutmuştu.
-Üzücü, biliyorum Ray. Ben de üzüldüm. Ama ben hep yanındayım, tamam mı? diye kulağıma fısıldadı.
Başımı "evet" anlamında aşağı yukarı salladım. Bana o şirin mi şirin gülümsemesini gösterdi ve önüne döndü. Yüzü tekrar ciddileşti.
Beni teselli ettiği anda içim ısındı ve biraz olsun iyi hissettim. Mezar taşlarına baktıkça içim yanıyordu.
Cenaze işlemi bittikten sonra siyah kıyafetli öğrenciler, yavaş yavaş dağıldılar. En sonunda sadece 4 kişi burada kaldı. Janet, Derek, Ethan ve ben.
Ethan arkamda beni bekliyordu. Janet, Derek ve ben mezarlarına yaklaştık. Hepimiz sustuk. Sadece göz yaşlarımız konuşuyordu.
-Nina'yı çok üzdüm... dedi Derek.
-Madi, Nina... Neden böyle bir şey yaptınız ki? Bir gece daha beraber otel odamızda kalmak için neler vermezdim... dedi Janet göz yaşlarını silerek.
Ben konuşmadım, gözlerim bozulmuş musluk gibiydi, durmak bilmiyordu. Ethan bana sarıldı ve ardından eliyle göz yaşlarımı temizledi. O da beni teselli etmek için bir şey diyemiyordu.
Ethan'ın sarılması bana iyi geliyordu. Ona sarılmaya devam ettim. Birkaç dakika kadar sarıldık. Derek:
-Noluyor bunlara?
Dediği anda Ethan'a sarılmayı bıraktım. Pek bırakmak istemiyordum ama Derek ile Janet'ın ilişkimizi öğrenmesini de istemiyordum.
İkisi de yürümeye başladı, Derek önden gitti. Janet yanımdan geçerken bana sessizce:
-İlişkinizi biliyorum, sorun değil, dedi.
Ethan'la ben Janet'a şaşkınca bakıyorduk. Gülümsedi ve Derek'e koşarak yetişti, koluna girdi. Ethan'a döndüm:
-Sanırım burada eski okulumuzdan çok daha iyi insanlar var, dedim.
Ethan gülümsedi ve yanıma geldi. Yanyana yürürken ona yaslandım. Ethan, benden biraz daha uzundu. O yüzden, omzuna yaslandım sayılır. O da bunu sürdürdü ve bu şekilde eve kadar gittik.
Evlerimiz arasında iki sokak vardı.
-Görüşürüz, dedim ve arkamı dönüp yürümeye devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Popüler
Teen FictionOkulun güzel mi güzel, havalı popüler kızı. Onun arkadaşlıkları ve aşkları. Ona oynanan oyunlar ve intikamlar. Onun anıları, onun okul hayatı. Onun engebeli hayatı... Popüler kızımızın tüm maceraları bu kitapta. Tanık olmaya ne dersiniz?