Bölüm 3: "Popülerleşiyor"

739 53 34
                                    

Madeleine ile evlerimize doğru yürüdük. Evime geldiğimde direkt kendimi odama attım. Odamdaki koltukta biraz oturup telefonuma baktım. Derek mesaj atmış.

"Buluşalım mı? -Derek"

Onun numarasını rehberime kaydettikten sonra cevapladım.

"Tabii. Bizim apartmanın karşıdaki kafeye gelsen olur mu? -Nina"

Kabul etti. Pencereden doğru dışarı baktığımda kafenin kapısının orada Derek'i gördüm. Hemen hazırlanarak aşağı indim.

Derek'le 2 kişilik bir masaya oturduk. Konuşurken birden sesler geldi.

"Ooo Derek! Sen şu sınıftaki ARKADAŞınla mı buluştun?"

"Hani arkadaşım diyordunuz bir de?"

"Nina ve Derek kafede görüntülendi! Dena çifti oo!"

Sinirlendim.

-Neler diyorsunuz siz? Saçmalamayın.

Derek de konuştu:

-Olamaz mı? Siz hiç biriyle çıkmadınız mı? dedi.

Derek'e kaş göz hareketleriyle "Neden açığa çıkardın?" dedim. Anlamamışa benziyordu.

Onları söyleyen arkadaşlarıydı, Derek'in. Hep bir ağızdan:

-Hayır, çıkmadık. dediler. Derek'i alt etmişcesine bakıyorlardı.

-Nina'yla buluştuk sadece.

Her dediğinde daha çok açığa vuruyordu. Sinirlenip masadan kalktım ve kibarca "Görüşürüz Derek!" dedim. Hızlı adımlarla oradan çıktım.

Evime geldim. Biraz atıştırdıktan sonra bilgisayarımı açtım. Derek aktifti. Beni görünce direkt mesaj attı.

"Selam Nina. Kafeden gitmene hiç gerek yoktu. Artık öğrendiler. Üstelik bu okulun her tarafına yayılır, benden söylemesi."

"Başından beri açığa vuran sendin zaten. Ben saklıyorum, sen açıyorsun."

"Hiç de bile! Öyle bir amacım yok ama zaten bütün okul bilecek."

"Çok iyi bir şeymiş gibi söylüyorsun."

"Bilemiyorum." yazıp çıktı, artık aktif değildi.

Bilemiyorum derken ne demek istemişti acaba? Bunu düşünmekle kafamı yormadım, açtım müziği internette takıldım.

Biraz sonra kapı çaldı. Bu Madeleine idi. İçeri girdiğinde hemen:

-Sana çok büyük haberlerim var! dedi.

Merak dolu gözlerle baktım ve oturma odasındaki kanepeye oturdum. Hemen konuşmaya başladı.

-Kafede sen ve Derek. Bütün okul şuan onu konuşuyor durumda.

-Of! İnanamıyorum. Aslında çoğusu Derek yüzünden oldu, bence.

-Neden? Nina, hemen açıklıyorsun.

-Ben saklıyorum, o açığa vuruyor. Ayrıca sana internetten mesajlaşmamızı göstereyim. Bilemiyorum dedi. Niçin dedi acaba?

Bilgisayarımı açıp mesajlaşmamızı gösterdim. Bugünkü konuşmanın en başından.

-Bilemiyorum demiş. Tahminen ona göre okulun bilmesi iyi bir şey olacak. Ama olmayabilir de, sadece tahmin yürüttüm.

-Bana göre iyi olmayacak ama. Üstelik bu bir tahmin değil, kesin. Bilinmemesi için o kadar çabaladım ki bütün okul öğrenmiş zaten.

-Ha, bir de başka bir haberim var. Sen bence o kafe olayını unut. Haberimi vereyim. Bizim okuldaki herkes sizden Dena diye bahsetmeye başlamış.

-Bu kadarı da olmaz! Abartmamışlar mı? Sanki ünlü falanız!

-Ünlü değilsin ama bir popülersin. Okul seni her zaman konuşur, beğenir ve sever. Ha bir de, Derek de senin gibi bir şey olmaya başlıyor.

-Benim gibi bir şey derken?

-Popülerleşiyor.

-Popüler çiftler olmuşuz. Neyse, ben bu konuları konuşmaktan bıktım.

Biraz daha Madeleine ile konuştuktan sonra Madeleine gitti ve evde yine bilgisayarımla takıldım. Hayatımda başka bir şey yoktu sanki.

Derek aktifti ama bana henüz mesaj atmadı. Evet, mesaj atmıyor diye düşündüğüm anda bana birden mesaj attı.

"Dena olmuşuz."

Ben de cevap olarak "Üstelik popüler çiftler!" yazıp internetten çıktım.

Okuldakilerden hep mesaj geliyordu ama bakmıyorum. Popüler olmaktan bıkmıştım zaten, daha da bıktım. Sanki biriyle çıkmam çok anormal bir şey. Alt tarafı çıkıyoruz, evlenmiyoruz.

Hava kararmaya başladı. Uykum ağırlaşıyordu. Halen moralim bozuktu. Kitap okumaya çalışıyordum ama aklıma yine o geliyordu. Her şeyi bırakıp uyumaya koyuldum.

Uyuyamıyorum da. Sıkılıp kalktım ve telefonumu elime aldım. Tekrar yatağıma yattım. Ardından Madeleine ile tekrar mesajlaşmaya başladım. Esprileri beni kıkır kıkır güldürüyordu. Madeleine de olmasa sıkıntıdan ölüp gitmiştim herhalde. Ardından bilgisayarımdan sesler gelmeye başladı. Baktığımda Derek görüntülü konuşma için arıyordu.

Madeleine'e bunu bildirip bilgisayarıma doğru uazndım ve görüntülü konuşmayı açtım. Derek çok iyi görünüyordu, ben ise pijamalarımla ve ev topuzumla burada böylece oturuyordum. Gidip ışığı yaktım.

"Uyuyor muydun Ni?"

İsmimi kısaltıp Ni demesi hoşuma gidiyordu.

"Uyumaya çalışıyordum işte. Ama uyuyamadım. Aklımda birtakım düşünceler var."

"Uyumaya çalışmanı böldüğüm için üzgünüm."

Derek kahkaha atınca ben de kahkaha attım. Çok tatlı bir çocuktu aslında. İçten içe onu seviyorum, dıştan da biraz kızıyorum ama yine de seviyorum.

"Neyse. Beni neden görüntülü aradın?"

"Hiç, seni görmek istedim. Neyse kapatmalıyım."

"İyi geceler Derek!"

Ben de ışığı kapatıp her şeyi bıraktım. Hayaller kurup uyumaya çalıştım.

Her bölümde bir ithaf veriyorum. İthaf isteyenler yoruma yazabilir!

PopülerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin