Bölüm 5: "Janet"

406 31 10
                                    

Mesaj kutuma baktığımda mesajı atan kişiyi gördüm. DEREK'ti! Ne yazmıştı ki acaba?

"Seni seviyorum Janet. Benimle çıkar mısın?"

Ne? Janet da kim? Ve niye bana mesaj atmış? Yanlışlıkla olmalı! Ben öyle düşüneceğim.

"Janet mı?"

O kız içjn benden ayrılmıştı. Şoka girmiştim. Ben onu seviyordum ama şimdi o başkasını seviyor. Şu Janet'a bir bakayım.

Janet'ın profiline girdiğimde C sınıfından olduğunu anladım. Çünkü C sınıfındaki kızlarla fotoğrafları vardı.

Hemen mesaj attım Janet'a.

"Derek seni seviyor biliyor musun?"

Bunu yazarken bile içim parçalanmıştı. İçten içe kötü hissetmiştim. Ne Derek, ne de Janet şuan aktifti. Neyse, sonra bakarım. Hemen Madeleine'e anlatmalıyım!

-Hey Madeleine! Bizim eve gelsene ya.

-Hazırlanıp geliyorum.

10 dakika bekledikten sonra zil çaldı. Kapıdaki Madeleine idi. Biraz oturup konuştuktan sonra asıl söyleyeceklerim aklıma geldi.

-Madeleine, Derek Janet'ı seviyormuş.

-Hadi canım ordan! Ayrıca sen nereden öğrendin?

-Gel göstereyim.

Mesajı gösterdiğimde şaşırmıştı. Birkaç saniye ekrana baktı.

-Ciddi mi bu? Niye sana atmış? Gıcık etmek için mi?

-Yanlışlıkla atmıştır, ben öyle düşünüyorum. Bunu görünce Janet'a ilettim.

-Ne diyecekler merak ediyorum.

Biraz internette takılırken Derek'ten mesaj geldi.

"Evet. Yanlışlıkla atmışım sana, pardon."

-Ben sana demiştim Madeleine.

Yalnız "evet" dedi. Bildiğin açık açık evet dedi. Janet'ı cidden seviyor ve bunu benden gizlemiyor. Üzülmüştüm açıkçası...

Madeleine gidince birazcık Janet'la konuşmaya başladım. Hepsi Janet'ın mesajıyla başladı.

"Cidden mi? Beni mi seviyor? Ah inanamıyorum!"

"Evet Janet seviyor işte, yakında sana da mesaj atar."

"Söylediğin için çok sağol Nina. Aslında iyi bir kızsın."

"Önemli değil."

Janet da bana iyi bir kız gibi geliyordu. Her neyse, öyle böyle konuşmaya devam ettik.

Gece oluyordu. Uyumalıydım, yorgun hissediyordum, ayrıca üzgündüm de.

Uyandığımda okul için hazırlık yapacaktım ki, annemin bana bugün günlerden Cumartesi olduğunu söyleyene kadar. Günleri unutmuşum bile.

Her neyse, yatağımdan doğrularak kalktım ve hemen saate baktım. Saat 12'ydi. Neden bu kadar çok uyuyorum ki?

Elime telefonumu aldım ve internete girdiğim gibi Madeleine'e yazdım ve konuşmaya başladık. Derek'ten gelen bir mesaj bende merak duygusu uyandırdı.

Baktığımda ise şöyle yazıyordu: "Sahile gelmelisin Nina. Konuşacaklarımız var."

Hadi ama! Cidden beni mi çağırdı? Madeleine'e danışmam lazım. Kararsız kaldım çünkü. Derek'in yüzünü göremeyeceğimi sanıyordum artık ama beni sahile çağırdı. Ne diyeceğini merak ettiğim için biraz gitmek de istiyordum.

"Hey hey! Madeleine hemen buraya bakmalısın. Mesajlarına! Hadi. Bir şey söyleceyeceğim."

"Burdayım Ni. Hadi ne söyleyeceksin?"

"Derek beni sahile çağırdı! Gitsem mi gitmesem mi diyorum."

"En iyi sen bilirsin, sonuçta seni çağırmış."

"En iyi ben bilseydim sormazdım! Kararsızım diyorum."

"Bana kalacak olsa ben giderdim. Çünkü ne diyeceğini merak ederdim!"

"Ben de şuan merak ediyorum. Tamam, kabul edeceğim. Gelince olup bitenleri sana anlatırım."

"Peki. Ben dışarı çıkacağım. Görüşürüz!"

Hemen hazırlanıp dışarı çıktım. Koşar adımlarla sahile gittim ve baktığımda Derek oradaydı.

-Nerelerdeydin Nina? 15 dakika boyunca seni bekledim.

-İyi! Çok fazla değilmiş. Ne diyeceksen söyle, niçin çağırdın beni?

-Seni daha fazla kandırmak istemedim, her şeyi anlatıyorum. Ben senin hiçbir zaman arkadaşın, kankan veya sevgilin olmadım. Hepsi kendimi popüler yapmak içindi. Seni başından beri kandırıyordum. Tanıştığımızdan beri rol yapıyordum, amma zordu. Popüler olmak istedim, onun beni farketmesi için. Şimdi gerçek aşkıma çıkma teklifi edeceğim. Janet. Aslında sana o mesajı bilerek atmıştım. Evet, bilerek.

-Bir dakika! Ne?

O an yıkılmıştım. Biz kankayken onu ne kadar da çok severdim! Arkadaş olarak tabii. Çıkma teklifi ettikten sonra ona aşık olmaya başlamıştım. Hepsi bir planmış. Neden böyle yaptın ki? Keşke başından "kanka beni popüler yapar mısın?" gibi şeyler deseymiş. Evet, kulağa komik geliyor ama en azından böylesine kırılmazdım. Gerçi başından beri kankam olmadığına göre kanka da demezdi tabii.

-Evet Nina. Bütün olay buydu ve şimdi amacıma ulaştım. Teşekkürler Nina! Yardım ettiğin için.

-Sen çok kötüsün! Janet'ın senle çıkmasına izin vermeyeceğim, senin gibi kötü bir insanla!

-Peki, Nina. Ama yapabileceğini hiç sanmıyorum.

Ne kadar da gıcıkça bir ses tonuyla konuşuyordu. Ayrıca yüz tipi de bu ses tonuna uyuyordu.

Göz yaşlarımı tutarak eve döndüm. Kendimi kanepeye attım ve bir süre hiçbir şey yapmadan orada uzanmış bir şekilde durdum. İstemsizce gözlerimden damlalar dökülüyordu. Madeleine'e olup biteni anlatacağımı söylediğim aklıma gelince gözyaşlarımi silip hemen telefonu elime aldım.

"Hey Madeleine! Ben geldim. Ama keşke gitmeseydim. Şuan nasıl üzgünüm biliyor musun?"

"Ne dedi ki? Seni çok mu kırdı?"

"Hem de nasıl." diyerek olanları anlattım. Madeleine birkaç dakika boyunca birşey yazmadı. Ardından mesaj geldi.

"Ne diyeceğimi bilemedim. Böylelerine sinir oluyorum! Ona biz de bir oyun oynayalım."

"Saçmalama. Biz onun seviyesine inmeyelim bence."

"Hadi ama çok eğlenceli olacak! Ayrıca seviyesine inmeyeceğiz, istesek de inemeyiz bence. Sadece şaka gibi bir şey olacak!"

"Peki kabul ediyorum."

Madeleine'in evine gittim ve konuşmaya başladık. Madeleine o aklında ne de çok plan kurmuş! Ama onları seçmeyip orada yeni planlar kurduk. Seçtiğimiz oyun ona iyi bir ders verecekti. Bu dersi Madeleine, ben ve -ikna edersek- JANET verecektik.

PopülerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin