Eylem: Anne ne diyorsun ya? Bak babam zaten fethile evlenmemize karışmıştı hatırlarsan bari ateşde yapmayın ya!
Hülya: Kızım yanlış anladın ben gelinim olarak kabul etmem derken öz kızım gibi severim dercesine demiştim böyle kötü kaynana gibi olmasın sözüm diye. Aryıca ben Fethi damat'ımı seviyorum annesi ile biraz tartışsak bile aileyiz.
Ateş: Anne yüreğime indiriyordun ya!
Eylem: Of anne ozaman böyle deme kızım olarak severim de allah allah.
Eylemden:
Annemin bu tuaf konuşması sonrası Fethiye döndüm. Gözlerinden uyku akıyordu ama ayıp olmasın diye gülüyordu.
Eylem: Fethi benimle iki dakika Mutfağa gelirmisin?
Fethi: Tabi
Kalktım mutfağa girdim.
Eylem: Fethi sen şimdi git uyu tamam mı? Yorgun duruyorsun
Fethi: Yok sana öyle gelmiş iyim ben
Eylem: Fethi!? Niye kandırmaya çalışıyorsun görüyorum Ateşde sende yorulmuşsunuz. Babam birazdan haberleri izler bende annemle haftaya için hazırlık yaparız. Sen içerde uyu Ateşde koltukta uyusun oh mis.
Fethi: Ya saçmalama Eylem ayıp olur.
Eylem: Fethi vallah pataklarım seni ya! Zorlaştırma işte hadi yürü!!
Fethi: Of iyi!
-
1 hafta sonra...
Nazlı: Ya kızlar ben çok heycanlıyım
Su: Ay bende sonucta senden sonra benim isteme işlerim olucak
Bahar: Eylem niye gelmedi ki?
Nazlı: Erkek tarafı olarak katılıcakmış.
Su: Doğru..
(Kapı çalar)
Nazlı: Ay geldiler!
Nazlı kapıyı açar ve Mercier/ Kulaksız ailesi kapıda olur.
Nazlı: Buyrun.
Ateş Nazlı için büyük bir çiçek buketi yaptırtmıştı ve yanınada çikolata.
Ateş: Naber Nazlı'm
Nazlı: Heycandan ölmezsem gayet iyim.
Ateş: Heycanını yerim
Nazlı: Of ateş.
Herkes içeriye geçtikten sonra Kahveleri doldurmak için Nazlı ayaklanmıştı. Eylem arkasından Mutfağa girdi.
Eylem: Ee hazırlıklar tam mı?
Nazlı: Evet sadece kahveyi yapıcam
Eylem: Tuz atmayı unutma. Buarada Nazlı limon varmı?
Nazlı: Var niyeki?
Eylem: Biraz miğdem bulanıyor limonlu su yaparsam geçer.
Nazlı: Tamam dur
Nazlı eyleme suyu ve limonu verir. Eylemde limonu ikiye kestikten sonra suya sıkar ve suyu içer.
Eylem: İyi geldi galiba
Nazlı: Kahvelerde hazır hadi geçelim içeri.
Eylemden:
Sabahtan beri miğdem bulanıyordu. Son care limonlu su içmekti. İçeriye geçtiğimizde Fethinin yanına oturdum. Bana kısa bir bakış attı sonra aniden birdaha bana döndü şaşkın bakışlarını yüzümde dolaştırdı.
Fethi: Eylem sen iyi misin? Betin benzin atmış gibi.
Eylem: Sorma ya biraz miğdem bulanıyor limonlu su içtim iyi geldi. Geçer yani.
Fethi: Bak daha kötü olursa haber ver tamam mı? Saklamak yok.
Eylem: Tamam aşkım
Pierre: Evet gelelim sebebi ziyaretimize. Biz allahın emri peygamberimizin kavli ile Kızımız Nazlıyı oğlumuz Ateşe istiyoruz.
Erdem: Biliyorsunuz Pierre bey Ateşi kendi oğlum kadar bilirim ve severim. Ona güvenim sonsuz ve benim kızımda buna razı. İkiside sevmiş bizede desteklemek düşer. Verdim gitti. Hayırlısı olsun
Ateş: Allah. Öhöm öhöm. Söz veriyorum komutanım kızınızı hiç üzmeyeceğim.
Ateş kalkıp büyüklerinin ellerini öptü nazlıda aynı şekilde. Sonrada Erdem yarbay ikiliye yüzük taktı ve nişanlarıda böylece yapılmış oldu. Artık birbirlerine nişanlım diyorlardı. Bizde o neşe ile pasta ve kek yemeye devam ettik. Saat geç olunca yavaş yavaş kalktık. Babamgil düğüne kadar gitmek istemedikleri için kiralık bir eve taşındılar. Aslında otel gibi biyer fakat daha uzun kalmak isteyenler için ayarlanılmış. Ateşde annemgilde kalıyordu bize yük olmasın diye. Bizde Fethile beraber evimize gitmiştik.
Fethi: Nasılsın?
Eylem: İyim geçti gibi
Fethş: Diyorum ben sana daha kalın giyin diye üşütürsün vallah yataklarda yatarsın boylu boyunca.
Eylem: Ya Fethi! Korkutma beni.
Fethi: Öyle ama soğuk kapmak felaket.
Gözlerimi devirdim.
Eylem: Ben üstümü değiştirip yatıcam çok yorgunum.
Fethi: Tamam.
Üstünü değiştikten sonra yine miğdem bulanmaya başladı. Hemen lavaboya koştum ve soğuk suyu yüzüme çarptım. Artık okadar şiddetleşmiştiki kusmuştum. Fethide habire kapıya tıklatıyordu. Elimi yüzümü yıkayıp çıktım.
Fethi: Eylem.
Bana sım sıkı sarıldı. Bende ona sarıldım. Hasta olduğum zamanlar duygusallaşıyordum biraz.
Fethi: İyimisin. Ben seni hiç iyi görmedim yarında böyle olursa hastaneye gidelim.
Eylem: Abartma Fethi yarın geçer.
Fethi: Hadi uyuyalım ozaman yoruldun sende bir hafta boyunca koşturdun.
Yatağa yattım Fethide yorganı üstüme örttü. Yanıma yatıp bana sarıldı. Bende o huzurla uyuya kalmıştım. Sabah telefonun çalma sesi ile uyandım. Fethiyi uyandırmadan telefona ulaştım ve açtım.
Eylem: Alo?
?: Selam Güzelim. Beni özledin mi?
-Bölüm Sonu-
