Bizde Saklı

Kaçaklar

Multimedya: Berke

Bugün yine bir okul günüydü. Allah ım neden o Beren ile olan muhteşem günün ardından okul olmak zorundaydı ki? Beren in son bir hafta izni vardı. Onu yalnız bırakmak istemiyorduk. Ama okulun ilk günlerinden bu kadar devamsizlik yaparsak kesin kovulurduk. En azından canım pinti müdür beklenmeyeni yaparak bize bir hafta izin vermişti. Oy yerim müdürü!! Tabiki yemem de. Sabah beniiiiii Uğuuuuuur uyandırdı!! Ah bi mutu oldum bi mutlu oldum..
"Günaydın ablasının ballısı."
"Rüya?Bu sen misin?"
"Evet bebeğim benim."
"Korkutma beni Rüya!"
"Ay alt tarafı iki mutlu olduk."
"Tamam tamam. Hadi kahvaltı ya. Sana bir sürpriz var bu arada!"
"Ne sürprizi?"
Cevap vermeden çıkmıştı. Demin ablasının ballısı mı demiştim?Değiştiriyorum ablasının öküzü!! Hemen giyinip alta indim. Mutfağa adımımı attığım an dondum kaldım. Neden mi?Soframızda bir adet Berke olduğu için olabilir mesela!!
-Sevgilim.   Diyerek beni yanagimdan öptü. Oha annemin karşısında sevgilim mi demişti o? Bu ne cesaret?! Yuh ama! Annem o benim Berke! Berke gidince beni öldürmezse iyidir.
-Annem- Rüya sakin ol biliyorum sevgili olduğunuzu sanki oldurcekmisim gibi bakıyorsun kızım."
-Hmm evet öldüreceğin için olabilir mi?"
-Yok öyle bir şey Rüya. Berke iyi çocuk. Sevdim onu."
"Bende sevdim anne."
Oha ne dedim ben?! Oha!!
-Biliyorum kızım hadi ye artık.
Biliyorum mu demişti?
Yedik ve Berke ile kalktık. Okula gidiyorduk.
-Baya şaşırdın bakıyorum.
-Öldürür sandım.
-Ben ilk dediğimde normal karşıladı baya.
-Seni sevdi çünkü.
-Biliyorum sende sevdin.
Utanmistim biraz ama yanagimdan ölünce geçti. Okula vardığımızda beraber inince dikkat çekmiştik biraz. Bu dikkatte Berke nin elini belime koyup beni kendine çekmesiyle daha bir sok aldı. Takmadim. Sizene be. Allah allah. Ben sizin sürtüklüklerinize bir şey diyor muyum?Hayır. Ben seviyorum. Sizene demeyi çok isterdim ki.. Sadece istemekle kaldı. Bizim tayfa ortalıkta yoktu. Sınıfa girince anladım ki hepsi uyumayı seçmişti. Çünkü 1 hafta boyunca rahat olduğumuzdan dolayı bi anda saat 7 de kalkmak koyuyordu insana be. Yapılır mı bu yaşta bir insana. Bu nasıl bir küfür!!
Beren olmadığı için Berke ile oturdum. Hoca girince bizimkiler hala uyuyordu. Allah ım Biyoloji dersini bir insan neden yapar? Hadi yaptın diyelim. Neden sıkıcı yaparsın. Neden dersi dinlemek yerine dersten sogutursun eyy milli eğitim!!Duy sesimi!!
*Seni mi takicak Rüya koca milli eğitim sus ve dersi dinle vurda anlamaya çalışıyorum.*
Canım iç sesim! Ne de güzel bir iç sesim var. Zil çalınca rahatladım. Baktım bizimkiler hala uyuyor. Hayır 15 kişiyiz bir ben ve Berke uyanık sanırım. El insaf arkadaşlar!!
-B- Sevgilim.
-Efendim canım.
-Gidelim mi?
-Nereye?
-O sürpriz istersen çıkışta da gide..
-GİDELİM!
Bu halime gülmustu. Beraber çıktık okuldan. Daha doğrusu biz ona KAÇTIK diyelim. Kaçaklar!Kaçak biz!Hem kafadan hemde okuldan kaçaklar!Biz kacagiz!Yaşasın kaçakçılık! Nereye gidicektik acaba? Çok merak etmeye başlamıştım.
-Ne kadar kaldı?
-Daha yeni bindik Rüya.
-Ah tabi öyle oldu değil mi.
Sıkıldığım için müzik açtım.
*Ayo ft Teo Rolex*
Kendi kendime dans etmeye başladım. Bide şarkıya eşlik ediyordum. Gözlerim kapalıydı. Bunu seviyordum. Bi yandanda kendi kendime mal mal gülüyordum. Gözlerimi açınca Berke nin beni tek eliyle video ya çektiğini fark ettim.
-Yaa hain sevgili seni! Kapat şunu!
-Canlı yayını mı?
-Canlı mı?Hemde yayın? Şu canlı yayın yani? Ihh neden canlı yayindasin?
-Çok tatliydin sevgilim ne yapayım?
-Hmm mesela yayını kapatabilirsin! Bence gayet mantıklı.
-Güzel fikir.
Deyip kapattı. Suratımı burusturunca gülümsedi.
-GELDIIIK!
-Harbi mi?
-Yok Rüya şimdiden deyim dedim. Normalde gelmedik seneye gelicektik.
-Dalga geçme be!
-Geldik güzelim in hadi.
-Ay benim sevgilim ışte!!
Yok tek lafima gülüyordu bu çocuk niye? Baktığımda sanırım il dışındaydık. Ama neresiydi? Bir dağ evi. Ağaçtan yapılmış dağın tepesinde bir ev. Dışı açık tonda bir maviye boyanmisti. Kapısı toz pembeydi. Çok tatlıydı. Daha doğrusu MÜKEMMELDİ!
Koşup ona sarildim.
-Neresi burası?
-Burası benim çocukluğumun geçtiği yer sevgilim. Şimdide bizim çocuklarımızın çocukluğunun geçeceği yer sevgilim. Bir kız ve bir erkek.
-Ne de güzel konuştun öyle!Bu sefer bi öpücük kondurup Seni seviyorum! Ve inşallah dediğin gibi olucak sevgilim... Bir kız ve bir erkek! Bizim küçük boyutlarimiz. Düşünsene senden ve benden bir tane daha. Ne güzel olurdu.
-Muhteşem olurdu! Hadi içeri girelim!
-Girelim.
İçerisi ayrı bir muhteşemdi. Eskiye göre dosenmisti. İçeride odunlardan şömine,önünde minderler ve battaniye, yanlarda koltuklar var ve en önde bir duvarda televizyon. Tavanda da spot ışıklar vardı. Birde mutfak,banyo ve üst katta iki tane oda daha... Biri bizim biri ilerideki çocuklarımızın! İnşallah!
-Burası çok güzel!.
-Sen gelince ayrı bir güzel!
-Biz olunca ayrı bir güzel.
-Aile olunca daha bir güzel!
-Teşekkür ederim!
-Seni seviyorum!
-Seni seviyorum!
Su an o kadar mutluydum ki... Hiç bir şeye değişmem. Allah ım en kötü günümüz böyle olsun! Benim gelecekte ki Hayal ve Ateş im. Evinize merhaba deyin!! Cennetten! Yukarıdan biyerlerden! Merhaba!
Beraber sarılarak şöminenin önündeki minderlere oturuyorduk. Çok muhteşem bir histi. Kalbim! Tüm kalbimle mutle ve huzurlu olduğum ilk ve tek an.
-Sevgilim.
-Dinliyorum.
-Bence bu anı ölümsüzleştirmeliyiz!
-Benim harika sevgilim.
-Biliyorum canım.
Telefonumu çıkardım ve bize bir fotoğraf çektim. Ardından etrafı çektim. Sonra o fotoğrafları yıldızladım.
-Biliyo musun?
-Neyi?
-Çok mutlu olduğumu?
-Peki sen biliyor musun?
-Neyi?
-Seni ne kadar çok sevdiğimi?
Ve o an! Bir öpücük! Ama bu farklıydı! Daha özeldi! Asla unutmayacağım bir şeydi! Bu anı dondursak ne güzel olurdu? Bir resim gibi.. Tek eksik olan iki tane bücür...

Uyandığımda yukarıda yatakta Berke nin omzuna yatmış bulunmaktaydım.  Allah ım. Ne güzel uyuyordu o öyle. Kusursuz!
-Beni öpmek yerine izlemek...
-Heyy! Uyandiysan neden gozlerini acmiyorsun?
-Çünkü beni izlemen hoşuma gitti.
-Çünkü seni seviyorum!.
-Çünkü açım!
-Çünkü çok odunsun.
-Uyumadan önce öyle demiyordun!
-Şimdi uyandık ama..
Yanağıma öpücük kondurul banyoya girdi. Bende mutfağa inip dolabı açtım. Kahvaltı yapsak nolurdu sanki? Kahvaltiliklari çıkardım. Vee en sevdiğim müthiş yemek olan menemeni yapmaya karar verdim. Allah ım. Ne de güzel menemen yapıyorum ben böyle. Bemce ben ölümsüz olmalıyım. Hem güzelim hem on elimde on marifet. Yerim kendimi. Sofra hazır olunca
-Berke! Sofra hazır.
Berke kapıdan başını uzattı
-Menemen mi yaptın!!!?
-Eveeet!
-Senin o menemeni yapan ellerini öpeyim!!
-Önce bi ye belki begenmezsin?
-Menemenin beğenilmeme gibi bir özelliği yok!
-Ow. Benim sevgilim ışte yaa!
Beraber yedik. Sonra bulasiklari ona kitledim ve bir film açtım. O da elinde mısır la beraber geldi.. Beraber yan yana oturup izlemeye başladık. Tabi keşke bana da mısır kalsaydı. 10 dakika içinde bitirmişti..
-Hey! Ben ne yiycem?
-Sen beni yersin diye düşünmüştüm!
-Hayvan!
-Alındım ama!
Sonra omzuna yattım ve
-Affettin mi?
-Hayır.
Bu sefer sarıldım.
-Affettin mi?
-Hayır.
Ve son çarem olarak öptüm.
-Affettin mi?
-Evet!
Ve bu sefer o beni öpmeye başladı. Hayır normal bir film izliyoruz. Sapık bir sahne olsa anliycam. Benim sakat romantik sevgilim... Her haliyle bana özel...!