Ne Dersin?

7 5 7
                                    

Multimedya: Uğur

3 yıl sonra-üniversitenin 3.yılı oluyor yani 😂😂*

Biz. Hepimiz. Dağılmıştık. Ayrı okullara. Çünkü hepimizin hedefleri,hayalleri,istedikleri farklıydı. Bu duruma biraz üzülsekte boş vakitlerimizde görüşüyorduk. Tabi hepimiz için aynı zaman boş olmuyordu. Bunu tutturmak çok zordu. Özlemiştim hepsini. Şuan ne mi yapıyorduk?
-Beren 'hakim' olmak istiyordu, Burak da 'doktor' okulları karşı karşıyaydı. Bir bakıma bu da şans.
-Ben dansla ilgileniyordum. Oluyordum bir diploma lazım sonuçta ama istediğim şey dansla ilgili olduğu için ona daha ağırlık veriyordum. Berke 'mimar' olmak istiyordu. Daha doğrusu yüzyıllardır süregelen geleneği devam ettirmesi gerekiyordu takı tasarımı. Gümüş. Gümüşçü. Arada bir de benimle dans etmeye geliyordu.
-Eren spor okulundaydı. Tahmin ettiğiniz gibi futbol. Hakan da oradaydı. Şanslı ikili. Buse de bir kuzen olarak gelenekleri için çalışıyordu. Gümüşçü Kadın. Naz ressamlıkla ilgileniyordu.
-Sümeyye dil eğitimleri alıyordu. Çevirmen,koç vs için uğraşıyordu. Şuan İngilizce öğrenmiş Rusça ya çalışıyor sanırım son dediğinde öyleydi birde Korece. Görkem öğretmen olmak istiyordu. Matematik öğretmeni. Şaşırtıcı derecede matematikte iyiydi. Sanırım iyi olduğu tek ders buydu ayrıca.
-Zeynep İngilizce öğretmeni. Aynı zamanda başka dillerde biliyordu Sümeyye gibi. Tunahan koca yürekli jeoloji mühendisi. Taşlara zevki vardı. Koleksiyonu bile vardı.
-Emre çoktan çalışmaya başlamıştı. Babasının vefatı üzerine şirketin müdürlüğünü erken almıştı. Zorlanıyordu. Aramızda düzelmişti. Gözde yle iyi bir ilişkileri vardı. Ona güvenmeye başlamıştım. Gözde de güzel sanatlar da okuyordu. Sesi çok güzeldi. Geleceğin Hadisesi.
-Uğur. Benim biriciğim. Moda okuyordu. Tasarım. Merve ve bir Gümüşçü geleneği daha. Sekreterlik teydi şuan.
-Bizim Efe ve sevgilisi (Banu) aynı okulundaydı. Ama okulları Kızlar ve Erkekler bölümü olarak arka arkaya olduğu için görüşemiyorlardi. Şansa bak. Animasyon. Çizgi film,animasyon filmleri artık aklınıza ne gelirse.

Bir cumartesi herkesin yılda bir aynı anda boş olduğu gün. Buluşmaya söz vermiştik. Uzun bir ara sonrası. İki ay sonra. Beraber pikniğe gitmeye karar vermiştik. Asıl şaşırtan bu fikri Erenin vermesiydi. Sanırım olgunlaşıyorduk. Eskisi gibi çocuk değildik evet ama yinede o çocuk içimizde hâlâ yaşıyordu tam da en baştan hayal ettiğim gibi. Eskisi gibi malca ilerliyorduk. Bir şeyler değişse de... Büyümüştük. Kocaman olmuştuk. Bunu şimdi daha iyi fark ediyordum. Eski 1.60 civarı olan boylarımızdan eser yoktu. Yüzümüzden de anlaşılıyordu. Farklıydık ama aynı zamanda aynıydıkta. Biz yine bizdik.

Sözleştiğimiz yere geldiğimde hepsi oradaydı. Açıkçası duygulandım. Hepsine aynı anda sarılmak istiyordum. Ama o kadar uzun kollarım yoktu. Bende bir şey denedim. Kollarımı açtım ve bekledim. Sanki yıllar sonra ilk kez görüşen sevgililer gibi. Durum vahim ve komikti. Daha çok vasat bir durumdu. Ama güzeldi. Hepsinin üzerime koşmasıyla korkmuştum açıkçası. Hayallerimde kollarımın uzayıp hepsinin hele de Burak ve diğer oğlanların o cüsselerini sarmalamak vardı. Ama hayaller hayatlara uymaz bazen. Yere yapıştım. El insaf kaldırın be salaklar. Üzerime atlamışlardı. Şimdi en altta olduğunuzu düşünün. Üzerinize atlamış 14 kişi ve erkeklerin 80 kilo olduğunu düşünün. Tek isteğim burada böylece ölmemekti. Hay nefes nereden alınıyordu. Unuttuğum şey ise hunharca sizi çeken ve gülen insanlar.
-Oksijeeeeggn.
-Eren- Lan ağzıma girecek olan ayak kimin?
-Hakan- O yüz senin miydi lan. Götümdeki elini çeksin bir zahmet kişi.
-Burak-Lan orası götün mü? Önceden söylesene salak.
-Berke- Biri bana sevgilimin yaşadığını söylesin. Benim daha hayallerim vardı. Oha lan o hayallerimi ben sevgilim ile yaşamak istiyorum kim bu hayallerimi yıkmaya çalışan?
-Görkem- Çüss. Kusura bakma kardeşim. Ayy akciğerimin solunumunu bozan mal kalk artık.
-Sümeyye- Sen kime kızıyorsun bakiyim. Ay Zeynep yüz kilo bedenini kaldır üstümde.
-Beren- Hayvanlar. Nefes alamıyorum. Geleceğin hakimi olarak sizi tutuklarım kalkın lan. Anam öldüm ya.
-Zeynep- Tuna kalk artık çocuğum yeter ya. Hay fazlalıklarımı salıveririm ha.
Bir amcanın el atmasıyla kalkmayi başardılar.
-Rüya- Lan insafsızlar koca adamlar oldunuz. Ölüyordum ya.
Garibim zaten incecik olan Merve ölüm eşğindeydi. Hayır kızım zorun ne alt tarafı yemek yiyeceksin zor değil. Sonra al başına belayı.
-Efe- Lan götümden solumayı öğrendim ha.
-Banu- Tövbe estağfurullah. Hadi yemek yiyelim ya.
-Buse- Evet sayenizde yediklerimi çıkarmayı planlıyorum.
-Hakan- Onu herkes yapıyor zaten doğal yollarla sevgilim.
Ya sabır! Sofrayı kurduk. Yerken sohbet ediyorduk. Tabi bazı şeyler de açıklığını bulmuştu. Görkem Sümeyye ye evlenme teklifi etmişti. 
-Sumeyye- Lan bakın şimdi. Gözlerimi bağladı. Çok eglenicez dedi. Açtığında anında yüksek bir yerden attılar bizi başka adamlar. Altıma sıçıyordum ya. Hatırladıkça korkuyorum. En sonunda da denize düşmüştük. Çıkınca bir baktım benimle evlenir misin yazısı üzerimize doğru düşüyor.
-Görkem- Normal de adam tutacaktı onu üstte. Patlama falan olacaktı. Düşürmüş. Bir de İngilizce yazdırdım. Marry me diye. Adam Nere mi diye bastırmış ya.
Kahkaha tufanı ve tebrik faslından sonra bir açık daha. Burakta Beren e etmişti.
-Beren- Anlatıyorum. Okuldayım normal. Teneffüs oldu. Bizim Sude ile indik. Bahçeye indiğim anda konfetiler patladı. Yolda güller herkes bize bakıyor. Biri en sevdiğim şeyi verdi elime. Mısır. En üstünde de kurum içinde yüzük. Normal insanlar çiçek verir bizimki mısır veriyor.
-Burak- Bir de bağırıyor yanlış kişiye yaptınız diye. Sevgilim var diye. Ay orda kopmuştum.
Sapşikler ya. Tunahan da Zeynep'e etmiş meğer. Peki onların bile evlenecek olup benim beklemem. Koydu.
-Zeynep- Bizimki gayet normaldi ya. Sonunda takılıp düşmeseydik. Rüya senin dans akademine gelmiştik ya bize dans öğretiyordun. Ha çıkışta böyle bir yere geldik açtı müziği öğrendiğimizi yapıyoruz. Beni döndürürken Evlen lan benle diye bağırdı.
-Rüya- Lan mı? Haha.
-Zeynep- Ay evet bildiğin lan diye bağırdı odun. Neyse bende dur midem bulandı diye bağırmaya başladım. Evet demeden durmiycam dedi. Evet diye bağırdım sonra o kadar dönmeden sonra duramayıp üzerine düştüm. Düşüncede çimenleri ıslatan fıskiye bize döndü.
-Tuna- Bir de bağırıyor. Hayır evlenmiyoruz diye. Çoktan kabul etmişti hâlbuki.
Buna normal diyorlardı bir de. Tatlı şeyler. Allah'ım banada nasip et amin. Hâlâ bekliyordum ama çıt yok bizim beyfendide. Yemekler bitti. Bir anda müzik çalmaya başladı. Durur muyuz? Asla. Dans etmeye başladık. Bir anda nasıl olduysa Hakan ile Buse koşmaya başladı. Bizim salak Hakan kesin şimdi edecekti teklifi. Ayy ayy ben nerelere gidem. Bana söylemişti daha doğrusu bize. O yüzden pikniğe gelmiştik. O Buseyle kaybolunca biz de ortalığı ayarladık. Ağaçları falan süsledik. Sonra saklandık. Geri geldiklerinde. Hakan kızı aldı omzuna ters bir şekilde. Her şeyi bozmuştu. O kadar da romantik ortam hazırladık salak ya. Kızı döndürmeye başladı.
-Buse-Hakan midem bulandı. Napıyorsun ya dursana. Üstüne kusarim bak. Ya indir beni.
-Hakan- Evet de durdurayım.
-Buse-Neye evet diycem seni salak. Ayy mideeem!!
-Hakan- Evlen benimle zillim. Ne dersin?
-Buse- Hakan indirsene oğlum ya. Bunu düz de söyleyebilirsin.
-Hakan-Evet de bırakacam.
Buse tam evet dedikten sonra  kusmustu. Hay ben sizin yapacağınız işin. Tövbe estağfurullah.

Bir günümüzde böyle kazasız belasız geçtiğine göre ben, Banu ve Naz kaderimize yenik düşüp depresyona girebiliriz diye düşünüyorum. Millet kusarken evet diyor ben telefonda bile konuşamıyorum bazen. Sap geldim sevgiliyle ölecem herhalde. Asla elimde yüzük olmayacak mı be hayat. Naz ona olan bakışlarımdan anlamıştı. Bana hadi ağlayalım bakışı atıyordu. Eren,Efe ve Berkeye birazcık sayıp uyumaya devam ettim. Maalesef üniversitede bile sınav pesimizi bırakmıyordu. Hay millet evlilik hayallerine başladı. Hatta hayal değil gerçekten gelinlik seçmeye başladı. Bende nasıl sap ölsem diye düşünüyorum. Adalet gözünü seveyim bul beni. AMİN!

Bizde SaklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin