Multimedya: Berke
Yemekten sonra dağ yürüyüşüne çıktık. Baya eğlenceliydi. Tabi okul formasıyla olmasaydı daha güzel olurdu. Manzara çok güzeldi. Baya da yorulmuştum evet evren benim sesimi duymuş olacak ki bir dala takılıp yere kapaklandim. Malum dağ olduğu için yuvarlanmaya başladım. Allah ım ne kadar sanssizim. Çok dik olmasa da ciddi anlamda canım acımıştı. Beni durduran Berkenin kolları oldu.
-İyi misin bir şey oldu mu?
-Yok iyiyim.
Beni kaldırdı. Eve doğru ilerlerken bacağımın ağrıdığını fark ettim. Nasıl mı? Tabiki Berke nin üstüne düşmedim. Yok Allah korusun!
-Hemen hastaneye gidiyoruz Rüya. Sonra seni evine bırakırım.
-Ama burası çok güzeldi. Gitmeyelim.
-Yine geliriz güzelim.
-Tamam o zaman lets go hospital handsome.
-Vuhuu😂
Arabaya bindim. Berke de eşyalarımızı alıp geldi. Hastaneye doğru gidiyorduk. Doğal olarak. Vardığımızda kırık olup olmadığı kontrol edildi. Röntgen falan derken pansuman yapılmaya başladı. Doktorumun erkek olmasından dolayı Berke sinirlense de sonuçta konu doktorum değil AYAĞIM! Dikkat çekerim. Pansumandan sonra alçıya alındı. Çabuk iyileşmesi için de krem verildi. Ve Çok şanslı olduğumu söylemiş miydim? Bir süre daha rapor aldım. Işte evren bile okula gitmemem için uğraşırken annemin baskısı niyeydi yani? Canım anam. Garip anam! Evimin önündeydik. Berke inip beni kucağına aldı ve zili çaldı. Kapıyı Uğur açtı.
-Anne genç ciftimiz gelmiş. Bir adet de kırık ayak getirmişler.
-Allah ın salagı!
Annem kosa kosa geldi.
-Kızım!Noldu ayağına?
-Anne içeri geçsem de otursam da anlatsam. Böyle hoş olmuyor da.
Berkenin kucağında olduğumu yeni fark etmişti. Büyük ihtimal Berke yi yeni fark etmişti.
-Ay kusura bakma oglusum girin içeri.
Berke beni koltuğa bıraktı.
-Ben gidiyim artık.
-Nereye oğlum bi çay icseydin.
-Yok Sevda teyze. Sonra gelirim.
-Yakında anne diyiceksin evladım alış alış.
Berke gülerken ben utanmistim. Anne!! Ve Berke gitmişti. Anneme olayı tek tek anlattım. Verdiği tepki beni şaşırtmadı doğrusu
-Hayır seni yaparken gayette saglikliydim oysaki!
Diyip mutfağa gitti ve bana kahve yaptı...Zeynep ten
Bilin bakalım nerdeyim? Tabiki bilemezsiniz! Tunahan ile sahildeyim. Nedenini sormayın. Çünkü bende bilmiyorum. Hakket niye geldiydimdi ki ben? Sonrada aklıma bunların o gün neden Naz ile olduklariydi. Bunu bilebilecek bir Eistien tanıyordum. EREN! Tabiki EREN! Hemen mesaj yazdım
-Eren!
-İsim var.
-Eren.
-Ne var.
-Eren.
-He götüm heee!!.
-Haha. Şey diycektim... Şey...
-Bak soverim ama!
-Tamam tamam şey. Tunahan neden Naz ileydi o gün?
-Ne biliyim aq. Eistien miyim ben?
-Ben öyle sanmıştım!
-Yalancı pislik.
-Neyse ne. Hem.ne işin var?
-Nazlayım.
-Wow hizlisin.
-Sen kimlesin?
-Tunahanla
-Bu durumda tek hızlı olan ben miyim sence?
-Görüşürüz Eren.
-Kaç kaç!
Eistien sandığım çocuk bizim bakkalcı Mahmut çıktı emi!
-Zeynep? Zeyneeep!.
-Ay ne?
-Sen beni dinliyor musun?
-Sen konuşuyor muydun ki?
-Yok konuşmuyodum. Suanda konuşmuyorum. Galipten sesler duyuyosun.
-Amma tatava yaptın he. Ne diyiceksen de de gideyim ben artık.
-Yeter! Diye bağırıp beni kolumdan çekiştirdi. Sahil yoluna indik. Kimse yoktu.
-Yeter! Görmüyor musun?
-Neyi?
-Senin için bir şeyler yapmaya çalışıyorum! Sana yaklaşmaya çalışıyorum! Senin için çabalıyorum! Görmüyor musun!!?
-Bana bağırma!
-Doldum. Anlıyor musun? Sistim. Seviyorum! Seni çok seviyorum! Lanet olsun köpekler gibi seviyorum! Ama hanımefendinin umrunda değil!
-BANA BAĞIRMA!!!!
-Bir şey söyle o zaman!!.
-Ne duymak istiyorsun??! Ben seni sevmiyorum mu diyim? Yoksa yalandan seviyorum hadi çıkalım mı diyim? Ne?! NEEE!
-Sevmiyor musun?
Aslan bi anda kediye dönüşmüştü. Bu beni ürküttü. Ama bilmiyordum. Sevip sevmedigimi... Zaman.. Tek çözüm zaman...
-Bilmiyorum. Bir bok bilmiyorum Tunahan! Zaman verir misin bana?
-Haber bekliyor olacağım. Hadi gidelim mi?
-Gidelim.
Morali bozulsada belli etmemeye çalışıyordu. Anlamıştım. Bu haline üzülmüştüm de. Ama ne deseydim. Seviyorum hadi bebek yapalım falan mi? Önce emin olmam lazımdı... Eve gittim ve telefonuma gelen mesajlara baktığımda bizimkiler cosmustu yine ama bu sefer önemli bir konuydu.. Rüya bacağını sakatlamış. Bizde yarın ona destek olmaya gidicektik. Ballı kız ya resmen. Yine dört ayak üstüne düşüp 1 hafta izni koparmıştı.. Sinirden acıkmıştım!! Mutfağa inip tost yapıp yedim.. Sonra da tabiki ve tabiki ve yine tabikiiii uyudum.. Şakaaa... Uyumak mümkün mu? Aklım bu kadar doluyken? Karışıkken? Onu üzmek istemiyordum ama gidipte sevmiyorken onunla çıkmam yani.. Ay yeter.. Uyuycam.. Sonra düşünürüm.. UYUYAMADI...Sümeyye den
Görkemle buluşmuştuk. Daha doğrusu okuldan beraber çıktık ve bana sürprizi olduğunu söyledi. Geldiğimiz yer eski bur evdi. Tabi evse. Eski bir bina diyelim. Korkmuştum açıkçası ama ona güveniyordum. İçeri girdik. Başka bir kapı vardı.. Bomboş bir yer. İçeride bir kapı daha...
-Sen benimle dalga mı geçiyorsun?
-Hayır bebeğim yürü sadece.
-Eğer bundan sonra çok boktan bir şey çıkarsa seni vururum.
Sadece ve sadece güldü. Onu dinleyip son kapıyı da açtım. Tabi içeri giremedim çünkü donmuş kalmıştım. Bu... Bu muhteşemdi.. Ah agliyordum!
Arkamdan sarıldı ve
-Ağlama bebeğim ağlama. Seni mutlu etmek için yapmıştım.
-Mutluluktan ağlıyorum zaten şapşal!!
Içerisinde en sevdiğim bölüm olan ikimizin tanıştığı daha doğrusu onun beni tanıdığı o düğünde çekilmiş bir fotografin duvarda sprey boyayla çizilmiş olmasıydı.. Harika görünüyordu. Diğer duvarda okulda hep beraber çekildiğimiz fotoğraftan bizi kırpıp çizmişler ve yanında da asıl fotoğraf yer alıyordu. Bu çok tatlıydı. Allah ım bu nasıl bir muhtesemlikti. Tam karşısındaki duvarda benim uyurken çekilmiş bir fotografim vardı. Çerçeveli ama çerçeve bizim resim dersinde yaptığımız el baskısıydı.. Bu ayrı bir muhteşemdi. Bu adam huzursuzdu! Bu adam harikaydı ve ben bu adamı seviyordum.. Son kalan duvar boştu. Dikkatimi çektiğini anlayınca konuştu
-Bu duvar neden boş diye mersk ediyorsun değil mi?
-Aynen öyle.
-Bu duvarı ileride bir muhteşem aile olduğumuzda onlarla beraber gelip yapacağız... Burası bizim en mutlu olduğumuz yer olacak ve biz burayı mükemmel hale getireceğiz. Bunun için çok uğraşıcaz ama değecek ve yaparken eğlenicez... Nasıl?
-Çok... Çok harika. Hayallerimden bile güzel. Burası muhteşem olmuş. Çok teşekkür ederim. Seni seviyorum.
Evet. Bu anı ölümsüzleştirecek bir şey olsun diyorken beni opmustu.. Ne güzel seviyordu bu böyle.. Biraz daha kalıp gittik.. Bu günü unutanın dilleri kurusun! Çok seviyorum be.. İçimden geçenlere dayanamayıp bir öpücük kondurdum yanağına.
*Araba sürerken yanlış hareketler yapıyorsun Sümeyye. Ya bişey olursa?*
İç sesime küfrettim! Sanane lan yalaak😂
Evime gelmiştik..
-Tekar teşekkür ederim. Beni ne kadar mutlu ettin bilemezsin.
-Seni seviyorum. Ama şimdi inmezsen kendimi tutamayacagım bebeğim.
-Seni gidi romantik yaramaz senii!!
Bu mutlu günü hatırlayıp sirita sirita eve girdim.. Annem sorsada takmadim. Suan anlatamazdim belki sonra.. Hemen bu günü telefonuma kaydettim.Romantik Yaramaz Bey'e
Seni seviyorum!
Romantik Yaramaz Bey
Seni seviyorum💕
Işte şimdi içim rahat uyuyabilirdim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizde Saklı
Teen FictionSelaamlaar ben Rüya Toprak. 17 yaşında güzel bi kızım. Allah var çirkinim diyemem. Ultra üşengeç bir insanım mesela hala çalışmıyorum. Azıcık birazcık egolu olabilirim ama birazcık. Annem babam ve kardeşim le İstanbul da yaşıyoruz. Annem ofis danışm...