Okula Dönüş

16 10 3
                                    

Multimedya: Berke

Müthiş geçen,bol uyumali,bol yemek yemeli,bol internetli 1 haftadan sonra okula döndüm. Lanet olsun. Sözlüler başlamıştı haftaya da yazılılar olacaktı. Fakat asıl mesele bu yılın bize ciddi anlamda tatil gibi olmasıydı. Beren in kazasından 1 hafta benim 1 haftam daha Beren in ayriyetten bir haftası. Tamam iyi hojjjdu süpirdı ama yazılı da ne yapacaktık? Daha doğrusu ne bok yiyecektik? Okula gidince geçmiş olsunlari atlatıp sirama oturmayı başardım. Yan sıra da oturan Gözde ye
-Gözde ya sende notlar var mı? Hepsi.
-Var canım neden?
-Verebilir misin diyecektim. Malum pek olulda değildik.
-Tabi çıkışta veririm.
-Teşekkür ederim.
Vermiyecek sandım. Neden verdi ki? Kesin bu işte bir iş var ama neyse..  Ders başlamıştı ama bizimkiler hala yoktu. Neredeydi bu lanetler. Acaba diğerleri de yok muydu? Bazen benden bir şey gizleniyordu. Ve bunu hiç sevmiyorum. Bu derste uyumamaliydim, uyumayaktim, hayır gözlerini açık tut Rüya, bak ne güzel ders, oo karekök, ne güzel bir şekil o öyle, oha bizim okulun tavanı ne güzelmiş, vayy duvarlar şekil, hoca bugün güzel giyinmemis, ders neydi aq, UYUDU...
Uyandığımda bizimkiler gelmişti. Büyük ihtimal 3. Dersteydik. Kağıda
-Neredeydiniz? HEPİNİZ! Yazarak Berke ye uzattım.
-Önemli bir şey değil! Dersi dinle çok uyudun.
Tabiki dinleyecektim. Kim dinlemez. Rüya ve ders dinlemek muhteşem ikili, tahin pekmez gibi, Leyla ile Mecnun gibiydi, Ferhat ile Şirin di belkide...
*Ne sacmaliyorsun kodumun salagı*
Bende bilmiyorum ki iç ses.
*O zamaaan*
Uyuyalim.
*Hayır onu demeyecektim. Rüya! Uyanmazsan seni rahat bırakmam ve susmam!*
Milletin iç sesi şarkılar söylüyor bizimki bana düşman yahu. Olmuyo böyle. Hoca
-Rüya! Hemen tahtaya gel!.
-Şimdi yine ve yine ne yaptım?
-2 soru oldu.
-Ama neden ya?
-3!!!
-Geliyorum tamam.
Evet 0 almaya hazır mıyız? EVEEET! 0 almak çok güzel. Yaşasın 0.
-Çözemezsen..
-Sifir alıyorum biliyorum.
-Hayır.
-Ne?
-Okulun bir gösterisi var. Leyla ile Mecnun.
-Mecnun mu olucam?
-O nerden çıktı kızım.
-Mecnun kız olan değil miydi ya?
-Sınırlarını zorluyorsun Rüya! Leyla olacaksın.
-Haa onda ne var ya. Tamam.
-Mecnunun Kazım olacak.
Ne mi oldu? BAILDIM... Kazım dedi ya kadın Kazım. Kazım kim mi? Bir adet psikopat! Çocuk oralarini buralarini kesip duruyor. Nedenini bilmedigimizden psikolat diyorduk. Benide keser o. Kesin beni de kesecek. Ayy oldum.
*Kızım bayıldın zaten! Baygınken sus bari!*
Kazım diyo iç ses Kazım! Olsem üzülmez misin?
*Üzülmem diyemeyeceğim çünkü sen olursen ben de ölürüm Rüya!*
Hahaha. O zaman öl!
*Bak susarım tamam yeterki ölme!*
Eyy gidi iç ses got korkusu insana neler yaptırıyor görüyorsun. Uyandığımda okulun revirindeydim. Başımda saglikci vardı.
-Uyandiniz mı Rüya hanım.
-Yok dedim gözlerimi açayım ama uyanmayim. Seneye uyanirim okulda biter dedim ama gözlerimi açayım.
-Tamam.
Ne tamam! Allah ım seçili gönderiyor heralde bana ya! Biraz daha kalıp sınıfa çıktım. Son dersti sanırım çünkü kimse yoktu çünkü bedendi. Bidaha aşağı indim. Herkes sıradaydı. Bende sıraya geçtim.
-Geçmiş olsun Rüya, dedi beden hocamız Şenol. Namı değer okulda kök salmış Şenol.
-Teşekkür ederim.
O sıra da yanımd olan Gözde
-Sende maşallah basin kazalardan kurtulmuyor. Ikidir ya bayılıyorsun ya da biyerlerine bir şey oluyor. Dikkat et biraz Rüya.
-Tatlım boş insanların boş laflarını takmamak gibi bir özelliğim var kusura bakma!
Bozulmuştu tabiki. Yüzünün halinden belliydi. Bu kız noluyodu şimdi? Sınıfca voleybol maçımız vardı. Daha doğrusu Şenolcuğumuzun istediği kızlara karşı erkekler maçı. Bu konuda iyiydim. Yemek ve uykudan sonra iyi olduğum tek konu bu heralde. Düşündüm de evet tek konu bu! Hey kendimi gömdüm ama olsun. Damlaya damlaya göl olur
*Ciddi misin? Yoksa bayildigin için küçük bir travma geçirdiğini söyle. Böyle unutmuşsun her şeyi falan*
Ciddiyim. O atasözü değil miydi yoksa?
*Rüya Allah ailene ve hocalarina sabır versin. Bir elin nesi var iki elin sesi var olacaktı*
Ooo tamam. İç sesimle gurur duyuyorum. Oynamaya başladık ben smaçördüm. Gözde diğer smaçör. Melis pasör. Beyza servisteydi. Asli ortada Beren de arkadaydi. İlk sayıyı aldık. İkiyi de aldık. Ucude aldık. Sadece servisle alıyorduk bu gidişle kazanırdık. Diye düşünürken bi anda işler tersine döndü. Meğer bize oyun oynuyolarmis. Ben size gosterirdim. Kendilerine ne kadar güveniyorlardı ya. Görmemişlerin topu olmuş havalandilar. Tabiki buna Berke de dahil! Eşitlik 15-15 olmuştu.25 te ilk set bitiyordu. İlk seti onlar aldı. İkinci sette o kadar hırslandilarki karsilarinda kız olduğunu unutarak Onur sert bir smaç attı bilerek Melis in üstüne atmıştı. Ne mi oldu? Melisin kolu şişti! Ve bir anda yere düştü o etkiyle. Ağlıyordu. Canım ne kadar acitti demekki hayvan olası hayvan! Pansuman falan yapıldı Melisin yerine de Nisa geçti. Melis te bir yandan izliyordu. Sinirlenmistim. Bunu yapmaya hakkı yoktu. Hiç mi canı acımadı! Pasöre gidip
-Öne geçince son sayılara yakın bana kaldır. Bi planım var.
-Tamam.
Biz 20 onlar 17 ydi. Derken 23 21 oldu. Ve işte beklediğim an 24 21 oldu. Şimdi anlaşmamızı uygulayacaktik. Bi an kendimi Osmanlı devletindekiler gibi hissettim. Mondros u imzalamış gibiydim sanki. Haha. Ah Canan Hoca. Neler çektik be. Servisi attık. Karşıladılar. Geri bize geldi. Nisa bana kaldırdı. Bende o anı düşünerek tam anlamıyla sert bir smaç ile karşıya gönderdim. Onur un suratına gelmişti. Ordanda yeri boyladı top ve BIZ KAZANDIK. Oo bir iki üç Kızlar! Bir yandan kazandığımız için bir yandan ocumuzu aldığımız için bir yandanda Onur un sinirden dörtköşe olduğunu izlemek keyif verdiğinden mutluydum. Bana öldürücu bakışlar atsa da Berke den dolayı bir şey yapamazdı. Ondan sadece yanıma gelip
-Bunu yapmaya hakkın yoktu Rüya!!
-Seninde Melis e yapmaya hakkın yoktu bay egoist hayvanimsı yaratık!
-Bu seni ilgilendirmez!
-Konu benim arkadaşımsa ilgilendirir! Hiç mi canın acımadı kız ağlarken!!
-*&#&#&*Wtf ifadeleri...
-Olmadı değil mi? İnsan değilsin oğlum sen. Bak önce ne yaptığını olanları kafandan bi geçir tart bic ondan sonra konuşuruz yoksa senin ağzına bi güzel sıçmasini da bilirim ben! Gerçi olmayan bir kafadan nasıl gecireceksin bilemem ama!
Bir şey demeden gitti. Ciddi anlamda sinirlendiğini tam anlamıyla duvara yumruk atınca anladım. Has oldu sana hayvanımsı hayvan boku egoist insanlık yoksunu piç!
*Ben yoruldum Ben!!! Sus az!*
İç sesimide anlamıyorum. Üçüncü seti yapmadık. Zil çalmıştı. Bizimkileri beklemeden çıktım eve dogru yürümeye başladım. Bi anda kolumdan biri tuttu. Berkeydi.
-Ne var?
-Asıl sana ne var?
-Sinirliyim tamam mı! Hepinize! Sana,size,onlara,bizimkilere,bize!! Benden bir şey gizliyorsunuz ve bu hoşuma gitmiyo! Bugün yaptığınız hayvanlık ve egoistlik desen o hiç hoşuma gitmiyor Berke! Anlıyor musun? Bak neye kızdığımı anla!
-Anlıyorum. Haklısın. Özür dilerim! Lanet olsun özür dilerim. Hayvanliktı. Ne dersen de. Onurla da konuştum. Ama senden bir şey gizledigimizi nerden çıkardın?
-Bugün neden heo beraber dikkat çekiyorum hep beraber olulda yoktunuz bir adet ben vardım? Unuttum falan sanma! Peşini bırakacağımı hiç sanma! Ya ne olduğunu söyle ya da yarın görüşürüz  Berke!
-Neden mi yoktuk? Anlatayım. Seni üzmemek için anlatmak istememiştik.  Gözde beni öptü! Bu muydu duymak istediğin Rüya! Daha mı iyi oldu!!?
Bi anda ağlamaya başlamıştım. Şimdi anlaşıldı o sürtüğün derdi.
-Bu.. Bunu bildiğim iyi o..oldu.! Sen ne yaptın?
-Yapmam gerekeni! Tokat attım! Bağırdım. Okuldaki bir kaç kişi görmüştü zaten. Fotoğraf çektiler. Internette yazılar yazdılar Gözde ile ilgili. Bem bir şey yapmadım Rüya. Ağlama artık!
Sarılmıştık. Mutlu olmuştum ama o Gözde denen sürtüğe de dersini verecektim. Ona öyle bir şey yapacaktım ki ayaklarıma kapanacakti. Beni eve bıraktı.. Bugünün yorgunluğuyla ağlamaya başladım. Ağlarken de uyuyakalmışım...

Bizde SaklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin