Bizde Saklı

Uludağ

Multimedya: Uğur

Eveeet. Uludağ. Kar sebebiyle okullar bir hafta daha tatil oldu. Bilin bakalım buna en çok kim sevindi? Tabiki de ben. Uğur da yaşayıp gidiyordu işte. Yürüyebiliyor falan ama izi hâlâ var bıçağın çok hareket edince de acıyor. Böyle işte. Biz de dedik bunu fırsata çevirelim. Bizimkilerde dahil şuan Uludağdayız. Evet bu kadar kişi olunca bir uçağı biz doldurduk. Malum en az 25 kişi olunca. (Dkfkdk bazen isimleri ben bile unutuyorum.) Otele girince bölündük. Kızlar olarak bir oda da erkekler bir odada. Ve annemle babam başka bir oda da. Tabi bunu ayarlamak için en az iki üç yatak da istettik. Çünkü 25 kişiyiz dkfkf. Herkes odalara dağıldı. Biz de yatakları bölüşmeye karar verdik.
-R- Kim kimle yatıyor?
-B- Ölsem de seninle yatmak. Bir kere size yatılıya geldiğimde sayende uyandığımda yerdeydim de hanımefendi.
-R- Aşk olsun Beren. O kadar da değil.
-S- Ben geldiğimde de ayağın sayesinde saçlarım karışmıştı ve senin yüzünden kestirmiştim.
-Z- Ben de ilk yarım saat sonra sayende annenle yatmıştım. Sabah kalktığımda da maşallah sen yorganla yerdeydin.
-R- Vuah. Susuyorum.
-Buse- Ben yatarım ya Rüya senle. Artık ayağın ağzıma mı girer bilemem ama...
-Merve- Bana farketmez.
-Naz- O zaman ben Merve ile yatıyım. Buse Beren ile. Sümeyye Zeynep ile yatsın. Rüya da tek yatsın malum buradan kimse sakat çıkmak istemez.
-R- Katılıyorum. Ama iki kişilik yatak benim.
-B- Lan sığmıyoruz o zaman salak. Bide senin keyfini mi bekliycez. Sus ve şurada yat!
-Naz- O değilde. Her şey hallolduğuna göre giyinip inelim. Akşam yemeğine yarım saat kalmış.
Ve hepimiz bir telaş giyinmeye çalışıyorduk. Dikkat edin çalışıyorduk. Çünkü en son Beren in üstüme düşmesi ile yerdeydik. Bize takılan Merve de yana uçmuştu. Onu fark etmeyen Zeynep kim bilir nereye kayboldu. Sümeyye anırarak gülerken Naz kazağını giyerken ona çarpmasıyla ikisi de üst üste yatağa fırlamıştı. Sonuç mu hüsran. Biz kalkıp giyinmeyi başarınca aşağı indik. Bizimkileri bulup oturduk.
-Berke- Kızım nerede kaldınız?
-R- Biz mi? Ya sorma. Biz kayak falan beklemedik direk oda da kayağa başladık.
Kızlar gülerken bize tip tip bakıyorlardı.
-H- Sizi o kadar ciddiye almak istiyorum ki.. ama sadece istiyorum.
-Eren- Tam olarak yarım saat ne yapmış olabilirsiniz?
-Efe- Tövbe bismillah. Böyle sorunca da fesatlaştım.
-Naz- E yuh ama.
-Efe- En az beş çocuk.
-Tuna- Tamam kesin de ne oldu tam olarak onu söyleyin.
Beren in her şeyi anlatması üzerine Sümeyye nin ne ara çektiğini bilmediğimiz videoyu izledikleri zaman gülüyorlardı. Hatta Görkem in anırması üzerine gözler bize dönmüştü.
-Burak- Yok bişey özür dileriz.
-Berke- Nasıl oldu diye sormayacağım. Hatta bir daha hiç bir şey sormayacağım.
-R- Bence de öyle yapmalısın.
-Z- Onu bunu bırakın da ne zaman kayak yapacaz biz?
-G- Yarın yaparız.
-Eren- Osol soz ono bono borokon öhö... Yomok sdkckksd (Random değil ağzından çıkan garip sesler)
-Burak- Ne diyorsun kardeşim?
-Eren- Doyorom ko
-G- Allah aşkına sus. Midem kalktı yeminle.
Uğur da bu halimize sadece gülüyordu. Annem ve babam desen yoğun bir iş üzerindelerdi herhalde fırsattan istifade. Gelmemişlerdi. (😎)
Yemekler bitince oyun odası na girdik. Tabi bizim girmemizle alarm ötmeye başladı. Neymiş efendim oyun giriş kartıymışta adiymış da oda numarasıymış. Ne boş işler abi. Tabiki de hepsini verip oyun kartımı aldım. Eren,Hakan,Burak karşılarında Naz, Buse, Sümeyye langırt oynuyorlardı. Beren,Ben ve Merve basketbol oynuyorduk daha doğrusu topu potaya atıp puan almaya çalışıyorduk. Taki topu bile tutmayı beceremeyinceye kadar. Berke ile Görkem de boks şeyinde puanları karşılaştıyordu. Taki görevlinin gelip kapatıyoruz demesine kadar. Maç olduğu için hazırlık varmış falanmış filanmış. Bizde beraber bir oyun oynamaya karar verdik. Bizim o da malum düşüşlerden sonra dağılınca erkeklerin odaya gittik. Ama ne oldu dersiniz? SIĞMADIK!
-E- Hay ben böyle işin.
-R-Evrenin bir mesajı bence bu. Burda olmamızı istemiyor.
-H- Heh ya tabi canım kesin bulutlarda demiştir gitmezlerse Uludağ da güneş açacak diye değil mi Rüya?
-R-Neden olmasın?
-H- Kızım git yat piliss.
-R- Ben burda senin kızını göremiyorum. Yoksa şimdiden oha Buse!!
-H- Yok Allah akıl fikir versin. İyi çekiyoruz seni biz olmasam napacan.
-Z- Lobiye inelim. Zaten herkes maçı izlerken farkedilmeyiz.
-Tnhn- Katılanlar elime mum diksin. 1-2-3
Ve o anların akla gelmesiyle beraber gelen utanma o hallerden yakınma ve gülme hissi.
-R- Yalnız ben yine burada tabiki mükemmelliğimi konuşturarak bir yere değinmek istiyorum.
-Efe- Aha başladı kendini övmeye kaçın anam kaçın!!
-Berke- Seni dinliyoruz sevgilim! Değil mi Efe?!
-Efe- Ayıpsın enişte. Her zaman.
-R- Şimdi maşallah ki bildiğiniz sürü gibiyiz. Bizi fark etmemeleri sizce normal mi? Aksi hâlde kör olmaları gerekte çünkü!
-Beren- Görüyorsunuz değil mi kimin kankası!
Efe elimi sıkarak "özür dilerim bayan" diye söyleniyordu.
-R- En iyisi gidin yatın ya sabah zaten kayak şey edecez.
-S- Ama benim uykum yokki!
Yalandan esneme numarası yaparak
-Ama benim var dedim. Durumu çakan Beren le Zeynep te esnemeye başlamıştı. Tabi jetonu kırk köşe olan Sümeyye ye anca düştüğü için "AA bir an benimde geldi sanki.. her gelmiş gelmiş" diye zırvalıyordu.
-Naz-Merve- Biz gidelim o zaman. İyi geceler size beyler.
Önceden mi çalışıyorlardı. Böyle şey kanka bir iki üç diyecem sen kapıyı çal ben konuşurum hocayla. İçeri girersin ve arkadaşın her şeyi mahvetmiştir. Bize anlamsız anlamsız bakarlarken biz odaya gittik.
-R- Şimdi sayın jetonu bilmem kaç milyon köşeli olan arkadaşlarım. Öncelikle ben çaki olucam.
-S- Sayın ultra zeki ben de Sara mıydı neydi o cadı olacam.
-Naz- Ben testere oluyorum.
-Merve- Bende vampir olan adam.
-Beren- Ben öcü oluyorum. Nihaha.
-Buse- Ben de öylesine iğrenç bir makyaj yapıcam işte.
-R- O zaman kamon kızlar.
-S- O zaman ney ney?
-R- Kamon seni salak.
-S- Bende diyorum Sercan hoca sana neden sürekli kırk veriyor. Al işte.
Bir yandan gülüyor bir yandan da makyaj kostüm derken hazırlık bitmişti. Şimdi tabi her şeyden habersiz sizede anlatayım planı. Biz buraya gelirken ayarlamıştık. Aslında yarın kayakta yapacaktık ama madem maç var o zaman şimdi yapıyoruz. Tabiki de erkeklerin odayı basıp onları korkutmayacagız. Hatta saçma sapan sesler çıkarıp testere Naz onları kesmeye kalkmayacak. Bir sorun fikir kimden çıktı? Sizi zekiler tabiki ultra mükemmel Rüya nızdan çıktı. Hazırlık bitince odadan çıktık. Erkeklerin iki oda ilerisindeki odalarına gelince tam kapıyı açıyordum ki karşıma bir adet Joker Berke çıktı. Arkasında da ne olsa beğenirsiniz? Kurtlar mı eksik? Hayaletler mi? O bir ara meşhur olan hayalet maskesi mi? Sırayla dizilmişlerdi. Asıl olay ise hepimizin aynı anda çığlık atmaya başlaması, görevlilerin ne olduğunu anlamaya gelince bizi görüp üzerimize silah doğrultması, sesleri duyan diğer odadakilerin çıkıp bizi görünce ya korkmaları ya da bağırıp içeri girerek kapıyı kapatmaları, ya da annemlerin gelip " AA bizim çocuklar. Niye şaşırdınız"diyip gitmesi oldu.
-Halahicbirseyanlamayangörevli- eller yukarı. Polis çağırıcaz. Ne çaldınız?
-Zekigörevli- Silahları indirin. Bunlar bugün gelen çocuklar.
Sonra da gülmeye başlayan bir adet otelin müdürü. Bir daha olmamak kaydıyla odalara dağılışımız ve bugünün de böyle saçma sonlanması. Hayır her şeyin içine etmişlerdi. Belliki onlarda bizi korkutan aktardı. Zillitoşkolar biz o kadar salak mıyız ve heheyt!!
*Evet. Onları bilmem ama sen salaksın Rüya!*
Duymazdan gelip, makyajı falan silip uyuduk..

-ErtesiGün-
Kahvaltıdan sonra herkes kayak falan giyinmiş bekliyorduk. Tabiki bir karda kayan o meşhur adamlar edasıyla dağın yukarısına çıkarken Sümeyye benden aldığı sakarlık geniyle ayağı kaymış ve dağdan aşağı yuvarlanıyordu. Onun peşinden de bir adet koşan Görkem misali düşünün. Bir de hiçbir şey yapmayıp videoya çeken bir adet ben. Benim gibi olun! Nihaha. Artık çıkabileceğimizin en üstüne çıkıp kaymaya başlayacaktık. Başlayacaktık diyorum çünkü aramızda bilen sadece muhteşem annem,babam, Berke,Görkem,Burak,Merve,Naz,Beren, Tunahan vardı. Onlar sırayla kayarken biz arkalarından bakıyorduk. Benim üç numaralı şok bakışım tabiki hala etkiliydi.
-Z- Ya çok durduk yeter bizde deneyelim.
-Uğur- İyi de bilmiyoruz ki?
-Eren- Ama gün boyu böyle bekleyemeyiz.
Tabiki sekiz yıldır mal olan Eren hâlâ olan malligini konuşturarak iki üç adım sonrasında yere kapaklandı.
-Z- Beceriksiz. Ablanı izle şimdi.
Tabiki o da yuvarlanma ya başladı. Asıl sorun daha yeni toparlanıp çıkmakta olan Sümeyye ile Görkem e çarpıp onlarında tekrar düşmesiydi. Sümeyyenin düşerken ağzına sıçacam Zeynep deyişini hatırlıyorum. Ve bir adet uzuncaaa ooof diyen Görkem. Hayattan bıkmış edasıyla. Bizde burda bekliyorduk kalanlarla öylece.
-Uğur- Ablamın neden bir türlü normal olamadığını anlıyorum.
-R- Ama ben senin neden hâlâ beyin hücrelerinin oluşmadığını anlamıyorum.
-H- Ooo daaap!
-R- Fark ettimde yanlış kişiye laf etmişim. Asıl beyinsiz tam da buradaymiş. Yanıma dönerek Hakan ı gösterdim.
-Uğur- Ooo daaap!
Gün böyle devam ederken kaç kere yere kapaklandığımı sayamazken en sonunda normalce kaymayı becermiştik. Günümüz de kar topu savaşı ile son bulmuştu. Tabi kar topu içime ggirmeseydi daha mutlu olurdum ama neyse. Ha bir de Beren in kar topunu atayım derken elinin dolanıp kar topunu kendine atmasını da unutmayalım. Yarın gidiyorduk. Fuck!!!!!!!